İsrail'in saldırıları başladığından beri haberlere, paylaşımlara sürekli kısıtlamalar getiriliyordu. İsmail Haniye'nin şehit haberlerinin paylaşımları ile sansürün dozunu arttıran şirket, Malezya Başbakanı Enver İbrahim'in taziye mesajına bile sansür uyguladı. Türkiye'den gelen uyarılara rağmen şehit Haniye içeriklerini sansürleyen, demokrasiden uzak, gerici ve zorba bir tavır gösteren Instagram'a erişim yasağı getirildi.

PEKİ SONRASINDA NE OLDU?

Düştük bir özgür olma sevdasına. Sürekli özgürlük istiyoruz, özgürce yaşamak, konuşmak, davranmak, giyinmek hepsi pek tabii hakkımız. Ama biz yeni dünya düzeni içinde özgürlüğü bir garip algılamıyor muyuz? Kendi ülkemizde inanç, siyasi konu ne olursa olsun bize hangi çılgın zincir vuracakmış ki? 'Bir dakika sen kimsin de beni susturuyorsun, hadi bay bay' dediğimizi de üçüncü sınıf ülke nasıl olduk ki? Bende sıkı bir Instagram kullanan biriyim, hatta dürüst olayım boşlukta da hissetmedim değil. İyi de özgürlük diye kendimi parçalayan bana, ne paylaşıp paylaşamayacağımı söyleyen ve sosyal medya diktatörlüğü yapan instagram'a susacak mıydım? Hatta koyun gibi her sansürüne uyacak mıydım? Öyle mi? Yok ya!

Haniye'nin şehadeti dolayısıyla insanların taziye mesajı yayınlamasını herhangi bir gerekçe göstermeden nasıl engellersin? Bu sansür girişimine susacak mıydık?

Bak güzelim, Instagram iyisin hoşsun ama boşsun. Ve bu sözlerim sadece Instagram'a değil. İyi dinleyin sayın okuyucu. Vatan tektir. Millet tektir. Sizin diktatör özgürlük anlayışınız bize sökmez. Kimse Instagramsızlıktan da ölmez. Ama vatansız olmaz. Sen Türkiye Cumhuriyeti'ne istediğin gibi sansür uygulayamazsın, uygularsan bir saniyede ansızın internetini çeker. Siz öğreneceksiniz bu milleti kukla yerine koymamanız gerektiğini ve sizinle beraber, size özenen ama hala bu topraklarda ekmek yiyen bazı kesimlere de söylüyorum.

"Özgürlüğümüz elimizden gitti diye" ağlıyorlar şaka gibi! Biz özgür olalım diye tüm bunlar. Birinci sınıf katil ülkesi vatandaşı olmak mı istiyorsunuz? Ne nefretmiş bu arkadaş her durumda bu denli şuursuz tepkiler verdiriyor sizlere. İnsanlar ölüyor hem de sebepsiz yere, sırf birileri istedi diye. Ölünce sınıf farkı önemli tabi! Tövbe tövbe... Şaka gibi! Sanki kötü bir rüya içindeyiz ve asla uyanamıyoruz. Şekeri elinden alınmış bebek gibi bu ne şımarıklık. Onu bunu bırakın bir kenara! Az biraz da vicdan ile, insan kalabilme ile, yaradılış gayemiz ile ilgilenin.Yarın da Instagram açılır kavuşuruz profillerimize. İsrail'in zulüm ideolojisine ve bu bağlamda gösterilen her türlü sansüre sonuna kadar direneceğiz. Bazılarınız, isterseniz oturup ağlayarak günlüğünüze 'ınstagram'ı kapattılar' yazabilirsiniz.