ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Trump-Putin Görüşmesi: Küresel Dengeleri Değiştirebilecek Bir Hamle mi?

Trump ve Putin'in Suudi Arabistan'da bir araya gelme planları, uluslararası arenada geniş yankı uyandırdı. Gelen tepkilerden, bu gelişmenin, Avrupa'nın güvenlik mimarisi, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın seyri ve Gazze'deki durum üzerinde derin etkiler yaratabileceği, hatta ABD'nin küresel liderliğinin, Çin-Rusya ekseni ve enerji politikaları açısından da, kritik bir kırılma noktasına evrilebileceği iddia edildi. Peki, bu görüşme ne anlama geliyor ve dünya siyaseti için ne gibi senaryoları beraberinde getirebilir?

Avrupa: NATO ve Güvenlik Paradigması Test Ediliyor

Trump'ın başkanlık döneminde ABD'nin NATO'ya yönelik tutumu, Avrupa'nın güvenlik anlayışını ciddi şekilde sarstı. 2024 ABD seçimlerine aday olan Trump, NATO üyesi Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarını yeterince artırmamaları durumunda, ABD'nin NATO korumasını kaldırabileceğini ima etti. Bu bağlamda, Trump'ın Putin ile doğrudan müzakere girişimi, Avrupa'da şu soruyu gündeme getiriyor: ABD'nin Rusya'yı dizginleme konusundaki kararlılığı azalıyor mu? Eğer Trump'ın Putin ile yaptığı görüşmede, Ukrayna meselesinde Batı'nın pozisyonundan geri adım atılacak olursa, Avrupa güvenliği büyük bir risk altına girebilir.

Avrupa'nın Reaksiyonu

Avrupa Birliği yetkilileri, özellikle Almanya ve Fransa, Trump'ın Putin ile görüşme planlarından duydukları endişeyi yüksek sesle dile getirdi. Berlin merkezli Alman Dış Politika Konseyi uzmanlarından Ulrich Speck, bu görüşmenin Avrupa'nın güvenlik mimarisinde ciddi kırılmalar yaratabileceğini söyledi. Macron ise NATO'nun Avrupa için vazgeçilmez olduğunu ve Trump'ın tutumunun Avrupa'yı savunma konusunda daha fazla bağımsız olmaya itmesi gerektiğini belirtti. Öte yandan, Macaristan Başbakanı Viktor Orban gibi kimi liderler de, Trump-Putin görüşmesini olumlu bir gelişme olarak görüyor. Orban, Trump'ın Avrupa'ya yönelik sert eleştirilerine sıcak bakıyor ve Ukrayna konusunda "barış için Putin ile doğrudan görüşülmesi gerektiği" fikrine yakın duruyor. Mesela, Trump'ın Putin ile müzakere planı, bazı analistler tarafından 1938 Münih Anlaşması'na benzetiliyor. Nazi Almanyası'nın Çekoslovakya'nın Südet bölgesini ilhak etmesi karşısında, İngiltere ve Fransa'nın Hitler ile yaptığı uzlaşmanın, daha sonra büyük bir hata olduğu ortaya çıkmıştı. Dolayısı ile, korkulan şu ki, eğer Trump, Putin'e Ukrayna konusunda fazla taviz verirse, bu da benzer bir şekilde tarihe "teslimiyet" olarak geçebileceği söyleniyor.

Rusya- ABD hattı ve Avrupa

Putin'in, Trump ile doğrudan görüşmeyi diplomatik bir zafer olarak değerlendirmesi çok mümkün. Hatırlayın Moskova, Trump'ın Beyaz Saray'a geri dönmesi halinde Ukrayna'ya yapılan Amerikan askeri yardımlarda kesilir diyordu, öyle de oldu. Trump, Ukrayna'ya yardımları askıya aldı ve eğer istiyorsan madenlerini vereceksin dedi.

