Geçenlerde sosyal medyada korkunç bir videoya denk geldim. 14 aylık bir erkek bebeği için annesi, çocuğunun cinsiyetini değiştireceğini söylüyordu. Üstelik, yıllardır bunun için beklediğini, ona ilaç tedavisi uygulandığını anlatıyordu. Dahası, tüm masraflar için sponsor bulmuştu. Gerçekten dehşet vericiydi. Şu soruyu sormadan edemiyorum: Dünyanın nereye gittiğini biz artık hepimiz net bir şekilde görebiliyoruz, değil mi? Bunu izlerken içim ürperdi, çünkü insanlık tarihinin geldiği noktayı sorgulamadan edemedim.

Bununla birlikte, sponsor bulması, olayın bana göre en korkunç kısmıydı. Bir insan, bir çocuğun sağlığı ve geleceği üzerinden bu kadar rahatça manipülasyon yapabiliyor, bir başkası da buna maddi destek bulabiliyor. Ne kadar değiştiğimizin, ne kadar yabancılaştığımızın ve toplumsal değerlerimizin ne kadar erozyona uğradığının bir göstergesi bu. Artık, sadece televizyonlarda ya da haberlerde duyduğumuz olaylar değil, hayatımızın her anında karşımıza çıkan gerçekler.

Bütün bunları düşündüğümde, kendi çocuklarımızı, ailemizi, sağlığımızı, ruhumuzu, psikolojimizi nasıl koruyacağımıza dair ciddi bir sorumlulukla karşı karşıya olduğumuzu hissediyorum. Eğer bizler bilinçlenmezsek, kaybetmiş olacağız. Bireysel olarak da, ailecek de bu konuda dikkatli olmamız gerekiyor. Kendimizi ve çocuklarımızı korumak için her gün bilgi edinmeliyiz. Artık sadece başımıza gelenlerle yetinmek değil, geleceğimizi, toplumumuzu şekillendirecek bu tür olayları önceden fark edip, doğru adımlar atmak zorundayız.

Aileyle, çocuklarla birlikte oturup, bu tehlikelerin neler olduğunu anlamak, sağlıklı değerlerle büyütmek, onları doğru bir şekilde eğitmek çok önemli. Bu sadece çocukların geleceği değil, hepimizin geleceğiyle ilgili bir durum. Sosyal medyada gördüğümüz her şey doğru olmayabilir, hatta çoğu zaman korkutucu olabilir. Ama bu durum bizi daha da bilinçli hale getirmeli. Teknolojinin ve medyanın ne kadar hızlı bir şekilde hayatımıza girdiğini, her türlü manipülasyonu nasıl yapabildiklerini görmeliyiz.

Bu olay yurtdışında oluyor ama bizde de uzak değil. Hatta geçenlerde dijital yayın yapan bir programda, bir erkek, 'Altı yıllık erkek arkadaşımla geldim, arkada oturuyor sevgilim' dediğinde, ben önce parodi sandım ama gerçekmiş. İnsanların kahkahası ise daha tuhaftı. Yani işin özü şu ki, korkacak çok önemli meselelerimiz var."

Dünya değişiyor, evet, ama bu değişime biz de yön verebiliriz. Kendi ruhumuzu, ailemizi, toplumumuzu nasıl ayakta tutarız? İleriye doğru sağlam adımlar atabilmek için önce bilinçlenmeliyiz. Çocuklarımızı sadece biyolojik anlamda değil, ruhsal ve psikolojik olarak da sağlıklı yetiştirmeliyiz. Bu bizim elimizde.