ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Erteleme yetmez, iptal edilmeli

Suriye'nin kuzeyindeki terör koridoru projesinde ABD eliyle atılmak istenen yeni adım günlerdir gündemdeydi.

ABD'nin desteğiyle geniş bölgeleri işgal eden PKK/YPG terör örgütüne meşruiyet kazandırma girişimleri Türkiye için ciddi bir güvenlik riski.

Haliyle üzerine gidildi.

Dışişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve MİT devreye girdi.

Verilen çok taraflı mesajlar yerini buldu.

O mesajların boşuna olmadığını da herkes biliyordu.

Bunun için geçmişte o bölgede yapılan askeri harekâtları hatırlamak bile yeterli.

Zaten ABD'den gelen son açıklama da seçim için gerekli şartların oluşmadığı yönündeydi.

Bölgedeki aşiretler ve kabileler de terör örgütünü sözde devletleştirme girişimine karşı birlik olarak seslerini yükseltti.

Neticede daha önce ertelenip 11 Haziran'a alınan seçim olmayacak.

Yine ertelendi.

Aslında burada ABD'nin kendi çıkarları doğrultusunda nasıl da ikiyüzlü davranabildiğini bir kez daha görmüş olduk.

Aynı ABD, Gazze'deki Hamas direniş hareketini "terör örgütü" diye niteliyor.

Oysa Hamas Filistin'de yapılan son seçimlerde büyük bir başarı göstererek ülke yönetimi için siyasi meşruiyeti de kazanmıştı.

ABD böyle bir oluşuma "terör örgütü" yaftası yapıştırırken, gerçek bir terör örgütü olan PKK/YPG'nin adını değiştirip, bir de "demokratik" kelimesi ekleyerek sevimli göstermeye çalıştı.

Üstelik ABD, kapitalizmin kalesi.

PKK/YPG ise Marksist-Leninist bir örgüt.

Buna rağmen onları sözde devletleştirip daha kullanışlı bir maşa haline getirmeye çalışırken, seçim oyunu oynamaya kalktı.

Ama bir kez daha adeta duvara tosladı.

Türkiye'yi karşısına alamadı.

Bölgede demokrasi oyunu oynamaya kalktılar ama bunu sahneleyebilmek için bile gerekli şartlar yoktu.

Bölge örgütün kontrolünde.

Adaylar, seçmenler örgütün kontrolünde.

Zaten demografik yapıyı değiştirerek bir suç işliyorlar.

Üstüne bırakın kendileri gibi düşünmeyen Arapları, Kürtlere bile var olma hakkı tanımıyorlar.

Haliyle de bu plan şimdilik tutmadı.

"Şimdilik" diyorum çünkü tehlike geçmiş değil.

ABD, 11 Haziran'daki seçim oyunu için "şartlar uygun değil" dedi ama "meşru değil" demedi.

Yani hala terör örgütünü sözde devletleştirme planı masada.

Şimdi de "18 Ağustos" diyorlar.

Lakin Türkiye kararlı duruşunu sürdürecektir.

"Teröristan" kurulmasına engel olunacaktır.

Terör örgütü, Aralık 2023'te Suriye Anayasası'na da aykırı şekilde bir "Toplumsal Sözleşme" ilan etmişti.

Sözde seçimleri de buna dayanarak yapmaya kalktılar.

Ancak bu girişimi, daha önce ABD'nin de onayladığı 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararına aykırı.

O karar Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve birliğini garanti altına alıyor.

Bu seçim oyunu ise tam bir bölücülük hamlesi.

Türkiye diplomatik çabalar sonuç vermezse pekâlâ askeri olarak harekete geçebilir.

Bu güç elde oldukça bölgede oyunları bozmak için koz korunacaktır.

Üstelik Türkiye sadece kendi askerleriyle terör örgütünü sıkıştırmıyor.

Suriye Milli Ordusu da her geçen gün daha güçlü ve etkili hale geliyor.

Geçtiğimiz günlerde Azez'de SMO'nun Harp Akademisi açması kesinlikle gözden kaçmaması gereken bir detay.

Diyebilirim ki ABD'nin "terör devleti" kurma planına karşı zaman lehimize işliyor.

5 Kasım'da ABD'de yapılacak başkanlık seçiminde ibre Donald Trump'tan yana.

Trump daha önce Suriye'de Türkiye'nin önünde durmamayı seçmişti.

Hatta bölgedeki terör örgütlerinin hamisi olan Brett McGurk bu sebeple istifa etmişti.

Yine seçilirse, Türkiye için daha olumlu gelişmeler yaşanabilir elbette.

Ancak şunu da unutmamak lazım.

Suriye'nin kuzeyinde ne ABD ne Rusya daha önce Türkiye'ye verilen sözleri gerçekten tuttu.

Bu nedenle sahada güçlü olmayı sürdürmek gerek ki masada da güçlü olmaya devam edebilelim.

Hal böyleyken artık Şam yönetimi, Rusya ve İran'ın da sesini çıkarmasının vakti geldi.

Sesiz kalmaya devam ederler de terör örgütü bu seçimi hayata geçirmeye kalkarsa, Suriye yeniden ateş topuna dönebilir.


Yazarın diğer yazıları