ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


İstiklal Marşı'nın 104. Yılı

İstiklal Marşı'nın 104. yılı, bir tarih, bir milletimizin bağımsızlık mücadelesi ve varoluşunu sürdürme kararlılığının simgesidir. Mehmet Akif Ersoy'un kaleminden çıkmış, milletimizin hürriyet ve istiklal aşkını bir araya getirmiş her bir dizesiyle Türk milletinin tarihsel mücadelesinin bir parçası ve ruhudur.

Mehmet Akif Ersoy, bu marşı yazarken, milletin içinde bulunduğu zor durumları, acılarını ama en önemlisi de umudunu ve bağımsızlık arzusunu kalbine nakşetmiş. Onun yazdığı satırlarda, sadece kelimeler değil, bir halkın özgürlük için verdiği büyük bir savaşın izleri vardır. Bu yüzden, İstiklal Marşı bizim için sadece bir edebi eser değil, bir milletin yeniden doğuşunun ve özgürlük mücadelesinin simgesidir. Ersoy'un kelimeleriyle büyümek, geçmişimizi, kahramanlarımızı hatırlamak, onların mücadelesine saygı göstermek ve bu bilinçle geleceğe umutla bakmaktır.

Gelelim bir marşın millet için önemine: İstiklal Marşı, bir milletin hafızasıdır, kimliğidir. Birçok milletin tarihlerinde ortak değerler etrafında birleştirici bir simge olsa da, İstiklal Marşı, Türk milletinin özgürlük, bağımsızlık ve birlikteliği üzerine kurulu bir anıt gibidir. Her bir dizesinde, bağımsızlığın bedelini ödeyenlerin hatırası, vatan sevgisi ve milletin gücü vardır.

İstiklal Marşı aynı zamanda bir inanç meselesidir. Her bir dizesi, milletin yüreğindeki o büyük inancı ve 'özgürlük' düşüncesini yansıtmanın en önemli kanıtıdır. O inanç ki, bugün bile bizleri birleştirir ve ülkemizin her köşesinde yankı bulur.

Benim için İstiklal Marşı demek, sadece bir şiir okumak değil, bir milletin hafızasını canlandırmak ve ona olan derin sevgimi hissetmektir. Çünkü her birimizin içinde, Akif'in dizelerindeki o ateş, o isyan, o hürriyet aşkı var. Nesiller boyu bu duygunun aktarılması, bir milletin ayakta kalmasını ve kendisini her zaman hatırlamasını sağlar. Bu yüzden, İstiklal Marşı'nı okumak, anlamak, hissetmek; bu topraklarda özgürce yaşamanın değerini bilmek demektir. Bizler, bu mirası, duygularımızla büyüterek geleceğe taşımakla yükümlüyüz. 104 yıl sonra, hala aynı inançla, aynı güçle ayaktaysak, bu marşın ve bu mirasın gücüdür.


Yazarın diğer yazıları