ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


KAYIP ÇOCUKLAR VE SIRLARI

Kayıp çocuklar meselesi tüm dünyada ve Türkiye'de hem toplumsal hem de siyasi açıdan oldukça ciddi bir sorun olarak ele alınıyor. Bu konuda sivil toplum kuruluşlarının, hükümetlerin ve uluslararası organizasyonların yaptığı çalışmalar ve çabalar, hem çocukların güvenliğine ilişkin endişelere cevap oluyor hem de toplumların bu sorunla başa çıkma becerilerine yol gösteriyor. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), dünya genelinde her yıl milyonlarca çocuğun kaybolduğunu ve bunların önemli bir kısmının cinsel sömürü, zorla çalıştırma ya da savaşlarda kullanıldığını rapor ediyor. Yani dünya genelinde kayıp çocuklar meselesi, özellikle insan ticareti, çocuk istismarı ve yoksulluk gibi faktörlerle bağlantılı. Gelin konuyu biraz daha açalım:

Dünyada çocukların kaybolma nedenleri arasında, insan ticareti ve organize suçlar ilk sırayı alıyor. Özellikle savaş bölgelerinde ve gelişmekte olan ülkelerde, çocuklar insan ticareti, cinsel sömürü, organ kaçakçılığı ve zorla çalıştırılma gibi suçlar nedeniyle kayboluyor. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC)'ye göre, dünya genelinde insan ticareti mağdurlarının %30'u çocuklardan oluşuyor. Bu çocukların çoğu da cinsel istismar amacıyla kaçırılıyor.Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve UNICEF'in raporlarına göre ise, dünya genelinde insan kaçakçılığına maruz kalan çocuk sayısının 1,2 milyon olduğu tahmin ediliyor.

Çocukların kaybolma nedenlerinde ikinci sırayı, ailevi problemler alıyor. Bir çok çocuk, aile içi şiddet, ihmal ya da duygusal istismar nedeniyle evlerinden kaçıyor. ABD'deki National Center for Missing and Exploited Children (NCMEC) verilerine göre, kaybolan çocukların yaklaşık %90'ı evden kaçan çocuklar. Bu çocuklar, sokakta yaşarken istismara uğrama, fuhuşa zorlanma ya da uyuşturucu çeteleri tarafından kullanılma riskleriyle karşı karşıya.

Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, kaçırılan veya evden kaçan çocuklar tekstil, tarım, madencilik gibi sektörlerde ya da ev işlerinde zorla çalıştırılıyorlar. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)'nun raporlarına göre, dünya genelinde zorla çalıştırılan çocuk sayısı 10 milyonu aşıyor. Örneğin, Hindistan ve Bangladeş gibi ülkelerde, çocukların tekstil fabrikalarında zorla çalıştırılması oldukça yaygın. Bu çocuklar genellikle kırsal bölgelerden kaçırılarak ya da aileleri tarafından maddi çıkar sağlamak amacıyla satılarak sömürüye maruz kalıyorlar.

Bir diğer sorunlu grup, savaş ve çatışma bölgelerinden kaçan ailelerin çocukları. Bu çocukların pek çoğu göç yollarında kayboluyor. Mesela, Avrupa'da mülteci krizinde, 2015-2016 yılları arasında yaklaşık 10,000 mülteci çocuğun kaybolduğu Avrupa Polis Teşkilatı (Europol) tarafından rapor edildi. Bu çocukların bir kısmının insan ticareti ağları tarafından kaçırıldığı düşünülüyor. Kaçırılan çocukların önemli bir kısmı organize suç ağları tarafından cinsel sömürü ve zorla çalıştırma amacıyla kullanılmış.

Kaçirılma-kaybolma vakaları ile ilgili ailelerin dikkatli olması gereken şeylerden biri, sosyal medya ve internet yoluyla istismar. Siber zorbalık, çevrimiçi manipülasyon vakaları dünya genelinde büyük artış gösteriyor. Yani çocuklar, sosyal medya ve internette tanıştıkları kişiler tarafından da kandırılıp kaçırılabiliyor.

Öte yandan, dünya genelinde organ kaçakçılığı, özellikle gelişmekte olan ülkelerde ciddi bir tehdit olarak öne çıkıyor. Evden kaçan- kaçırılan, kaybolan çocukların bir kısmı bu çetelerin eline düşüyor. Sayıları tam olarak bilinmese de, Interpol ve UNODC, Afrika ve Asya gibi bölgelerde bir çok çocuğun organ kaçakçılığına maruz kaldığını sıkça rapor ediyor.

Türkiye'de durum

Türkiye'de kayıp çocuklar sorunu, özellikle mülteciler, ekonomik zorluklar çeken aileler ve dezavantajlı gruplar arasında daha belirgin bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Kayıp çocuk rakamlarına bakınca, Türk toplumunda aile yapısının ve kültürel değerlerin güçlü olmasına rağmen, çocuk güvenliği konusunda ciddi eksikliklerin olduğunu da görülüyor. Özellikle kırsal bölgelerde ve eğitim düzeyi düşük olan kesimlerde çocukların kaybolmasıyla ilgili farkındalık çok düşük. Kültürel olarak, çocukların toplum içinde korunması önemli bir değer olsa da, modern tehditler ve artan şehirleşme ile birlikte aileler çocuklarını koruma konusunda zorlanıyorlar.

