Yeşil otobüs
Tam sekiz yıl önceydi.
Aralık 2016...
Esed rejimi, İran bağlantılı milisler ve Rusya'nın desteğiyle Halep'i ele geçirdiğinde, büyük bir göç yaşandı.
Milisleri, ailelerini ve sivilleri yeşil renkli otobüsler taşıdı.
O otobüslerin istikameti İdlib'di.
İdlib'i kontrol altında tutan HTŞ, yıllar sonra diğer muhalif gruplarla birleşti ve rejimi devirdi.
Perşembe ve Cuma günleri o yeşil otobüsler yine iş başındaydı.
Bu kez Irak'a kaçan ve ülkeye geri dönmek isteyen eski rejim askerlerini teslim almak için yola koyuldular.
Kaderin cilvesi...
Esed rejiminin askerleri, devrim sırasında sınırı geçip Irak'ın Enbar vilayetine sığınmıştı.
Yeni yönetim suça karışmamış ve silah bırakan askerleri affedince, onlar da geri dönmek için gösteri yaptı.
Yetkililer harekete geçti, hazırlıklar hızla tamamlandı.
Yeşil otobüsler onları almak için Suriye'den yola çıktı.
1905 asker, Beşar Esed'in kardeşi Mahir Esed'in yönettiği 4. Tümen'de görev yapıyordu.
Iraklı yetkililer tarafından Suriye sınırına götürüldüler.
El Kaim'deki sınır kapısında o yeşil otobüslere bindirildiler.
Suriyeli yetkililere teslim edildiler.
Suriye'de yeni yönetim eski rejimin insanlık suçu işlemiş olan üyelerinin peşin bırakmayacak.
Hesap soracak.
Hatta 20 isim için Interpol'e arananlar listesi bile gönderdi.
Ama yeni dönemde hızla normalleşmek için kapsayıcı olmak şart ve bunun bilincindeler.
İşte bu yüzden Irak'tan teslim alınan kaçak askerler ailelerine geri dönecek.
Bunun için yazılı taahhütname verdiler.
Iraklı makamların el koyduğu silahlarsa yeni Suriye hükümetine devredilecek.
Yeni Suriye'nin hızla ayağa kalkması lazım.
Dünyayla bütünleşmesi gerekli.
Bu süreçte en büyük destekçisi ise Türkiye.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Mısır'daki D-8 zirvesinden dönüşünde açıkladı.
Enerjiden sanayiye, ticaretten anayasaya kadar her alanda Şam'a destek verilecek.
MİT Başkanı İbrahim Kalın geçen hafta Şam'a gitmişti.
Yakında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da gidecek.
Suriye'de yeni yönetime yol gösterecek.
Bizim için Suriye'nin yeniden ayağa kalkması kadar önemli olan bir konu daha var.
O da PKK/YPG terör örgütünün etkisiz hale getirilmesi.
Suriye'nin toprak bütünlüğü altında devlet otoritesinin tam olarak sağlanması.
Bu konuda yakında yeni önemli gelişmeler duyabiliriz.
Terör örgütünün işgalin altında tuttuğu alanlarda yoğun petrol rezervleri var ki yeni yönetimin ülkeyi ayaklandırması için bu kaynağa çok ihtiyacı olacak.
Tam da bu noktada, terör örgütünün en büyük destekçisi olan ABD'nin tutumu belirleyici olacak.
ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan Şam'a ziyaret oldu.
Görüşmelerin sonuçları zaman içinde sahada etkisini gösterecektir.
PKK/YPG'nin ABD için işlevsiz, kullanışsız hale getirilmesi elzem.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık iki ay önce Tataristan'dan dönerken önemli bir mesaj vermişti.
"Amerika terör örgütünü bir süre kucağında taşır ama bu süre dolunca da bunları kendi başına bırakmak zorunda kalacak" demişti.
O günler gelmek üzere.
Çok büyük bir fırsat doğdu.
Bence Erdoğan'ın "Terör örgütü için yolun sonu görünüyor" sözü hiç de öylesine söylenmiş bir cümle değil.
İzleyip görelim.