ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Birileri suyu bulandırmak istiyor

Uzun yıllar sonra ilk kez bu kadar ilerleme sağlanmış.

İlmek ilmek örülen diplomasi meyvelerini vermeye başlamış.

İstihbarat başkanları, bakanlar, genelkurmay başkanları defalarca görüşmüş.

Irak'ın federal hükümeti terör örgütü PKK'yı yasaklı örgüt ilan etmiş.

Dahası Bağdat ve Başika'da ortak merkezler kurulmasına karar verilmiş, mutabakat imzalanmış.

Iraklı sınır muhafızlarıyla ortak çalışma iklimi doğmuş.

PKK terörüyle mücadelede eşi benzeri görülmemiş bir ortam yakalanmış.

Bu iş birliği Irak'ı ciddi şekilde kalkındırma potansiyeline sahip, kazan-kazan ilkesiyle tüm bölgeye fayda sağlayacak bir mega projede adım atılmasıyla taçlandırılmış

Irak Kalkınma Yolu projesiyle bölgede istikrar ve huzur ortamının sağlanmasına yönelik, Bağdat'ın hevesi bir kat daha artırılmış.

Bunları sağlamak kolay değil.

Elbette pek çok denge, pek çok değişken ve özellikle Irak için hala üstesinden gelinmesi gereken pek çok sorun var.

Lakin Bağdat'ın bunların aşılması yönünde irade göstermesi için çok önemli bir itici güç ortaya çıkmış.

Bir yandan da PKK terörüyle sınır ötesinde mücadele tüm hızıyla sürüyor.

Tam da bu tabloda, Perşembe günü Kerkük üzerinde uçan Türkiye'ye ait bir İHA, Irak güçleri tarafından düşürüldü.

Manzara gidişatın doğal seyrine hiç uygun değildi.

Sonra bir Iraklı üst düzey general çıktı, kendi komutanından aldığı emirle İHA'yı düşürdüklerini heyecanlı ifadelerle anlattı.

O isim, Tuğgeneral Abdulselam Hammud.

Kuzey Bölgesi Hava Savunma Komutan Yardımcısı...

"Süleymaniye tarafından gelen Türk İHA'sını düşürdük" dedi.

İHA'nın hava sahasını ihlal ettiğini söyledi.

Süleymaniye bölgesi PKK terör örgütünün, Talabani'nin desteğiyle adeta cirit attığı bir bölge.

Daha önce burada defalarca nokta operasyonlar yapıldı.

Talabanilerin örgüte verdikleri yoğun destek biliniyor.

Dahası arkalarında hem İran, hem de PKK'nın arkasında birleşmeleri nedeniyle ABD'nin desteği var.

Belli ki birileri suyu bulandırmaya, ortalığı karıştırmaya çalışıyor.

Ankara-Bağdat hattındaki bu olumlu havayı dağıtmak istiyor.

Bir kriz tetikleyip bunca zaman boyunca adeta iğneyle kuyu kazar gibi oluşturulan işbirliği ikliminden rahatsız oluyor.

İşin güzel tarafıysa şu...

Görünen o ki Ankara da Bağdat da bu durumun farkında.

Oynanan oyunun bilincindeler.

Bunu şuradan anlıyoruz...

İki başkent, olay üzerine hızla temasa geçti.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli de birkaç saat sonra bir yazılı açıklama yaptı.

O açıklamada dikkat çekici üç nokta vardı.

Birincisi, "Türkiye, Irak topraklarında yuvalanmış terör örgütüyle mücadelesini, BM Şartı'nın 51. maddesinde yer alan meşru müdafaa ilkesi uyarınca sürdürmektedir." dedi.

Yani daha önce yapılan sınır ötesi operasyonlarda olduğu gibi, terör örgütüne yönelik bu operasyonun da uluslararası meşruiyet zemini var.

İkincisi, "Türkiye ve Irak arasında terörle mücadele alanında giderek kuvvetlenen güçlü ve ortak bir irade bulunmaktadır." diye yazdı.

Üçüncüsü "Söz konusu işbirliğinin sahada somut sonuçlar vermesi ve bu amaçla yetkili makamlar arasındaki eşgüdümün artırılması hususunda her iki ülke de kararlıdır" ifadesiydi.

Yani "Sabotajlara rağmen bu süreç devam edecek" mesajı veriyor.

Peki Kerkük'te yaşananlar karşısında bu mesajların Bağdat'taki yansıması nedir?

Ona da bakalım.

Mesela Irak Genelkurmay Başkanlığı'nın yerel medya ve sosyal medyaya yansıyan açıklaması...

Mealen "Biz böyle bir talimat ya da izin vermedik. Hava Savunma Kuvvetleri kendi inisiyatifleriyle ateş emri vermiş" diyor.

Ertesi günse, olay hakkında soruşturma başlatıldığını öğrendik.

O "heyecanlı" açıklamayı yapan tuğgeneralin gözaltına alınıp Bağdat'a götürüldüğü yönünde bilgiler yayıldı.

Güzel olansa şu...

Mevcut durumdan rahatsız olan karanlık odaklar, rahatsız olmaya devam edecekler gibi.

İHA'mızın düşürülmesine gelince.

İşte kendi savunma sanayinize sahip olmanın güzelliği de burada.

İranlı şair Füruğ Ferruhzad aslında o mısrayı aşkı anlatırken yazmıştı ama daha önce daha önce de yeri geldiğinde bahsi geçtiği gibi, tam da buraya uyuyor.

Ne diyor şair?

"Kuş ölür, sen uçuşu hatırla..."

Birlikte çalışma iradesi var oldukça bu tür provokasyonlar muhtemelen devam edecek.

Ama onlara rağmen süreç ilerletildiğinde, asıl güç o zaman doğacak.


Yazarın diğer yazıları