PKK Silah bırakıyor: Dengeler değişiyor mu?
Bahçeli'nin, terörist başı Öcalan'a yaptığı çağrı ile başlayan süreçte, PKK'nın silah bırakma kararı alması, bölgesel ve küresel güçlerin stratejilerini derinden etkileyeceği gibi, Türkiye'ye ve bölgeye sadece güvenlik açısından değil, ekonomik açıdan da büyük kazanımlar getirecek. Mesela bu kararın sonuçları, bölgesel aktörlere iş birliği olanakları sağlayabileceği gibi ekonomik kalkınma projeleri için de daha güvenli ortam oluşturacak. Dahası, Almanya- Fransa gibi kimi Avrupa ülkelerinin ve ABD'nin terör örgütü PKK ve uzantıları ile olan çıkar ilişkileri göz önüne alındığında, PKK'nın silah bırakma kararı, bu ülkelerinde kendi politikalarını yeni baştan değerlendirmelerine neden olacaktır.
Öte yandan, PKK'nın silah bırakma kararı, YPG -PEJAK gibi terör uzantıları üzerinde de baskı oluşturacaktır. YPG her ne kadar, Öcalan'ın çağrıları bizi bağlamaz diye tepinse de, PKK'nın resmi olarak silah bırakması, YPG'yi de benzer adımlar atmaya er-geç zorlayacaktır. Ayrıca karar, Suriye'nin kuzeyindeki güç dengelerini de Türkiye lehine etkileyecektir.
PEJAK'ın durumuna gelince o biraz daha farklı. PEJAK, İran'da faaliyet gösteren bir vekil terör örgütü olarak, PKK'nın silah bırakmasıyla, her ne kadar, stratejisini yeniden değerlendirmek zorunda kalacak olsa da, İran'ın iç politikasında PKK ve uzantılarına yaklaşımı ve bölgede yeniden güç devşirme arayışı, PEJAK'ın gelecekteki tutumunu şekillendirecektir. Bu konuda Fidan'ın açıklamasını, tam bu noktada not olarak bırakıyorum: "Eğer siz başka bir ülkedeki bir grubu destekleyerek orada rahatsızlık oluşturmak isterseniz, başka bir ülke de sizdeki başka bir grubu destekleyerek size rahatsızlık oluşturmak ister. Artık dünyada hiçbir şey gizlenemiyor. Eğer camınıza taş atılmasını istemiyorsanız, başkasının camına taş atmayacaksınız."
Diğer yandan, PKK ve uzatıları silahları bıracak mı, bırakacaksa ne zaman, silahlar kime ve nasıl bırakılacak sorularının cevabı hala muamma. Dahası, bildiğiniz üzere, daha önce de PKK'ya yönelik silah bırakma çağrıları yapılmış, ancak bu girişimler çeşitli nedenlerle kalıcı bir barışa ulaşamamıştı. Özellikle 2013-2015 yılları arasında yürütülen çözüm süreci, umut verici olmasına rağmen başarıya ulaşamamıştı. Peki şimdi, ne olur? Konunun uzmanları, günümüzdeki silah bırakma çağrısını, geçmiş girişimlerden önemli farklılıklar gösterdiğini söylüyor. Şöyle ki: Mesela, Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan ve hükümetin tam desteğini alan pazarlığa kapalı bu süreç, siyasi iradenin gücünü ve kararlılığını oldukça açık gösteriyor. Üstelik, Öcalan'ın, PKK'nın kendini feshetmesi- silah bırakması yönündeki net çağrısı, örgüt tabanı üzerinde de önemli etkiye sahip. Tabi, Ortadoğu'daki jeopolitik değişimler, Irak ve Suriye'deki gelişmeler, artı Ankara'nın bölgede son derece stratejik ve dikkatli adımları, diplomatik çabalar, Ankara'nın Terörsüz Türkiye hedefi, aman vermeyen operasyonları da PKK ve cani uzantılarının hareket alanını oldukça daralttı.
Bu arada, Öcalan'ın açıklamasındaki önemli noktaların da, karar üzerindeki etkisini yabana atmamak gerekir. Öcalan açıklamasında, Marksist politikalar üzerinde kurulan PKK'nın silahlı mücadelesinin artık amacına hizmet etmediğini, dünyanın ve kurallarının değiştiğini örgütün kendini feshetmesi gerektiğini ve asıl önemlisi silahlı mücadelenin yerini, demokratik siyaset yoluyla hak arayışlarının yer alması gerektiğinin altını çizdi. Açıklamada, bölgedeki diğer silahlı gruplara da silah bırakma çağrısı ile bölgede geniş kapsamlı bir barışın tesisine vurgu yapıldı.
Ayrıca umulan şu ki, PKK'nın silah bırakma kararı, silahın DEM parti siyaseti üzerindeki vesayetine de son vererek, partinin bir Türkiye partisi olarak demokratik siyasete dönüşünün önünü açmasıdır. PKK'nın silah bırakma kararı, elbette bölgeye ve bölge insanına da daha fazla katkılar sunacaktır. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Avdagiç gelişmenin Türkiye'nin kalkınmasında ve gelişmesinde, bölgenin güçlü potansiyelini ortaya çıkaracağını belirtti.
Ne yazık ki, hepimizi umutlandıran bu karar, en az, Türkiye karşıtları kadar, içimizdeki İrlandalıları da rahatsız etti. Bazı çevreler kana- gözyaşına doymamış olacaklar ki, PKK'nın silah bırakma kararının, mevcut hükümete yarar sağlayacağını, sürecin amacının siyasi kazanç elde etmek olduğunu ve kararın arkasında dış güçlerin farklı çıkarlarının olduğunu iddia etti. Yani, toplumsal 'barışa' itiraz ettiler. Garip değil mi? İnsanın içi sızlıyor. Bazı kesimler de "Bahçeli -Öcalan arasında gizli bir anlaşma var" şeklinde süreci yorumladı. Gülsek mi ağlasak mı, Öcalan'la gizli anlaşması var dedikleri kişi, ülkücü camianın lideri Bahçeli. Art niyetin altını siz doldurun artık.
Toparlarsak, PKK'nın silah bırakma kararının, bölgesel istikrar ve küresel güç dengeleri üzerinde önemli etkiler yaratacağı, içeride ve dışarıda Türkiye düşmanlarını çok üzeceği görülüyor. Ayrıca süreç YPG- PEJAK gibi taşeron PKK uzantısı örgütlerin de benzer adımlar atmasını teşvik ederek, Ortadoğu'da kalıcı barışın tesisine katkı da sağlayacaktır. Ancak, bu sürecin başarılı olması, samimi çabalar ve toplumun geniş kesimlerinin desteğiyle mümkün.
Yazarın diğer yazıları

Zelenski: Putin ateşkes anlaşmasını reddetmeye hazırlanıyor

AK Parti İstanbul İl Başkanı Özdemir'in saha çalışmaları sürüyor

Şinasi Yurtsever için Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan taziye mesajı: Sanat camiamıza başsağlığı diliyorum

UEFA Avrupa Ligi| Rangers- Fenerbahçe maçı canlı izle!
