ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


15 Temmuz'un bedeli

15 Temmuz 2016 darbe girişiminin Türkiye'ye getirdiği ekonomik, siyasi ve sosyal sonuçlar oldukça derin ve çeşitli oldu.

A- Ekonomik Sonuçlar

15 Temmuz 2016 darbe girişiminin Türkiye ekonomisine maliyeti oldukça yüksek oldu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve diğer ekonomik kuruluşlar, darbe girişiminin doğrudan ve dolaylı maliyetinin toplamda 100 milyar doların üzerinde olduğunu açıkladı. Bu maliyetler arasında doğrudan fiziksel zararlar, üretim ve verimlilik kayıpları, turizm ve yatırım gelirlerindeki düşüşler ile artan güvenlik harcamaları yer alıyor.

1- Kısa Vadeli Ekonomik Şok: Darbe girişimi sonrası kısa vadede Türk Lirası büyük ölçüde değer kaybetti. Borsa İstanbul'da sert düşüşler yaşandı ve piyasalarda büyük dalgalanmalar görüldü. İlk günlerde borsa yaklaşık %7 oranında değer kaybetti ve Türk Lirası ABD Doları karşısında %5'ten fazla değer kaybetti.

2- Turizm ve Yatırımlar: Turizm sektöründe büyük kayıplar yaşandı. Darbe girişimi sonrası birçok turist rezervasyonlarını iptal etti ve turizm gelirleri ciddi şekilde düştü. Yabancı yatırımlar azaldı. 2016 yılında doğrudan yabancı yatırımlar %30 oranında azalarak 12 milyar dolara düştü.

3- Kamu Harcamaları ve Bütçe: Güvenlik güçlerine ve askeri harcamalara yapılan ek yatırımlar sonucu, 2016 yılı bütçe açığı 29.9 milyar TL olarak gerçekleşti, bu da bir önceki yıla göre %50 artış anlamına geliyor.

4- Kamu Bankaları ve Destek Paketleri:Kamu bankaları ve özel bankalar, ekonomik istikrarı sağlamak amacıyla çeşitli destek paketleri sundu ve bu da bankacılık sektörü üzerinde baskı oluşturdu. Hükümet, ekonomik canlanmayı desteklemek için çeşitli teşvik paketleri ve vergi indirimleri uyguladı, sonuçta da, hazineye ek maliyet binmiş oldu.

5- Büyüme hızı düştü: Ekonomik büyüme hızında yavaşlama gözlenmiş ve 2016 yılı büyüme oranı %2,9 ile son yılların en düşük seviyelerinden biri olmuştur.

B- Siyasi Sonuçlar

Darbe girişiminin hemen ardından Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edildi ve Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile birçok düzenleme yapıldı. OHAL süresince birçok kişi ve kurum hakkında soruşturmalar başlatıldı.

Cumhurbaşkanlığı sistemi tartışmaları hız kazandı ve 2017 referandumuyla cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildi.

Darbe girişimi sonrasında bazı siyasi partiler ve gruplar arasında yeni ittifaklar ve işbirlikleri kuruldu. Bu süreçte, siyasi psikoloji değişti ve yeni stratejiler geliştirildi.

Milli irade ve demokrasiyi savunma söylemi, birçok siyasi aktörün söyleminde merkezi bir rol oynamaya başladı.

C- Toplumsal sonuçları

Darbe girişimi sonrası toplumda derin yarıklar oluştu. FETÖ ile bağlantılı kişiler ve gruplar toplumdan dışlandı.

Artan güvenlik önlemleri, OHAL süresince yapılan uygulamalar, birçok kişinin hukuki süreçlerde adil yargılanma haklarının ihlal edildiği yönünde eleştirilere neden oldu.

Darbe girişimi sırasında yaşanan şiddet olayları, bombalamalar ve silahlı çatışmalar toplumda geniş çapta travma ve korkuya neden oldu. İnsanlar, hem kendileri hem de aileleri için güvenlik kaygıları yaşadı.

Darbe girişimi, devlet kurumlarına ve güvenlik güçlerine duyulan güveni sarstı.

Toplumda kutuplaşmayı derinleştirdi. Farklı siyasi görüşlere sahip insanlar arasında karşılıklı güvensizlik arttı.

Her musibetten bir fayda çıkar: Dayanışma ve Milli Birlik

Darbe girişimine karşı ortak bir direnç ve dayanışma duygusu ortaya çıktı. Birçok insan, milli birlik ve beraberlik duygusuyla hareket ederek darbecilere karşı durdu. Bu dayanışma duygusu, toplumda pozitif bir psikolojik etki yarattı.

D- Uluslararası İlişkiler

Türkiye'nin Batı ile olan ilişkilerinde gerilimler yaşandı. Darbe girişimi sonrası Fethullah Gülen'in iadesi konusunda ABD ile anlaşmazlıklar derinleşti.

15 Temmuz'a kim ne dedi?

Siyasetçiler ve gazeteciler, 15 Temmuz 2016 darbe girişimi hakkında çeşitli açıklamalarda bulundular.

Hükümet

Hükümet, girişiminin tamamen Fethullah Gülen liderliğindeki FETÖ (Fethullahçı Terör Örgütü) tarafından planlandığını ve yürütüldüğünü açıkladı. Ayrıca, darbe girişiminin arkasında yabancı istihbarat servislerinin, özellikle de CIA ve bazı Batılı ülkelerin olduğunu öne sürüldü. Darbenin amacı Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak ve mevcut hükümeti devirmektir, denildi. ABD'nin darbe girişimi sonrası Fethullah Gülen'i iade etmemesi ve Batı medyasının darbe girişimi sonrası tavırları hükümetin açıklamalarına açıkça bir delil olarak gösterilebilir.

