ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Toplumsal anksiyete: Politize olmuş toplum (2)

Geçtiğimiz yazıya, Türkiye'nin politize olmuş toplum yapısını, fırsatlar ve riskler açısından değerlendirmek üzere diye virgül koymuştuk. Şöyle devam edelim:

Türk toplumunun politize olduğu savının kabulünden yola çıkarak, toplumdaki sosyal hareketliliğin artarak güçlenmesini pozitif bir işaret olarak okumak mümkün. Çünkü, şu ortadaki, insan hakları, eşitlik, adalet ve hak talepleri günümüzde daha güçlü bir şekilde ifade edilebiliyor. Dolayısı ile, bu güçlü talepler de, sosyal değişim ve reformların hızlanmasını doğal olarak etkiliyor. Ama öte yandan da, aşırı politizasyonun, sosyal uyumsuzluğu arttırdığı da bir gerçek. Toplumda farklı görüşlere sahip gruplar arasında çatışma ve güvensizlik gözle görülür hale geldi. Sosyal medya üzerinden toplum mühendisliği de işin tuzu biberi. Bu noktada toplumun anlaması gereken şudur ki, politik kutuplaşma, adalet sisteminin politize olmasına neden olduğu gibi, şu günlerde sıkça şikayet ettiğimiz ekonomik koşulları da olumsuz etkiler. Mesela siz, yatırımcı olsanız, siyasi istikrarın olmadığı yerlere yatırım yapmak ister misiniz?

Öte yandan, iç politikadaki kutuplaşmanın, Türkiye'nin dış politikasına da yansıyabileceğini tahmin etmek zor değil. Farklı siyasi grupların dış politikada, farklı önceliklere sahip olması, tutarlı ve istikrarlı bir dış politika izlenmesini zorlaştırabilir, ki zaten biz Türk toplumu olarak, seçim süreçlerinde bu duruma çokca şahit olduk. Türkiye'nin iç politikasındaki sert söylemler uluslararası toplumda bir çok kez gündem konusu oldu. Bu durumun diplomatik ilişkilere olumsuz etkisi de malumunuz.

Gelin, tam bu noktada, bir başka soru daha soralım; günümüzde aşırı politize olmuş toplumların, istikrarlı bir dünya düzenine katkıda bulunması mümkün mü? Tekraren söylemek gerekirse, elbette, politize olmuş toplumlar, iç ve dış dinamiklerini dengeli bir şekilde yönetebilirlerse, istikrarlı bir dünya düzeni için geniş katkıları olacaktır. Ama bu ne kadar mümkün olabilir? Mesela, üretim gücünü ellerinde tutan o malum elit grubun, çıkarları doğrultusunda, politize olmuş toplumları, gizli bir ajanda ve takvim çalışması ile yönlendirdiği iddialar arasında. Nasıl mı? Şöyle;

Konuyla ilgili teorisyenler, politize olmuş toplumlarda, çatışmaların ve krizlerin kasıtlı olarak çıkartıldığını, hedefin toplumları kontrol altında tutmak ve dikkatleri başka yöne çekmek olduğunu iddia ediyorlar. Yine kimi teorisyenler de, politize olmuş toplumların, toplum mühendisliği projelerinde en kullanışlı parça olduğunu iddia ediyor. Yani, kısaca, onlara göre, aşırı politize olmuş toplumların, istikrarlı bir dünya düzenine katkıda bulunması mümkün değil.

Peki, oyun kurucular kendi hedefleri için, politize olmuş toplumları nasıl kullanabilir?

1- Politize olmuş toplumlarda, toplumsal bölünmeleri derinleştirmek, çatışmaları körüklemek zor değil. Bu durum halkın dikkatini dağıtacağından, o ülke ve toplum üzerinde kontrolü sağlamak çok kolaylaşır. Dahası, medya, eğitim ve siyasi liderler aracılığıyla manipüle edilen toplum, oyun kurucuların projeleri için kullanışlı hale gelebilir.

2- Politize olmuş toplumlarda, krizler ve kaos, yaratmak da çok kolaydır. Bu strateji, halkı korku ve belirsizlik içinde tututarak, otoriter çözümleri kabul etmeye daha yatkın hale getirir.

3- Politize olmuş toplumlarda, demokratik değerler ve özgürlükler hızla zayıflar. Bu da, toplum düzeninin otoriter bir yapıya bürünmesi için gerekli olan ortamı hazırlar.

4- Son olarak, politize olmuş bir toplumda oluşan anksiyete, toplumda kaygı ve stres durumunu arttırır. Bunun sonuçları da, toplumsal uyum açısından son derece yaralayıcı olabilir. Mesela; siyasi görüşler arasındaki derin kutuplaşma, insanların kendilerini sürekli olarak bir taraf seçmek zorunda hissetmelerine ve diğer tarafı tehdit olarak görmelerine neden olabilir. Dahası, farklı görüşte olan insanlarla ilişkilerde gerilim yaşamak, sosyal izolasyona ve yalnızlık hissine neden olabilir.

Son bir soru daha: Üretim gücünü elinde tutanlar- oyun kurucular, neden politize olmuş toplumları kullanmak ister?

Cevap çok basit: Daha fazla zenginleşmek ve kendi yarattıkları modern köleleri, kendi çıkar hedefleri açısından daha kullanışlı hale getirmek için. Bu yüzden, insanlık kadar eski, böl yönet taktiği, hep kullanılmış, hep de işlemiştir.

Ez cümle, politize olmuş toplumda, hızla yükselen toplumsal anksiyete, bireylerin günlük yaşamlarında sürekli kaygı ve stres kaynağı yaratır. Bu da, toplumsal dayanışma ve birlik duygusunu son derece olumsuz etkiler. Toplum dinamikleri zayıflar. Bu nedenle, biz bu kadim toprakların sahibi, şanslı insanlar olarak, oyun kurucuların tufasına gelmemek, ufalanmamak için, farklı fikirlere açık olmayı, birbirimizi anlamaya çalışmayı öğrenmemiz gerekiyor. Tabi kullanışlı aparat olmak istemiyorsak ..


Yazarın diğer yazıları