Gözden kaçmasın
İsrail, Ukrayna, Avrupa, İran, iç tartışmalar derken dünyanın bir başka köşesinde çok önemli gelişmeler yaşanıyor.
Doğu Afrika ülkesi Somali'de tedirgin edici bir oyun oynanıyor.
Terör kartı yine açıldı.
Somali Türkiye'den binlerce kilometre uzakta.
Pek çok kişi belki de "Bize ne?" diyecektir ama mesele bizi fazlasıyla ilgilendiriyor.
Türkiye için Somali'nin, Somali için Türkiye'nin özel bir yeri var.
Biraz geriye gidip hatırlayalım.
2000'li yıllar.
Somali, El Kaide bağlantılı Eş Şebab terör örgütü nedeniyle şiddetin pençesinde.
Örgüt tüm ülkeyi ele geçirmek üzere.
Halk çevre ülkelere kaçmış.
Hatta bir dönem devlet başkanlığı, bakanlıklar ve mahkemeler bile Kenya'dan faaliyet gösteriyordu.
Zamanla zorla da olsa bazı iyileşmeler sağlandı, en azından başkent ve çevresinin kontrolü ele alındı.
Ama ülkede öyle bir açlık krizi ve sefalet vardı ki, eşine az rastlanırdı.
Üstelik tüm dünya Somali'ye sırt çevirmişti.
İşte böyle bir dönemde, Ağustos 2011'de oraya Türkiye elini uzattı.
Hiçbir ülke uçmazken, Türk Hava Yolları uçtu.
Erdoğan Başbakan'dı.
Yanına Ajda Pekkan ve Sezen Aksu gibi birçok ünlü sanatçıyı aldı, Somali'ye gitti.
Bütün dünyanın dikkatini yeniden oraya çevirmesini sağladı.
Bu Somali hükümeti için de halkı için de asla unutulmayacak bir yardımdı.
Türkiye içinse Afrika açılımının başlangıç noktası oldu.
Aradan geçen yıllarda Türkiye, "beyaz adam"ın sadece sömürgeci olmadığını Afrika'ya gösterdi.
Diğer ülkelerden önce, ilk olarak Somali'yle kazan-kazan temeli bir ilişki geliştirildi.
Halka daha verimli tarım ve zanaatlar öğretildi.
Ordusu ve polisi eğitim ve teçhizat desteğiyle güçlendirildi.
Hastaneler açıldı, okullar kuruldu, burslar verildi ve gençlerin Türkiye'de eğitim alması sağlandı.
Bugün hükümette birçok önemli isim, geçmişte Türkiye'de eğitim almış durumda.
Afrika boynuzundaki Somali konumu sebebiyle çok kıymetli.
Orasının istikrar ve güven içinde yaşaması, önce insanlık adına sonra da Türkiye için kritik önemde.
Bu sebeple Türkiye, Somali'nin uluslararası meselelerinde arabulucu olmanın yanında Eş Şebab terörüyle mücadelesine de yoğun destek verdi, vermeye devam da ediyor.
Ülkenin güneyinde bazı bölgeleri kontrol eden örgüt ciddi bir baskı altına alındı.
Ama son zamanlarda durum ters yönde değişiyor.
Birkaç aydır terör faaliyetleri yeniden arttı.
Teröristler yine otellere baskınlar yapıyor, güvenlik güçlerine pusular kuruyor.
Hatta birkaç gün önce Cumhurbaşkanı'na bombalı suikast girişiminde bulundular.
Peki neden dersiniz?
Elbette birden fazla sebebi olabilir ama biri bizim için öne çıkıyor.
Saldırıların yeniden artmasının zamanlamasına bakınca dikkati çeken bir detay var.
O da Somali ve Türkiye arasındaki iş birliğinde son aylarda ciddi yeni atılımlar yapılmış olması.
Mesela Somali'nin karasularını en az 10 yıl süreyle Türk donanması koruyacak.
Türkiye Somali'de ortaklıkla karada ve denizde petrol ve doğalgaz arayacak.
Dahası da var.
