Donald Trump'ın ABD'de yeniden iktidara gelmesiyle dengeler sarsıldı.

Trump sadece birkaç hafta içinde aldığı kararlarla, yaptığı açıklamalarla ABD'nin pek çok müttefikinin canını sıkıyor.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy de Trump yönetiminin soğuk yüzünü ve belirsizliğini hisseden liderler kervanına katıldı.

Trump Ukrayna savaşını sona erdirip krizi çözeceğini söylüyor ama Kiev için durum pek parlak değil.

ABD Başkanı birkaç gün önce Rusya Devlet Başkanı Putin ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy ile telefon görüşmeleri yaptı.

Zelenskiy'den önce Putin'i aradı.

Kiev'in korktuğu başına geliyor gibi...

Oldubitti ile yıllardır verdiği mücadelede, Rus işgaline boyun eğmek zorunda kalacağı bir tabloya doğru ilerliyor.

En azından şimdilik emareler bu yönde.

Trump ve Putin, telefon görüşmesinde savaşı sona erdirme prensibinde anlaştı.

ABD Başkanı'nın Rus lidere güvendiğini açıklaması, Ukrayna Cumhurbaşkanı için tam bir soğuk duş oldu.

Zira ABD birkaç hafta öncesine kadar Ukrayna'nın Rus işgaline karşı mücadelesinin en büyük destekçisiydi.

Hem siyasi, hem ekonomik olarak.

Savaşın Ukrayna için ekonomik yükünün yüzde 20'sini tek başına karşılıyordu.

Şimdi sırada Putin ve Trump'ın yüz yüze görüşmesi var.

Zamanı henüz belli olmasa da adres için Suudi Arabistan öne çıkıyor.

Zelenskiy ise tedirgin.

Ülkesinin ve kendisinin kaderinin, Putin ve Trump arasındaki görüşmeyle belirlenmesini elbette istemiyor.

ABD aslında daha geniş bir masa kuracak.

Trump "Ukrayna da masada olacak" diye ama o masada "yemek" olarak yer almaktan endişeliler.

Dayatmalarla karşı karşıya olmaktan çekiniyorlar ki, Trump'ın Ukrayna için "Rusya'nın parçası olabilirler" diye tehditkâr bir ifade kullanması bu endişenin haklılığının göstergesi.

Zelenskiy ABD'den ümidi kesmeye başlayınca, Avrupa'yı işin içine soktu.

O masada Avrupa ülkelerinin de olmasını istedi.

Onların da Trump'ın başına buyruk girişimlerinden hoşnut olmadıkları aşikâr.

Bu sayede ABD'ye karşı yeni bir siyasi direniş cephesi oluşturma hesapları yapıyor.

Trump, olası çözümde krizin batı kanadını Avrupa ülkelerine ihale etme niyetinde.

NATO misyonu istemiyor.

Bu da eski kıtanın hiç arzu etmediği bir durum.

Zira uzun yıllardır Rusya'ya karşı NATO'nun, dolayısıyla ABD'nin güvenlik şemsiyesi altındaydılar ve askeri açıdan hep ikinci planda olmanın kısmi rahatlığını yaşıyorlardı.

Gelişmeler Putin'in yüzünü güldürüyor.

Çünkü artık daha yüksek sesle Ukrayna'nın NATO'ya üye olamayacağı dillendiriliyor.

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırma sebeplerinden biri ittifaka üyelik ihtimali ve NATO'nun iyice genişlemesiydi.

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Ukrayna'nın 2014 sınırlarına dönmesinin gerçekçi olmayacağını söylüyor.

Yani Kırım'ı ve ülkenin doğusunda Rusların işgal ettiği bölgeleri Moskova'ya çoktan teslim etmişler, görünen o...

Üstüne bir de Ukrayna, ABD'den aldığı milyarlarca dolarlık desteği yeraltı kaynaklarıyla geri ödemek zorunda kalabilir.

Dahası bunların hatırı sayılır kısmı Rus işgalindeki bölgelerde.