Ayrıca deliller:

Gözaltılar ve İtiraflar: Darbe girişimi sonrası gözaltına alınan ve tutuklanan birçok kişi, FETÖ ile bağlantılarını itiraf etti. Bu kişiler arasında üst düzey askeri yetkililer, yargı mensupları ve bürokratlar vardı.

Darbe Gecesi İletişim Kayıtları: Darbe girişimi sırasında kullanılan iletişim kanalları ve mesajlar, FETÖ mensuplarının darbe planlamasında aktif rol oynadığını gösteriyor.

Gülen'in Açıklamaları ve Belgeler: Fethullah Gülen'in açıklamaları ve FETÖ'ye ait belgeler, örgütün devlete sızma ve hükümeti devirmeye yönelik planlarını ortaya koyuyor.

Kılıçdaroğlu: 'Kontrollü Darbe '

Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişiminin hükümet tarafından önceden bilindiğini ve hatta kontrol altında tutulduğunu iddia etti.

Dış politika analistleri

Kimi dış politika analistleri ve bölgesel uzmanlar, Rusya ve İran'ın darbe girişimi hakkında önceden bilgi sahibi olduklarını ve Türkiye'ye bu bilgileri ilettiklerini iddia etti. Bu iddiaya göre, bu iki ülke Türkiye ile olan stratejik ilişkilerini güçlendirmek için darbenin başarısız olmasına yardım etti.

Askeri Analistler

Bazı askeri analistler ve eski askeri personele göre ise, darbe girişimi aslında Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki farklı fraksiyonlar arasındaki bir iktidar mücadelesinin sonucu. Darbe girişimi, ordu içindeki bazı grupların gücü ele geçirme çabası sonucu gerçekleşti.

Ez cümle, dünyanın pek çok yerinde de darbe süreçleri ve girişimleri yaşandığı hepimizce malum. Dolayısaı ile de her ülkenin toplumsal ve kültürel yapısı, darbe girişimlerinin sonuçlarını büyük ölçüde etkiledi.

Türkiye'de ise halkın darbeye karşı direnmesi ve hükümetin güçlü tepkisi, 15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olmasında kritik rol oynadı. Siyasi liderlerin kararlılığı ve hızlı tepkileri, darbe girişimlerinin seyrini belirlerken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrıları ve hükümetin hızlı hareketi, darbenin başarısız olmasında çok etkili oldu.

Öte yandan, 15 Temmuz darbe girişimi dünya çapındaki benzer olaylarla karşılaştırıldığında hem benzersiz yönleri olduğu görülür. Mesela;

Mısır (2013) - Abdül Fettah el-Sisi'nin Darbesi:

2011 Arap Baharı sonrasında Mısır'da Hosni Mubarak devrildi ve demokratik seçimlerle Muhammed Mursi Cumhurbaşkanı seçildi. 2013 yılında Mursi'ye karşı geniş çaplı protestolar başladı. Ordunun müdahalesi ile Mursi görevden alındı ve Abdül Fettah el-Sisi liderliğinde askeri bir darbe gerçekleştirildi.

Sonuçlar: Mursi görevden alındı ve tutuklandı. El-Sisi, seçimler sonrası cumhurbaşkanı oldu.

Mursi yanlıları ile darbe destekçileri arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Binlerce kişi öldü ve yaralandı.

Sisi yönetimi altında, siyasi özgürlükler ve insan hakları ciddi şekilde kısıtlandı. Muhalefet ve basın üzerinde büyük baskılar oluştu.

15 Temmuz ile Karşılaştırma:

Her iki olayda da ordu kritik bir rol oynadı ve mevcut hükümete karşı harekete geçti.

Türkiye'de darbe başarısız oldu ve hükümet iktidarda kaldı. Mısır'da ise darbe başarılı oldu ve yeni bir yönetim kuruldu. Türkiye'de darbe girişimi sonrası daha fazla toplumsal birlik gözlemlenirken, Mısır'da derin toplumsal bölünmeler yaşandı.

Venezuela (2002) - Hugo Chavez'e Karşı Darbe Girişimi:

Nisan 2002'de Venezuela'da Hugo Chavez'e karşı kısa süreli bir darbe girişimi oldu. Askerler ve bazı işadamları Chavez'i devirdi, ancak halkın ve sadık askerlerin tepkisi üzerine Chavez kısa sürede yeniden göreve döndü.

Sonuçlar:

Chavez, darbe girişimini fırsat bilerek iktidarını daha da pekiştirdi. Muhalefet üzerinde baskılar arttı.

Darbe girişimi, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirdi.

Olay, uluslararası toplumda büyük yankı uyandırdı ve ABD'nin bu darbeyi desteklediği iddiaları ortaya atıldı.

15 Temmuz ile Karşılaştırma:

Her iki olayda da darbe girişimi başarısız oldu ve mevcut yönetim iktidarda kaldı.

Sonuçta, bu tür demokrasiye kast eden her türlü girişimin sonuçlarını toplumların yapısı, liderlerin tepki ve yetenekleri belirler. Ben halkımla gurur duyuyorum. Hem, Mehmet Akif ne demiş: ''Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım!''

Vurun da görelim!


Yazarın diğer yazıları