ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Düğüm nerede çözülür?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iradesi ve MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan süreç, ilmek ilmek örüldü.

Beklenen o açıklama sonunda geldi.

İmralı'da hapis yatan teröristbaşı Abdullah Öcalan, PKK terör örgütüne o çağrıyı yaptı.

"Devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir." dedi.

Bu şüphesiz çok önemli bir gelişme.

Ama aslında bir sonuç değil, bir başlangıç olduğunu unutmamak gerekli.

Asıl bundan sonra neler yaşanacak, bu yaşanacaklar Irak ve Suriye'ye nasıl yansıyacak, bunu görmek gerek.

Geçmişteki provokasyonların tekrarlanmaması hayati.

Öcalan'ın çağrısına Kandil'in cevabı bundan sonraki sürecin ilk işaretini verecek.

Devletin son derce temkinli olduğu, sürecin başka yerlere çekiştirilmemesi için azami dikkat harcadığını anlayabiliyoruz.

İmralı'nın çağrısının ardından ilk açıklamayı yapan AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala'nın sözleri bunun işareti.

"Çağrının özü silahların bırakılması ve terör örgütünün kendini feshetmesidir. Biz buna bakarız" diyor.

Irak, Suriye ve Avrupa'daki yapılanmaların tavrı dikkatle not edilecek, adımlar ona göre atılacak.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi, atılan adımdan son derece memnun.

Sonuca ulaşılması için gerekli desteği vermeye hazır olduklarını söylüyorlar.

Terör örgütünün bölgedeki varlığı Barzaniler için de baş ağrısı.

Bunu sık sık yüksek sesle söylüyorlar.

Oradaki sürecin yönü muhtemelen biraz da Barzaniler ve Talabaniler arasındaki ilişki ve mücadeleye bağlı olarak şekillenebilir.

BM Genel sekreteri, Avrupa Birliği, Almanya gibi ülke ve kuruluşlardan gelen açıklamalar da olumlu.

ABD'den gelen ilk açıklama da görünürde olumlu mesajlar içeriyordu.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü, İmralı'nın çağrısı için "Bölgede barışın sağlanmasına hizmet edecek" diyor.

Ama bundan sonraki cümlesi düşündürücü.

"Umuyoruz ki Türk müttefiklerimizin Suriye'nin kuzeydoğusunda ABD'nin DEAŞ ile mücadele ortakları konusunda rahatlamasına yardımcı olacaktır" ifadesini kullandı.

Bahsettiği, uzun yıllardır destek verdikleri PKK/YPG terör örgütü.

Şimdi Öcalan'ın çağrısına yeniden dönelim.

Orada "Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir" diyor.

Aslında bu ifade, örgütün Suriye'deki uzantısını da kapsıyor ama ilk açıklamalara bakılırsa onlar pek de oralı değil.

Örneğin örgütün paravan yapısı SDG'nin önde gelen isimlerinden Salih Müslim.

"Silah bırakma kararı PKK'ya aittir" diyor.

Kendilerini PKK'dan ayrıştırmaya çalışıyorlar.

Kendi durumlarının farklı olduğunu söylüyor.

Benzer açıklamalar PKK/YPG'nin elebaşı Ferhat Abdi Şahin'den de geldi.

Özetle alt metninde "Bizi bağlamaz" mesajı verdikleri açıklamalar yapıyorlar.

"Biz Şam'la görüşmelerle kendi kararımızı veririz" anlamında beyanları var.

Belli ki hala ABD'nin desteğine güveniyorlar.

Görünen o ki mesele burada düğümlenecek.

Haliyle Suriye'nin yeni yönetimiyle Türkiye arasındaki iş birliği ve eşgüdüm daha da önemli hale gelecek.

Suriye'nin birlik ve bütünlüğünü sağlamak için en büyük engel PKK/YPG terör örgütü.

Örgütle mücadelede Ankara-Şam işbirliğinin gücü ve kapasitesi, gelecek günlerde daha da önemli hale gelebilir.


Yazarın diğer yazıları