Suriye'de yeni dönemde Türkiye hayatın ve devletin her alanını kalkındırmada kilit rol oynayacak.

Enerji ve ticaret altyapısından devlet kurumlarının şekillendirilmesine, yeni ordunun eğitilmesinden muhtemelen hava savunmasının sağlanmasına kadar pek çok alanda büyük stratejik ortalıklar sırada.

Ankara-Şam arasında deniz yetki anlaşması imzalanması Doğu Akdeniz'de dengeleri lehimize çevirme yönünde önemli bir adım olacak.

En az bunlar kadar büyük bir başka konuysa PKK/YPG terör örgütünün elimine edilmesi.

Türkiye ve Suriye'nin yeni yönetimi hemfikir.

Suriye'nin geleceğinde PKK/YPG terör örgütüne yer yok.

Bu öyle ya da böyle gerçekleşecek.

Ankara ve Şam'ın ortaklaşa geliştirdiği yol haritası, iki alternatifli.

Her ikisi de PKK/YPG terör örgütünün ortadan kalkmasına çıkıyor.

Öncelik bunun mümkün olduğunca kansız şekilde olması.

Çünkü PKK/YPG başka, Suriyeli Kürtler başka.

Terör örgütü işgal ettiği bölgelerde Araplar ve Türkmenlerin yanında kendisi gibi düşünmeyen Kürtlere de baskıcı bir şiddetle zulmediyor.

Onlar da bundan son derece rahatsız.

Suriyeli Kürtlerin Baas döneminde bir kimlikleri bile yoktu.

Artık Suriye'nin eşit haklara sahip yurttaşları olarak geleceğe yürüme imkânları var.

Önlerindeki en büyük engelse PKK/YPG terör örgütü.

Araplar örgüte zaten isyan ediyor.

Paravan yapı SDG çatısı altındaki Arap silahlı gruplar da bir bir örgütten kopuyor.

Bir yandan da hem Suriye'nin yeni silahlı güçlerinin, hem SMO'nun terör örgütünün işgalindeki bölgelere yürümek için emir beklediği sır değil.

Hal böyleyken, mevcut şartlar gereği ABD'den istediği güçlü silahlı desteği bulamayan terör örgütü, Münbiç ve çevresinde yine ABD eliyle ateşkes yaptı.

SMO güçleri örgütün verilen süre içinde Münbiç kırsalının geri kalanını ve Ayn el Arap'ı boşaltmasını bekliyor.

Ancak terör örgüt kendisine güvenilemeyeceğini bir kez daha kanıtladı.

Pazartesi gecesi Münbiç'e sızma girişiminde bulundu.

Baltayı taşa vurdular.

Ağır kayıplarla geri çekildiler.

Ateşkesi isteyen onlardı, bozan yine onlar.

Hal böyle olunca, "Şimdi onlar düşünsün" demek de farz oluyor.

Demek ki yeni Suriye'de kendilerini feshedip silahları teslim etmek ve eşit haklara sahip vatandaşlar olarak yaşamak gibi bir niyetleri yok.

Hala Suriye'de kendi silahlı ve siyasi yapılarını koruyup, geniş özerklikle fiili bölünmüşlüğü sürdürme niyetindeler.

O zaman bundan sonra olacaklardan da kendilerinden başkasını sorumlu tutmayacaklar.

Bu meseleyi kan dökmeden çözmek için hala önlerinde bir şans var.

Henüz ülkenin yeni ordusu şekillenme şamasında.

Yeni yönetim, Baas rejimini deviren silahlı gruplarla kendilerini feshetme ve Savunma bakanlığı çatısı altında birleşmeleri konusunda anlaşmaya vardı.

PKK/YPG Suriyeli olmayan teröristleri ülkeden gönderip, ABD ile işbirliğini kesip, silah bırakıp kendini feshederek bu sürece katılırsa ne ala...

Aksi halde Türkiye'nin mesajı net.

Ya kendilerini feshedecekler, ya feshedilecekler.

Bundan başka bir çıkış yok.