Trump'ın Putin'le yaptığı kritik görüşmeye en büyük tepkilerden biri de Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski'den geldi. Zelensky; "Ukrayna'nın kaderini sadece Ukrayna halkı belirler' dedi demesine, ama Trump'ın, Putin ile yaptığı görüşme sonucunda bir tür "Ukrayna'nın bölünmesi" anlaşması ortaya çıkarsa, Kiev'in ne yapacağı- yapabileceği de merak konusu. Kiev için bu varoluşsal kriz yaratırken, bölge dengelerini de derinden sarsacaktır.

Orta Doğu: Suudi Arabistan'ın Yeni Rolü ve Gazze Krizi

Trump- Putin yüzyüze görüşmesinin Suudi Arabistan'da yapılacak olması, Riyad'ın arabuluculuk rolününün küresel siyaset içinde güçlendiği anlamı çıkarılabilir.Ama bu çok yönlü derin değerlendirmelere, sorguya muhtaç bir durum ve başka bir yazının konusu. Ama Suudilerin son yıllarda, ABD ve Rusya karşı ilişkilerini dengeleme çabası, özellikle Çin'in, Suudi -İran yakınlaşmasına ön ayak olması, Riyad'ı daha aktif bir diplomatik oyuncu haline getirdiği ortada. Dolayısı ile, eğer Trump, Putin ile görüştüğünde, Rusya'nın, Orta Doğu'daki nüfuzunu artırmasına göz yumarsa, bu İsrail ve İran arasındaki dengeleri direk değiştirir. Öte yandan, Suudi Arabistan, Trump ve Putin görüşmesini fırsata çevirerek, Gazze'de ateşkesi sağlama konusunda bir rol üstlenebilir. Ancak, Netanyahu hükümeti bu sürece nasıl yaklaşacak, işte bu belirsizliğini koruyor şimdilik.

Küresel Enerji Politikaları: Petrol ve Dolar Dengesi

Görüşmenin Suudi Arabistan'da yapılması, enerji politikaları açısından da önemli. Uzmanlar, 'Trump'ın Putin ile müzakereleri, küresel petrol fiyatlarını etkileyebilir' diyor. Bilindiği üzere, Suudi Arabistan ve Rusya, OPEC+ içinde petrol üretim kotalarını belirleyen iki büyük aktör. Eğer Trump, Putin ile görüşüp petrol üretimi konusunda bir anlaşma yaparsa, bu ABD'nin enerji politikalarını da doğrudan etkileyecektir. Dahası, S. Arabistan, Çin ile petro-dolar sisteminden uzaklaşarak yuan ile petrol satışı yapacağını açıklamıştı. Eğer Trump, bu durumu ABD lehine çeviremezse, küresel rezerv para birimi olarak doların konumu sarsılabilir. İşte, kıyamete start tam bu noktada verilebilir!

Olası senaryoları toparlarsak, Trump ve Putin'in Suudi Arabistan'da yüzyüze görüşmesinden 'bir ortaklık, anlaşma' çıkarsa, Avrupa'daki güvenlik dengeleri net değişir, bu da NATO içindeki bölünmenin derinleşme ihtimalini çok arttırır ve Ukrayna üzerindeki baskı artar. Orta Doğu'da yeni bir denge oluşursa, Suudi Arabistan küresel bir arabulucu olarak yükselir, Gazze meselesi farklı bir çözüme doğru evrilebilir ve İsrail-İran dengesi değişebilir. Bu görüşmeden enerji piyasaları etkilenirse, Petrol fiyatları, üretim kotaları üzerinden yeniden şekillenir ve ABD-Suudi ilişkilerinde yeni bir dönem başlar.

Elbette bu gelişmenin sonucu, sadece iki liderin ne konuşacağına değil, dünya genelinde nasıl bir diplomatik oyun oynandığına da bağlı olacak. Şu an için net olan tek şey, küresel siyasetin yeni bir döneme girdiği.


Yazarın diğer yazıları