Büyükada'ya azman minibüsleri gönderen İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu, tüm tepkilere rağmen kararında ısrarcı görünüyor. Gerekçe olarak da, yaz aylarında Büyükada'daki nüfus artışını işaret ederek, büyük minibüslerin günlük turist akınını ve ada sakinlerinin ulaşım ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli olduğunu söylüyor. Ayrıca, İmamoğlu'na göre, azman minibüsler tamamen elektrikli ve çevreci. İyi de, Büyükada'nın azman minibüsleri kaldırabilecek bir alt yapıya , dokuya sahip olup olmadığından İmamoğlu'nun haberi var mı? Hiç sanmıyorum.

AZMAN MİNİBÜSLERE NEDEN HAYIR?

Ada sakinleri ve çevreciler, azman minibüslere neden hayır diyor derseniz, soruları hem size hem de İmamoğlu'na sormuş olayım:

1- Büyükada'da, adanın mimari ve kültürel kimliğini oluşturan birçok tarihi konak, yapı var. O koca azman minibüsler, çevresel estetiği nasıl etkiler dersiniz? Şöyle de sorabilirim, dar sokaklar ve tarihi binaların yanında bu araçların varlığı, adanın özgün atmosferi ile nasıl örtüşür?

2- Peki, o azman minibüsler, dar sokaklarda, yaya ve bisikletliler için ciddi tehlikeler oluşturmaz mı? Adanın botonik çeşitliliğinden söz etmiyorum bile. Büyükada, yaya bölgesi olarak belirlenmiş, tarihi dokusu korunması gereken bir SİT alanı. O azman minibüslerin , bu özelliklere zarar verebiliceğini görmüyor musunuz?

3- Dahası, insanlar neden adaları tercih ediyor? Hala yeşili var, trafik yok, güvenli ve huzurlu diye, değil mi? Bu yüzden, Büyükada, İstanbul'un en popüler turistik noktalarından biri. Peki, Sayın İmamoğlu , bu büyük ve çirkin görünümlü araçlar ziyaretçilerin beklentilerini nasıl etkiler?

4- Azman minibüslerin adada kullanılması, şehir planlaması ve ulaşım açısından da sorunlar yaratmaz mı? Mesela, o dar sokaklarda, iki azman araç yan yana geldiğinde, nasıl geçişecekler? Geçemezler, manevra alanları yok çünkü. Peki böyle bir durumda, hangisi- nasıl diğerine yol verecek? 'Arada patırdı çıkmayacak' garantisini kim verecek? Dahası bu durum, trafik sıkışıklıklarına ve acil durumlar için olası erişim sorunlarına yol açmayacak mı? Bunları öngörmek için kahin olmak mı gerekir?

5- Şair ve yazar Ataol Behramoğlu, minibüs uygulamasına karşı çıkanlar arasındaydı ve İETT'nin verdiği sözleri tutmadığını belirtti. İETT neden sözünü tutmuyor?

6 - Nebil Özgentürk, Genco Erkal, Levent Kazak, Ahmet Ümit, Ezel Akay, gibi bir çok ünlü isim size seslendi. Üstelik sizin tabirinizle yandaşda değiller. Onları neden duymuyorsunuz, yoksa birileri buradan rant mı devşiriyor? Bu ısrar niye? Durumla ilgili , dünyadan bir örnek vereyim. Dünyada küçük yüzölçüme sahip adalarda, genellikle motorlu araç kullanımı kısıtlanır veya tamamen yasaklanır. Örneğin, Yunanistan'daki Hydra Adası ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Mackinac Adası gibi yerlerde motorlu araçlar yasaktır. Büyükada'da bu adalardan daha büyük değildir.

Ez cümle; Sayın İmamoğlu, azman minibüsler Büyükada'nın tarihi, kültürel, çevresel ve turistik değerlerine uygun değil. Alternatif ve daha uygun ulaşım çözümlerinin, ada halkının ve ziyaretçilerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde planlanması çok önemli. Üstelik, sizin vaat ettiğiniz belediyecilikte, halka rağmen kararlar alınmaz. Belediye başkanları, halkın çıkarlarını gözeten politikalar geliştirmeye çalışır, kentsel projeleri halkla istişare ederek gerçekleştirir.

BÜYÜKADA'NIN RUHUNA DOKUNMAYIN!

Düş sokaklarının kurulduğu Büyükada, yerlere sevinçler döken yeşilliğin içinde bir cennet. Büyükada, rengarenk insanların iz bıraktığı, İstanbul'un son aşkı...

Büyükada'da aklınızda binlerce anı dostun yolunu tutup, mavi gülümseyerek yürürken, sağınızda solunuzda size baş döndüren kokularıyla begonviller, yıldız çiçekleri mimozalar, yaseminler, hanımelleri eşlik eder. Öyle ki, hepsi size bir ağızdan, sadece sizin duyduğunuz büyülü hikayeler anlattır.

Büyükada, sokaklarında sesler sabahla birlikte büyür. Kepenkleri henüz açılmış dükkanlarda ilk çayların keyifli çıkırtısı aydınlık temennilere karışır. Siz henüz günü kucaklamışken, kasapların ve mezeci dükkanlarının dört ayaklı müdavimleri çoktan yerlerini almıştır bile. Yeni baskı gazetenin sayfalarını, Büyükada fırınından yeni çıkmış sıcacık pohaça eşliğinde karıştırırken, küçük hediyelik dükkanlarda, büyük özenle, güne hazırlanan vitrinleri seyredersiniz. Her şey ışıl ışıl bir ritmde size cezbeder. Çünkü büyükadanın ruhu, kalbi vardır.

Büyükada'nın rengi vardır ..

Büyükada'nın iyilikler dileyen şarkıları vardır ..

Büyükada'nın huzurlu rüzgarları vardır. Cemreler yıldızlar şeklinde düşer oraya...

Büyükada'nın sokaklarında tarih vardır .. Bazen acı , bazen tatlı şeyler anlatır..

Sayın İmamoğlu, Büyükada yalnız, kimsesiz değildir.. Büyükada'yı eskitmek , ruhunun üstünü kapatıp olmayacak hayalleri üflemek kimseye bir şey kazandırmaz....