Gündemden seçmece
Ramazan geldi ve evlerden içeri girdi.
Seçime üç hafta var. Bayrama da dört hafta. Kadir Gecesi de buralarda bir yerlerde diyorlar ama, onu tam bilen yok. Bakalım, nasip...
İnsan istiyor ki şu dünyada her şey sırayla gelsin gitsin. Konular teker teker karşımıza çıksın, biz halledelim, sonra da "sıradakiiiiii!" diye yenisini buyur edelim. Ama hayır. Yok öyle bir dünya, en azından buralarda. En azından duyarlılık gösterdiğiniz şeylerle ilgili olarak.
Ne dedik gündemimize dair. Ramazan var, seçim var, ardından bayram var. Allahın izniyle var tabii.
Sonra boş tencereler var, düşen bombalar var, ölüler var, yaralılar var, nereye kadar devam edecek diye endişeyle bekleyen yaşlılar var, ağlayan çocuklar var, ikisinin arasında sıkışıp kalmış ana babalık ve evlatlık mesuliyetini birlikte sırtlanmış kadın ve erkekler var. Orada bir Gazze var.
Biz gündelik hayatımızı iş güç, çocukların okulu, anne babaya ziyaret, hastanede kontroller, alışveriş, arkadaşlar filan diye geçirirken, başka yerlerde, başka gündelik hayatlarda başka şeyler, başka ihtiyaçlar yaşanıyor.
İster yanı başında, ister dünyanın diğer ucunda olsun, haberdar olduğumuz şeyler artık biraz da mesuliyetimiz oluyor. Neye, nasıl, ne kadar el uzatabilirsek...
Fark ediyorum, daha önce bizim memleketimiz içinde de yardım faaliyetleri yürüten kuruluşlara bağış gibi meselelerde mırın kırın edenler olmuştu. Şimdi de vardır, olacaktır "biz önce kendimize bakalım!"cılar.
Allah bu güzel ay şerefine gözümüze tokluk, gönlümüze zenginlik, kesemize bereket, içimize kardeşlik versin.
Ramazan-ı şerifimiz mübarek olsun.