"İnci hayal değil ki deniz olana"
Nasıl da kendi iç dünyamıza yolculuğa çıkaran bir söz. Gerçeklerle yüzleşmek, zorluklarla mücadele etmek ve kendi değerimizi bulma çabamızı bize hatırlatan sihirli bir cümle gibi. İçimizdeki umudu, gücü bulma zamanı çoktan geldi de geçiyor. Bizlere navigasyonluk edecek, cesaret yükleyecek bir söz buldum, koşun...
Sürekli arayış içinde olduğumuzu düşünürsek ve bu arayışın bir hayale odaklanmak yerine gerçek dünyada yerini bulmakla anlam kazanacağını bilmemiz gerek. Öyle ya, inciyi bulmak için denize dalmak gerekir.
Bir deniz yoksa, hayal de yoktur. Hayal gücümüz, onu var edebilme arzumuzla doğru orantılıdır. Dibi görmeden, yüzeydeki gerçeklikten bahsedemeyiz. Hayal etmek, bir inciyi görmek gibi bir şeydir. Hayallerimizin gerçeğe dönüşmesi için çaba nekadar önemli sizce? Hayallerin gücü kadar, bu hayallerin gerçeğe dönüşmesi için arayış da çok önemlidir ve başarabilmek için gerçek potansiyelimizi keşfetmekten başka çaremizin olacağını sanmıyorum.
Sosyal hayatta "deniz" olmak...
Değişim, başarı ne ifade ediyor? Eminim sıkça hayallerde kuruyorsunuz bununla ilgili, tıpkı benim kurduğum gibi. Peki, başarı duygusal ve düşünsel bir şey midir sadece? Bize gerçekleşmesi için bir deniz gerekmez mi?
İyi olmak mı istiyoruz, iletişimimiz kuvvetli mi olsun istiyoruz, sevilip sayılmak mı istiyoruz? O zaman yapmamız gereken en önemli şey empati...
Fırsatlar, bizim için hayallerimizi gerçekleştirmenin ilk adımı gibi. Kendi incimizi bulmak istiyorsak, samimiyeti ve güveni sağlamlaştırmamız gerek. Öyle ya da böyle herkes kendi incisini bulmak için hayallerini gerçekleştirirken cesurca denize dalmak zorunda.