TUSAŞ'a Çarşamba günü düzenlenen terör saldırısı pek çok açıdan değerlendirmek gereken bir gelişme.

Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

Bir yanda İsrail'e karşı yükselen ses.

Diğer yanda PKK terörünü bitirme noktasında yeni girişimle birlikte Bahçeli'nin çağrısı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları.

Öte yanda Türkiye'nin bağımsız çok yönlü politikasını pekiştirmek için BRICS zirvesine yer alması.

Hepsinin kesiştiği sırada yapılan bu hain saldırı pek çok mesaj çıkarmaya müsait.

Açık olansa şu...

Hedef alınan TUSAŞ, savunma sanayimizin gözbebeği şirketlerinden.

Beşinci nesil savaş uçağımız KAAN orada.

Hürjet ve Hürkuş da...

F-16 modernizasyonları da TUSAŞ'ın sorumluluğunda.

ATAK, Gökbey, T70, ağır sınıf taarruz ve genel maksat helikopterleri orada.

ANKA ve Aksungur insansız hava araçları da TUSAŞ tarafından üretiliyor.

Sadece hava değil, uzay da var.

Türksat ve Göktürk uyduları da TUSAŞ'ın sorumluluğu.

Diğer pek çok savunma firması gibi, hatta onların çoğunun da önünde çok kıymetli ve kritik projeler yürütüyorlar.

Türkiye onlarca yıldır az ya da çok terör tehdidiyle hep karşı karşıya.

Şimdiye kadar yılmadı.

Bütün engelleme girişimlerine rağmen çok büyük yol aldı.

Ve bu tür hain saldırılarla bu ilerlemeyi durdurmak mümkün değil.

İşte tam da bu nedenle o gece bir TUSAŞ çalışanı kameralar karısında ne dedi hatırlıyor musunuz?

"Hainler inat daha fazla çalışacağız, daha fazla üreteceğiz!"

O insanlar arasında, KAAN'ı ya da diğer kilit projeleri geliştirebilmek için aylarca evine gitmeyenler var.

İnsanlar ölmesin, çocuklar annesiz-babasız kalmasın diye aylarca kendi evladını göremeyenler...

O gece konuşan TUSAŞ çalışanının gözlerindeki kararlılık sadece ona ait değildi.

Bütün bir millete aitti aslında.

Bu koşu durmayacak.

Kimsenin gücü yetmeyecek.

Saldırının arkasındakilere gelince.

Birinci elden yapan ve üstlenen PKK terör örgütü.

Örgütün açıklama yapan kolu daha önce planlandığını ve mevcut gelişmelerle ilgisi olmadığını iddia etti.

Hain saldırının şekli gerçekten de önceden çalışılmış olduğuna işaret ediyor.

Ancak bence arkasından başka pis kokular da geliyor.

Muhtemel ki uluslararası terörün bütün unsurlarını barındırıyor.

Tablo ilginç

Örneğin teröristlerden biri, 2014 yılında HDP Hakkari Merkez İlçe Teşkilatı Eşbaşkanı çıktı.

Kandil'de eğitim almış.

Diğer teröristle birlikte Suriye'den gelmiş ki muhtemelen orada da eğitimden geçtiler.

Dikkat çekmemek için sevgili görüntüsü vermişler.

Bahçeli'nin açıklaması ve TUSAŞ'taki hain saldırının ardında terör örgütü PKK cephesinden gelen açıklamaların birkaçına bakalım şimdi de...

İsim vermeyeceğim ama yapılan açıklamalardaki ortak mesaj saldırı için "bir süreç inşa edilmeye çalışılırken alçakça bir provokasyon yapıldığı" yönündeydi.

Üsteli bu açıklamalar hem cezaevinde olan, hem Avrupa'da olan hem de Kandil'de olan elebaşlarından geldi.

Buna karşılık PKK'nın bir başka kolu kendi yayın organları üzerinden saldırıyı üstlendi.

Bence meselenin özü tam da burası.

Terör örgütü PKK'nın içinde bir, belki de birden çok başka PKK var.

Provokasyon için, süreci baltalamak için, Türkiye'nin ilerlemesini gelişmesini, kalıcı huzur ve istikrara kavuşmasını engellemek için sürekli provokasyona hazırlar.

Onların emirleriyle hareket edenler de şu anda Bahçeli'nin çağrısına İmralı'da hapis yatan teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın verdiği ılımlı cevabı da, Öcalan'ı referans alacağını söyleyen Kandil'deki elebaşlarını da tanımıyor.

Kürt kökenli vatandaşlara da "Siz silaha, şiddete teröre mahkumsunuz" diyor.

Bundan sonra bu meseleyi halk çözmeli.

PKK ülke içinde neredeyse yok denecek kadar etkisizleştiğinde, geçmişte şiddetle anılan coğrafyaların nasıl da parlamaya başladığını herkes görüyor.

En çok da terör örgütünün silahlarının gölgesinden kurtulup bu değişimi yaşayanlar görüyor.

Karanlık oyunlara geçit verilmemeli.

Cumhurbaşkanı Erdoğan BRICS zirvesi dönüşünde de bu meseleyle ilgili önemli sözler söyledi.

Teröristlerin aslında taşeron olduğunu hatırlattı.

"Amerika'nın bölgedeki terör örgütlerini kendi çıkarları ve İsrail'in güvenliği için kullandığı artık bilinen bir gerçek." dedi.

"Terör örgütü PKK'nın Suriye'deki kolu olan PYD/YPG özellikle terk edilmeye, yalnız bırakılmaya mahkumdur. Amerika bu terör örgütünü bir süre kucağında taşır, ama o süre dolunca da bunları kendi başına bırakmak zorunda. Bu ilanihaye devam etmez." diye konuştu.

Muhtemelen kırılma noktası tam da bu olacak.