ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Esed kapıyı araladı

Ankara-Şam normalleşmesi uzun süredir gündemde.

Bu kapsamda geçmişte bakan düzeyi de dâhil olmak üzere bazı görüşmeler yapıldı.

Gözler sürecin daha ileri götürülüp götürülmeyeceğindeydi.

Beşar Esed kendi parlamentosunda yaptığı açıklamada bu konuda önemli mesajlar verdi.

Suriye'de yaşanan iç savaş ve oluşan kaotik ortam, terör örgütleri için adeta bir vahaya dönüştü.

Türkiye kendi güvenliğini sağlayabilmek için Suriye'nin kuzeyine askeri olarak müdahale etti.

Muhaliflerin kontrolündeki bu bölgelerde oluşan güvenlik iklimi, rejimin saldırılarından kaçan halk için nefes alma imkânı sağladı.

Ayrıca Türkiye'nin karşı karşıya olduğu güvenlik risklerini baskılamasını ve terör koridoru oluşmasını önledi.

Türkiye her fırsatta Suriye'nin toprak bütünlüğünü desteklediğini dile getiriyor.

Ancak terör örgütlerinin, özellikle de günümüzde PKK/YPG terör örgütünün ABD desteğiyle yoğun faaliyetleri, bölgede Türk askeri varlığının sürmesini gerektiriyor.

Esed, konuşmasında arabulucuların çabalarına rağmen son yıllarda kayda değer ilerleme sağlanamadığını hatırlattı.

İki ülkenin de çözümsüzlükten hasar gördüğünü belirtti.

Şam yönetimi daha önce normalleşme süreci için Türk askerlerinin Suriye'den çekilmesini şart koşuyordu.

Beşar Esed, parlamentosunda yaptığı konuşmada bu konuda dikkat çekici mesajlar verdi

"Askerler çekilmezse Türklerle görüşmeyeceğimiz yönündeki açıklamalar gerçeklikten uzaktır" dedi.

Normalleşme sürecinin ilerlemesi için bir anlamda kapıyı biraz daha araladı.

Esed "sistematik ve gerçekçi bir temelde bu mesele üzerinde çalışıyoruz" dedi.

Açık hedefleri olduğunu ve bunlara ulaşmak için çaba harcadıklarını ifade etti

Normalleşme konusunda Türkiye ve kendilerinin hassasiyetlerini 4 ana başlıkta topladı.

Bunların mülteciler, terör, muhaliflerle mücadele ve Türk askerlerinin çekilmesi olduğunu söyledi.

"Suriye'nin ya da Türkiye'nin başlıkları olsun, bu konular üzerinde sorun olduğuna inanmıyoruz" diye konuştu.

Bu başlıklarda anlaşmaya varıldığında, iki tarafın yetkililerinin görüşmesiyle bir ortak açıklama yapılabileceğini belirtti.

Yani bir mutabakat imzalama mesajı verdi.

Görüşmenin hangi seviyede olacağına ise daha sonra karar verilebileceğini ifade etti.

Beşar Esed buna karşılık haklarından ve kararlılıklarından asla vazgeçmeyeceklerini de sözlerine ekledi.

Normalleşme atmosferi son dönemde Rusya'nın girişimleriyle güçlenmişti.

İran da süreci desteklediğini belirtiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esed'le görüşme olabileceğinin sinyalini vermişti.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da "Zamanın ruhu bizi barışı, istikrarı aramaya zorluyor." demişti.

"Biz güçlü bir ülkeyiz. Çaresizlikten dolayı bir görüşme arayışı içinde değiliz" diye de eklemişti.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de "Suriye'den çekilme koordinasyonu yalnızca Suriye'de yeni anayasa kabul edildikten, seçimler yapıldıktan, sınırlar güvenlik altına alındıktan sonra görüşülebilir" ifadesini kullanmıştı.

Ankara son dönemde sorun yaşanan ülkelerle normalleşme sürecini belli bir formata oturtmuş durumda.

Mısır ve Irak gibi ülkelerle olumlu sonuçlar da alındı, alınmaya devam ediliyor.

Önce istihbarat başkan yardımcıları görüşüyor.

Sonra da istihbarat başkanları.

Koşullar oluşursa ilgili bakanların teması başlıyor.

Anlaşmalar sağlanırsa da liderler seviyesinde görüşme gerçekleşiyor.

Beşar Esed'in son açıklamaları, bundan sonra nasıl bir yol haritası izlenebileceğine de ışık tutuyor.

Şam'la istihbarat düzeyindeki görüşmeler bir yıldır yapılmıyordu.

Ön şartsız masaya oturma konusunda olumlu iklim sürerse, yeniden toplantı yapılması gündemde.

Rusya'nın girişimleri bu konuda önemli bir etken.

Normalleşme sürecinde Ankara'nın masaya getirecekleri ise terörle mücadele, Türkiye'deki sığınmacıların ülkelerine dönüşünün sağlanması, sınır güvenliğinin tesis edilmesi ve Astana sürecinin canlandırılması olacak.

Rejimin atacağı adımlar ve ileri süreceği şartlarda uzlaşmaya ne kadar açık olduğu, sürecin belirleyici unsuru olabilir.

Astana formatının canlandırılması bu konuda kritik ve en sağlıklı yol gibi görünüyor.

Türkiye-Rusya-İran liderlerinin katılımıyla başlatılacak zirvelere, bir yerden sonra Suriye tarafının da katılımı teşvik edilebilir.

Biliyoruz ki Rusya, Ankara- Şam hattında normalleşmeye ev sahipliği yapmaya istekli.

Bir bakıma Moskova, Putin ve Zelenskiy arasında barış masası kurmak isteyen Ankara için, Türkiye-Suriye arasında benzer rolü oynamak istiyor.

Ve bu denge karşılıklı faydaya dönüştürülebilir.


Yazarın diğer yazıları