4 yıl olaylı geçecek
Yeni ABD Başkanı Donald Trump çok hızlı başladı.
İlk günkü icraatları için "Başınız dönecek" diyordu.
Gerçekten de baş döndürücü bir hızla başladı.
200'den fazla kararname imzaladı.
İçinde neler yok ki...
Dünya Sağlık Örgütü ve Paris İklim Anlaşması'ndan çekildi.
ABD ordusunda yer alan "trans birey" tanımı kaldırıldı
TikTok yasağını 75 günlüğüne erteledi.
6 Ocak Kongre baskınına karışmaktan ceza alan 1600 kişi için af çıkarıldı
Ebeveynleri ABD vatandaşı olmayıp ülkede doğan çocuklara vatandaşlık hakkı tanınan uygulama kaldırıldı
Meksika sınırına Ulusal Acil Durum ilan etti.
Yasadışı göçleri engelleyip bu kişileri sınır dışı etme kararı aldı
Meksika Körfezi'nin adının Amerika Körfezi olarak değiştirilmesi kararlaştırıldı
Küba'yı yeniden teröre destek veren ülkeler listesine ekledi.
Enerji üretiminin artırılması için Ulusal Enerji Acil Durumu ilan edildi
Bir de açıklamaları var.
"Panama Kanalı'nı geri alacağız."
"Mars'a Amerikan bayrağı dikmek istiyoruz."
"Grönland harika bir yer. Uluslararası güvenlik için ona ihtiyacımız var."
"Meksika ve Kanada için yüzde 25, BRICS ülkelerine yüzde 100'lük gümrük tarifesi uygulayacağız"
"Putin'le yakında görüşeceğiz. Anlaşma yapmayarak Rusya'yı mahvediyor. Bence Rusya'nın başı büyük belaya girecek."
"Gazze'de ateşkesin devamından emin değilim. Bu, bizim savaşımız değil. Bu, onların savaşı."
Gazze'deki üç aşamalı ateşkes planının sağlıklı olarak sürüp sürmeyeceği konusunda ciddi endişeler var.
Netanyahu hükümetinin, aşırı sağın da baskısıyla bir aşamada bölgede yeniden kapsamlı saldırılara başlayacağının ön işaretleri daha ilk günden alınmıştı.
Trump'ın Gazze konusundaki sözleri yemin töreni konuşmasında barış yapıcı olmak istediğini söylemesiyle de çelişiyor.
Bir de ilk kararnamelerinde, Batı Şeria'daki radikal Yahudiler için yaptırımları kaldırması gelecekte bölgeyi nelerin beklediğini göstermesi bakımından alarm verici.
Meselenin bir de Suriye boyutu var.
Suriye'nin yeni liderinin İran ve Rusya'ya yönelik tavrı ile ABD başta olmak üzere Batı ile yakın ilişkiler kurma niyeti olduğunu görüyoruz.
Ahmet eş Şara da Donald Trump'ı tebrik eden liderler arasındaydı.
Ve bunlar Washington'da not ediliyor.
Türkiye açısından yeni ABD yönetimi deyinde en önemli kısmı da PKK/YPG terör örgütüyle mücadele.
Ancak bu konuda son dönemde gelen mesajlar, başlardaki kadar olumlu değil.
Trump'ın Dışişleri Bakanı Marco Rubio, örgütün paravan yapısı SDG'ye desteğin süreceğini açıkça söyledi.
Trump ise daha önce Suriye'den asker çekme niyetini beyan etmişti.
Son dönemde ise bu konuda olumlu ya da olumsuz bir açıklama yapmamayı tercih etti.
Bununla birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında olumlu mesajlar vermeyi sürdürüyor.
İyi anlaştığını söylüyor, "Zeki bir adam" diyor.
Muhtemelen bu meselede önümüzdeki dönemde yaşanacak gelişmelerde, lider diplomasisi işletilmesi Türkiye'nin faydasına olacak.
Doğrudan Türkiye'yi bekleyenlere gelince...
Trump ilk açıklamalarında ya da kararnamelerinde Türkiye'ye doğrudan atıf yapmadı.
Çoğunlukla zorlayıcı tedbirler aldığı ve bu yönde mesajlar verdiği düşünüldüğünde, bizim için iyi sayılabilir.
ABD ile siyasi, diplomatik ve güvenlik konularının yanı sıra ekonomi başlığının yeni dönemde de ön planda olması bekleniyor.
Türkiye-ABD ekonomi ilişkilerinde ticaretten enerjiye, savunma sanayisinden yatırımlara kadar işbirliklerine odaklanılacak.
Beklenti bu yönde.
İki ülke arasındaki ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması yönünde ortak hedef bulunuyor.
Trump'ın yeni döneminde atılacak adımlar ve karşılıklı ziyaretlerle ekonomik ve ticari ilişkilerin hedef doğrultusunda geliştirilmesi ve yeni rekorlara imza atılması bekleniyor.
Öne çıkacak başlıklardan biri de karşılıklı yatırımlar olacak.
Türkiye'de ABD sermayesine sahip 2 binden fazla şirket bulunuyor.
Ticarette olduğu gibi karşılıklı ...