Türkiye'de kaybolan çocukların insan ticareti riski daha az rapor edilse de, bu risk tamamen yok sayılmıyor. Özellikle mülteci çocukların ve sokakta çalışan çocukların, insan kaçakçılığı veya dilenci çeteleri tarafından kullanılma riski bulunuyor. Türkiye'de de sokakta mendil satma, ayakkabı boyacılığı veya dilendirilme gibi işlerde çalışan çocukların bir kısmı ya aileleri tarafından zorlanıyor ya da suç çeteleri tarafından sömürülüyor. Türkiye'de TÜİK'in 2019 verilerine göre yaklaşık 232,000 çocuk sokakta çalıştırılıyor.

Türkiye'de çocukların kaybolma nedenleri

Türkiye'de çocukların kaybolmasının ardındaki nedenler, dünyanın diğer bölgelerinde olduğu gibi, karmaşık ve çok boyutlu bir sorun. Ancak Türkiye'ye özgü bazı faktörler de var.

Türkiye'de çocukların kaybolma vakalarının önemli bir kısmı, evden kaçma vakaları. Genellikle aile içi şiddet, kötü muamele, ekonomik zorluklar ve ebeveyn ihmali gibi nedenlerle çocuklar evlerinden kaçıyor. Mesela, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2020 yılında Türkiye'de kayıp çocuk vakalarının %80'i, evden kaçan çocuklar olarak kaydedilmiş.

Türkiye, dünyanın en fazla mülteci barındıran ülkelerinden biri. Dolayısı ile mülteci çocuklar arasında kaybolma vakaları da ciddi bir sorun. Emniyet yetkilileri ve STK'lar, Türkiye'de organ kaçakçılığı riskinin düşük olduğunu belirtse de, çocuk istismarı ve dilendirilme vakaları endişe verici bulunuyor.

Bu konuda, Türkiye'de yasal düzenlemeler dahil pek çok ciddi- sıkı çalışma yapılıyor. Mesela, 2019 yılında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, kayıp çocuk vakalarının kayıt altına alınması ve hızla araştırılması için kurduğu sistem pek çok kaybın çok kısa sürede bulunmasını sağladı. Kayıp Çocuklar Platformu, Türkiye'de kaybolan çocuklar için bir arama ve bilgilendirme platformu olarak çalışıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü Kayıp Çocuklar Dairesi, AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) vs, kayıp çocuklar konusunda yürütülen çalışmaların ağırlıklı olduğu yerler.

Elbette, yapılan onca şeye ragmen, yine de Türkiye'de bu konuda daha güçlü yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğu da ortada. Örneğin, ABD'de Amber Alert sistemi, kayıp çocuklar hakkında hızlı bir şekilde toplumu bilgilendiren ve yerel emniyet güçleriyle iş birliği yapan bir erken uyarı sistemi. Bu sistem, diğer ülkelere de ilham vermiş, dolayısı ile, bizde de benzer bir sistem uygulanabilir.

Ez cümle, kaybolan çocuklar dünya genelinde çeşitli risklerle karşı karşıya. Bunlar arasında insan ticareti, cinsel sömürü, zorla çalıştırılma, organ kaçakçılığı ve doğal tehlikeler yer alıyor. Uzmanlar, kaybolan çocukların büyük bir kısmının evden kaçan çocuklar olduğunu belirtirken, bu çocukların korunması için sosyal hizmetlerin güçlendirilmesi ve aile içi problemlerin çözülmesine yönelik daha etkili politikaların uygulanması gerektiğini savunuyor. Kısaca, her şey ailede başlayıp- bitiyor. Çocukları koruyabilmek için önce Türk aile yapımızı korumamız gerekir. Yani aile herşeydir. Gelecek yazımızın konusu, Narin ve diğer çocuklar olsun.

Not:

National Center for Missing & Exploited Children (NCMEC) verilerine göre, ABD'de kaybolan çocukların %97'si evden kaçan çocuklar iken, %1'i insan kaçakçılığı kurbanı, %2'si ise kaçırılmış çocuklardır.

UNICEF raporlarına göre dünya genelinde 2021 yılında yaklaşık 36,000 çocuk kayıp olarak bildirilmiştir. Bu çocukların bir kısmı savaş bölgelerinde ya da mülteci kamplarında kaybolmuş.

Türkiye'de kayıp çocuk vakaların çoğunun evden kaçan çocuklar olduğu belirtiliyor. Türkiye'de çocuk kaçırma vakalarının oranı ise, dünya verilerine göre oldukça düşük.


Yazarın diğer yazıları