GAZZE'DE ERASMUS
Senenin son haftaları yılın değerlendirmesini yapan festival ve ödül törenlerinden yana dolu dolu geçiyor. 14 Aralık gecesi TRT Uluslararası Belgesel Ödülleri'nin açılış programı vardı İstanbul Fişekhane'de. 17'si akşamı yine aynı yerde eser sahiplerinin ödüllerine kavuşacağı tören yapılacak.
Belgesel günleri 14'ünden 17'sine kadar gösterimler, atölyeler, seminerlerle zengin bir program sunuyor; hem profesyonel, hem de amatör meraklılara. İmkânı olanların kaçırmaması gerekir.
Böylesi organizasyonların kendi olağan gündemleri varlığını ortaya koyuyor. Bu senenin teması Cumhuriyetin 100. yılına atıfla "Köklü İzler, Güçlü Hikâyeler" başlığı eşliğinde vurgulanıyor. Açılış töreninde ev sahibi konuşmacı TRT Genel Müdür Yardımcısı Muhammed Ziyad Varol bu köklere ve hikâyelere 100. yıl perspektifi vurgusunu yaptı. Ama 2023'ün kendi vurucu hikâyelerinin de altını çizdi. Ülkemiz için büyük felaketimiz 6 Şubat depremleri gibi... Ve yüz yıla yaklaşan bir işgalin altında yaşasalar da 7 Ekim'den bu tarafa tarifi ve tahammülü mümkün olmayan zalimlikle soykırımı şiddetlenen Filistin'in son ayları gibi...
Boğaziçi Film Festivali'nde olduğu gibi TRT Uluslar arası Belgesel Ödülleri'nin de açılış filmi, soykırımcı İsrail işgali altındaki Filistin'in kötülüğün sıradanlaşmasına uğradığı insan ve insanlık hikâyesi.
"Gazze'de Erasmus" adlı belgesel iki İtalyan yönetmene ait. 2021 yılında kaydedilmiş görüntülerden oluşuyor. Bu gerçek hikâyenin kahramanı ise Siena Üniversitesi'nde tıp öğrencisi Riccardo.
Batı'dan Doğu'ya
İtalyan tıp öğrencisi Riccardo acil servis cerrahlığına hazırlanmaktadır. Son sınıfta Erasmus programı için bir yer seçmesi gerekir. Seçtiği adres Gazze'dir. Sienalı Riccardo Erasmus programı için Gazze'yi seçen ilk ve tek öğrenci. Bu seçiminin bir sebebi var. Hastaların doğu-batı, savaş-barış, güvenlik-tehdit-tehlike farklılıkları arasında travmayı nasıl yaşadıklarını tecrübe ve mukayese etmek.
Öğrenci programında kendisine destek olan İtalyan görevlilerce karşılanıyor ve Gazzeli avukat Adem'in yanına yerleşiyor. Adem, arkadaşları, kardeşleri ve ailesi... Hepsiyle tanışıyor Riccardo. İki taraf da sıcak ve samimi. Sonra okul ve hastane başlıyor. Hocalar, doktorlar, öğrenciler ve hastalar. Riccardo şaşkınlaşmaya başlıyor. Onun seviyesinde bir öğrenci gerçek hasta tedavisinden uzak iken, Gazzeli doktor adayı arkadaşları hastalarla ilgilenmeye başlamış bile. Çünkü uzun uzun bekleyecek zaman yok. Gazzeliler için hastalanmak belki de lüks. Onlar daha çok kollarından bacaklarından yaralanmış veya uzuvlerını kaybetmiş olarak geliyorlar acil servise.
Mesleki tecrübe ve bilgi edindiği ilk haftalarda İsrail tarafından saldırı olacağı haberi gelince Gazze'deki yabancıların bölge dışına çıkarılması gerektiği haberi geliyor. Riccardo da bu haber üzerine bir otobüse binip Beytüllahim'e geçiyor. İsrail Gazze'ye füze yağdırırken, Riccardo kendi can güvenliğini sağladığı halde, geride bıraktığı ev ve okul arkadaşlarına ulaşamamanın derdine düşüyor. Ortalık biraz sakinleyince tekrar Gazze. Ve artık Riccardo'nun yüz ifadesi ilk haftaların endişe ve şaşkınlığından uzak. Üzgün, biraz mahcup, ama artık o da Gazzelliler gibi "normal", "neşeli".
Sadece aylarla sınırlı, ama birkaç ömürlük tecrübeyi gerçekten kazanıyor genç Riccardo, acil serviste kopan kol ve bacakları diken Gazzeli hocalarına yardım ederken. Zaten insani arayışı olmasa, yönlendirildiği Gazze tavsiyesini almazdı hayatına. Ama yine de bazı şeyler daha da başka yerlere taşınmış olmalı zihninde. Bu genç doktor, bugünlerde Afganistan'da hekimlik yapıyor. Festivale gönderdiği videoda seyircisini şöyle selamlıyor.
"Bu deneyim, Gazze'deki yüksek eğitim standartları sayesinde tıbbi becerilerimi çokça geliştirmemi sağladı. Bunun ötesinde orada tanıştığım birçok Filistinli genç kadın ve erkekle arkadaşlık kurma şansım da oldu. Bu arkadaşlıklarım hala devam ediyor. O aylarda devam eden bir savaş olmamasına rağmen içme suyu, yiyecek, ilaç, elektrik ve yakıt azlığı nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki herkesin hayatının her gün tehdit altında olduğunu kendi gözlerimle gördüm. O barış döneminde bile oradaki yaşamın, sığınak veya gidecek güvenli bir yer olmadan hava saldırıları altında sürdüğünü gördüm."
Belgesel gösteriminden evvel perdede yönetmenler Chiara Avesani ve Matteo Delbo'nun mesajını da gördük. Riccardo'nun dediği gibi, bugünkü şiddetli saldırının öncesinde çekildiğini anlatıyorlardı. Ve son cümleleri şöyle geldi.
"Filmde gördüğünüz hiçbir şeyin artık var olmadığını söylemek zorunda kaldığımız için çok üzgünüz"
TRT keşke bu insanlık dersi ve acısı belgeselin festivalin ardından daha çok insana ulaşmasını sağlasa...