ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Kıyamete zorlamak demişken...

Dünyanın hemen her yerinden vicdanlı insanların ortaya koyduğu tepki, özellikle Batı devletlerinin resmî açıklamalarına "ayar" verdi.

Hastane bombalayan İsrail'in açıkça hamiliğini üstlenen ABD yönetimi bile ilk günlerdeki söyleminden uzaklaştı. İki resmin arasındaki büyük değişimi yorumlayan uluslararası basın, çerçevenin içine Blinken'in Türkiye ziyaretinin esas ve usullerini de ekledi.

Konuyu teoloji ekseninde değerlendirenler bu son pervasız katliam ve soykırımı yine 'Tanrıyı kıyamete zorlama' anlayışının uzantısı olarak görüyor. Bir adım ötesinde Netanyahu doğrudan 'Mesih'liğini ilan için bu kadar ileri gidiyor yorumu da dillendiriliyor. Onu bilemem de, dünyada insanlığın sabrını bu kadar zorlamak, ancak mevcut yönetimlerin kıyametini getirir. İsrail'den bahsetmiyorum. O zaten kendi iç krizini örtbas edebilmek için girdiği dönülmez yolda saplanıp kalacak.

Her şeye rağmen Filistin'de 40. Gününe yaklaşan katliam devam ederken, kalıcı ateşkes şimdilik sadece bir resmî dil temennisi. Sokakların dili ise harbî. Orada 'reel politik' kaygı ve kısıtı bulunmuyor. Daha bir ay önce Batılı devletlerin, politikacıların terör örgütü flaması muamelesi yapmaya, camlarına asanlara gözdağı vermeye çalıştıkları Filistin bayrakları dünyanın sokaklarında, yüz binlerin ellerinde dalgalanıyor. Şifa hastanesinde ölen bir çocuğu diriltmiyor bu. Fakat her şeye rağmen insanlığı diriltebilecek bir inancı besliyor.

EY İSRAİL BENİ ANLIYOR MUSUN?

İsrail'in yaptığı şeyin adını koymak konusunda hiçbir tereddüt yok. Seksen yıldır işgal ediyor, hırsızlık yapıyor, insan katlediyor. Hukuku çiğniyor, yalan söylüyor. Uluslararası hukuka göre savaş suçlusu ilan edilmeli, yargılanmalı. Ve biz bu gerçekleşinceye kadar, izlemeye, konuşmaya, yazmaya devam edeceğiz. Doğru kelimeleri bulmak için, kılı kırk yararak saatler, günler eskiteceğiz. Bazıları da dan dan dan söyleyecek ve soracak gerçekleri tek tek yüze vurduktan sonra, "Ey İsrail, beni anlıyor musun?"

80 yaşındaki Hatice Saygı Adıyaman'da yaşıyor. Gazze için düzenlenen kermese katılmış. Kermesten ne olur dememiş. Yaşlı başlı kadınım dememiş. Şöyle demiş:

Ey İsrail anlıyor musun? Sen devlet değilsin. Eğer sen devlet olsaydın, çocuklarla, kadınlarla, yaşlılarla savaşmazdın. Silahları yok, uçakları yok. Kendinden utanmıyor musun? Sen örgütsün. Sen çetesin. Sen devlet değilsin, sen devletlerin de adını kirletiyorsun. Allah senin belanı versin inşallah. Sen düşeceksin, pişman da olacaksın. Bütün devletlerin içinde de küçük düşeceksin. Biz varımızı yoğumuzu Filistin'e yollayacağız. Allah yardım edenden razı olsun."


Yazarın diğer yazıları