Son dönemde yoğun gündem de araya sıkışıp çok konuşulmayan bir haberden bahsetmek istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Türkiye ve Türkmenistan tarihi bir anlaşmaya imza attı! Bu anlaşma ile 1 Mart'tan itibaren yıllık 1.3 Milyar metreküp Türkmen gazı Türkiye'ye ulaşacak. Anlaşmanın 27 yıldır beklenen tarihi bir anlaşma olduğunu belirtmek isterim. Bu anlaşma önemli çünkü 65 milyar metreküplük Türkmen gazının önünün açılmasını sağlamıştır. Bu rakam Türkiye Enerji gücü ve gelişimi için çok önemli bir adımdır. Fakat daha da önemlisi Türk dünyasının soydaşlarımızla bu şekilde işbirliği anlaşmaları ve yakınlaşmamız.

Türklerin bu kadar geniş bir coğrafyada tüm olumsuzluklara rağmen varlıklarını kaybetmeden günümüze kadar gelebilmelerinin sebebi güçlü bir sosyal sisteme sahip olmalarıdır. Geçmişte de birbirinden bağımsız boylar halinde farklı coğrafyalarda yaşayan Türkler şayet güçlü bir Türk devleti kurulduğunda o devlet etrafında hemen birleşebilme ve varlıklarını tehdit eden unsurlara anında karşılık verebilme yetenekleri çok defa göstermişlerdir. Türklerin bu özelliklerini bilen düşman bu yüzden mümkün olduğunca eskiden beri yanyana barış ve huzur içinde yaşayan soydaşları farklı isimler, farklı kültürler ve farklı toplumlar olduğuna inandırarak birbirinden ayrı tutmuşlardır. En nihayetinde son dönemde kurulan ortaklıklar olsun, 1993 yılında kurulan TÜRKSOY'un başarılı koordine ve toplantıları olsun 2021 yılında Türk Devletleri Teşkilatı'nın yeniden yapılanması ile başka bir boyut kazanmıştır.

Türk dünyası son dönemde geçmişten gelen bu çabalar ve çalışmalar sayesinde yeni dönemde çok daha farklı ortaklıklara işbirliklerine imza atacağının sinyallerini vermiştir. Ümidimiz soydaşlarımızla bu ortaklıklar sayesinde toplumların daha çok kaynaşması ve dünya üzerinde güçlü bir Türk birliğinin kalıcı olması yönündedir. Rahmetli bilge lider Ebulfez Elçibeyinde dediği gibi "...Ey ulu Allahım Türklüğümüzü bizden esirgeme! İnanıyoruz ki garptan şarka büyük ve medeni bir Türk Dünyası oluşacaktır."