Trump'ın kongre konuşması
Trump'ın Kongre ortak oturumundaki açıklamaları, uluslararası ilişkilerde bazı önemli değişimlerin habercisi olarak algılandı. Özellikle, Trump'ın "Amerika geri döndü" söylemi ve korumacı ekonomi politikalarını yeniden vurgulaması, müttefikleriyle olan ilişkilerinde gerilimi daha da arttıracak gibi. Zaten Trump'ın yüksek gümrük tarifeleri uygulama planı, özellikle AB ile ticari gerilimleri germiş görünüyor. Hele, ABD'nin Ukrayna politikasındaki sismik değişim ve daha önce olduğu gibi NATO harcamalarına dair baskıyı artırması, transatlantik ilişkilerinde büyük jepolitik depremlere işaret ediyor.
Dahası, Avrupa ile ilişkiler açısından Trump'ın Ukrayna politikaları, Avrupa'nın yeni güvenlik politikaları inşasını hızla gerekli kılıyor. Ama maalesef, güvenlik inşası uzun bir süreç demek. Üstelik, Ukrayna'ya desteğin azalması, NATO içinde de büyük çatlak oluşturacak gibi duruyor. Bu da, Rusya'ya büyük alan açacaktır. Yani, Avrupa'nın jeopolitik uykusundan uyanması ve konfor alanından mümkün olduğunca çabuk uzaklaşması şart .
Trump'ın, Çin'e karşı ticaret savaşı politikalarına dönüş sinyali de, ikili ilişkilerde tekrar gerginlikler yaratacaktır. Öte yandan, Çin'den misilleme olarak, mesela Asya'daki müttefiklerini güçlendirmesi gelebilir. Anlayacağınız üzere, karşılıklı misillemeler dünyayı iyi bir yere sürüklemez. Bu karşıtlıklar, dünya birliğini, huzurunu fena şekilde sorgulatır, büyük bedeller ödetir. Bu konuda Çin'in şu açıklamasını not olarak bırakıyorum: "ABD'nin savaş istiyorsa, ister gümrük, ister ticaret, ister başka bir savaş, sonuna kadar savaşmaya hazırız"
Şöyle devam edelim, Trump'ın yeniden korumacı ekonomik politikaları savunması ve yüksek tarifeler uygulayacağını açıklaması, küresel ekonomi üzerinde dalgalanmalara yol açacağı gibi, küresel tedarik zincirini pandemi dönemindeki gibi büyük ölçüde etkileyecektir. Meksika ve Kanada vs ile olan ticaret anlaşmalarının revize edilmesi de küresel ticarette belirsizliği arttıracağı malumunuz.
Trump'ın Panama Kanalı'nı geri alma, Grönland, Kanada vs gibi cüretkar açıklamaları, bildiğiniz gibi tüm dünyada büyük tepkilere neden olmuştu. Trump bu açıklamaları hangi akılla- ön görüyle yapıyor bilemem ama bölgedeki ABD karşıtı hareketleri güçlendireceği, hatta Çin'in Latin Amerika'daki etkisini artırma zemini sağlayacağı kesin. Dahası, Trump'ın Orta Doğu, Afrika ve Küresel Güney politikaları da son derece ters tepebilir. Şunu demek istiyorum, örneğin ABD'nin küresel yardımları azaltması, Afrika'da, Çin ve Rusya'nın daha fazla etkinlik kazanmasına neden olabilir. Bu da ABD'nin küresel liderlik gücünü sorgulatacaktır. Ancak, öte yandan da, ABD-Rusya ilişkilerinde yumuşama, Asya'da Çin'e karşı daha agresif bir politika ve iç ekonomik milliyetçiliğin güçlenmesi gibi sonuçlar da doğurabilir.
Toparlarsak, önümüzdeki dönemlerde, ABD'nin Trump başkanlığındaki yeni hükümeti uluslararası ilişkilerde daha tek taraflı ve baskıcı bir politika izleyecek gibi görünüyor. Sonuçta ABD'nin; AB, Çin, NATO ve Latin Amerika ile ilişkilerinin nasıl şekilleneceği, küresel dengeler açısından da kritik olacak.
Yazarın diğer yazıları

Zelenski: Putin ateşkes anlaşmasını reddetmeye hazırlanıyor

AK Parti İstanbul İl Başkanı Özdemir'in saha çalışmaları sürüyor

Şinasi Yurtsever için Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan taziye mesajı: Sanat camiamıza başsağlığı diliyorum

UEFA Avrupa Ligi| Rangers- Fenerbahçe maçı canlı izle!