Türkiye Somali'ye bir uzun menzilli füze test sahası ve bir uzay üssü kurmayı planlıyor.
Hatta proje başladı.
Somali Hint Okyanusu'na bakan kıyılarıyla uluslararası sulara yönelen uzun menzilli füze testleri için ideal.
Mesela bu yıl ya da en geç önümüzdeki yılın ortalarında SİPER füzesinin menzili 400 kilometreyi aşacak.
Yani S400'ü geçeceğiz.
Balistik füze Tayfun'un menzili 1000 kilometrenin üzerinde.
Gezgin seyir füzesi 1600 kilometre menzilde.
Türkiye ayrıca 1000-3000 km orta menzilli balistik füzeden fırlatılacak, ses hızının 5 katından fazla hıza ulaşabilecek hipersonik süzülme aracı üzerinde çalışıyor.
Artık "Aşılamaz" denilen sınırlar aşıldı.
Daha da ilerlemek için daha geniş alanlara ve farklı coğrafi imkânlara ihtiyaç var.
Ülke ekvatora yakın konumuyla da uzay seyahatleri için uygun konumda.
Bunlar coğrafi olarak Türkiye'nin elinde olmayan imkânlar.
Somali, en zor zamanlarında yardımına koşa dostuna, yine kazan-kazan ilişkisi temelinde bu imkânları tanıyor.
İlginçtir, Eş Şebab terör örgütünün saldırıları tam da böyle bir dönemde arttı.
Haliyle "Bunu kim istemez?" sorusuyla örgütün arkasındaki ülkelere bakmak icap ediyor.
Örneğin Somali'nin Türkiye ile ilişkileri daha da kuvvetlendirme yanlısı olan ve derin stratejik ilişkilerin mimari diyebileceğimiz Savunma Bakanı Muhammed Nur'a, ABD'nin bakısıyla görevden el çektirilmek isteniyor.
Bu arada hatırlatalım, o da üniversiteyi Türkiye'de okudu.
Eğitime yapılan yatırımların yıllar sonra nasıl meyve verdiğini göstermesi bakımından çarpıcı bir örnek.
Tabii meselenin ardında sadece ABD olmadığını kolaylıkla söyleyebiliriz.
Baskıların yanında terör kartının dereye sokulmasıyla, Somali hükümetinin önünde iki yol var.
Biri, kendisine verilen mesajı aldığını gösterip, o malum ülkeleri rahatsız eden politikasından, yani Türkiye ile yakınlaşmadan geri adım atmak.
Diğeri yine mesajı aldığını gösterip, terör örgütünün üzerine daha sert şekilde gitmek.
Bunun için Türkiye ile iş birliğini artırmak ve daha fazla destek almak.
Somali hükümeti ikincisini seçti.
Türkiye, bu dönemde Somali ordusuna desteği artırdı.
Birkaç gün önce bu ülkeye Akıncı SİHA'lar sevk edilmişti.
Türk SİHA'ları Eş Şebab'a karşı etkin şekilde kullanılıyor.
Son operasyonda örgütün toplantısı havadan hedef alındı.
Eş Şebab'ın elebaşlarından 9'u öldürüldü.
Dahası sosyal medyaya yansıyan haberlere bakarsanız, Türkiye desteği sürdürüyor.
Cuma günü Somali'ye bir sevkiyat daha yapıldı.
Muhtemel ki devamı da gelecek.
Türkiye burada olan biten çok yakından takip ediyor.
Çünkü Somali'nin akıbeti, Türkiye'nin geleceğinde de belirleyici role sahip olacak.
Yazarın diğer yazıları

İmamoğlu İnşaat'ın Beylikdüzü'ndeki villa projelerindeki usulsüzlükler, inceleme raporlarına girdi

Beylikdüzü'nde "ruhsat bedeli için 6 milyon TL istendiği" iddiası şüpheli ifadesinde

Kocaelispor, Süper Lig'e dönüş yolunda avantaj yakaladı!

Arda Güler, Real Madrid'i finale taşıyan asistle gündemde!
