Santorini yok olur mu?
Son günlerde adını sıkça duyduğumuz yalnızca turizm cenneti olarak değil, aynı zamanda jeolojik açıdan son derece hareketli bir bölge olarak dikkat çeken Yunan adası olan Santorini adasını kaleme almak istedim. Çünkü adanın geçmişine bakıldığında sanki tekerrür eden bir döngüde yaşıyor gibi.
Güney Ege'de bulunan bu volkanik ada, milyonlarca yıl süren yer altı magma hareketlerinin ve volkanik patlamaların etkisiyle şekillenmiştir. Bugünkü yapısının temelini, özellikle M.Ö. yaklaşık 1600 civarında meydana gelen devasa bir volkanik patlama oluşturmuştur. Bu büyük patlama sırasında adanın merkezi çökerek geniş bir kaldera meydana getirmiştir. Aynı büyük patlama, deniz yüzeyinde ani su yer değiştirmelerine yol açarak güçlü tsunami dalgalarının oluşmasına neden olmuştur. Bu tsunamilerin, özellikle Ege Bölgesi kıyılarında ve çevre adalarda etkili olduğu düşünülmektedir. Adanın tarihi 3600 yıl önceki etkileriyle derin izler taşırken, günümüzde de bölgedeki sismik aktiviteler, doğal afetlere karşı alınması gereken önlemleri bir kez daha gündeme getiriyor.
Santorini, bulunduğu konum etkisiyle sürekli sarsıntılar yaşıyor. Bölgedeki sismik aktivitelerin tamamını net bir rakamla ifade etmek mümkün olmasa da, yer bilimciler günlük bazda çok sayıda mikro deprem kaydedildiğini, ancak arada nadiren de olsa ciddi boyutlara ulaşan olayların da yaşandığını belirtiyorlar. Bu anlamda, "kaç tane deprem oldu?" sorusunun cevabı, sadece büyük ve yıkıcı nitelikteki depremler için sınırlı sayı verilse de, sürekli art arda gerçekleşen sismik hareketlilik, adanın risk profilini yükseltiyor. Yunan makamları, Santorini ve çevresindeki bu sismik faaliyeti yakından izlemek ve olası felaket senaryolarına karşı hazırlıklı olmak amacıyla kapsamlı çalışmalar yürütüyor. Modern deprem izleme merkezleri, tsunami erken uyarı sistemleri ve güncellenen inşaat yönetmelikleri hem yerel halkın hem de turizm sektörünün güvenliğini sağlamaya yönelik atılan önemli adımlardan sadece bir kısmı. Bölgede meydana gelen sismik hareketlerin etkileri yalnızca Yunanistan'ı değil, coğrafi olarak yakın olan Türkiye'yi de ilgilendiren bir konu. Türkiye, özellikle Ege, Marmara ve Doğu Anadolu bölgeleriyle aktif fay hatları üzerinde yer alıyor. Geçmişte yaşanan İzmit, Kahramanmaraş ve diğer depremler, ülkemizin bu konuda ne denli hassas olduğunu göstermiştir. Öte yandan, Santorini'den kaynaklanabilecek olası bir tsunami senaryosunun, bölgedeki kıyı şeridini etkileyebileceği gibi, Türkiye'nin geniş ve çeşitli kıyı alanları üzerinde ne kadar belirleyici olacağı konusunda kesin bir yargıya varmak güç. Fakat bilimsel veriler ve uluslararası iş birliği, bu tür doğal afetlerin yıkıcı etkilerini en aza indirgemede önemli. Açıkçası deprem kadar korkutan bir gerçek olan tsunami de bünyeye yeni fobi olarak yüklendi. Bende sizinle birlikte gelişmeleri takip ediyor olacağım.
Yazarın diğer yazıları

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kardeşlik vurgusu: Hep birlikte emperyalist hevesleri kursaklarda bırakalım

Şinasi Yurtsever'den hayranlarını üzen haber: Ünlü oyuncu hayatını kaybetti

Şinasi Yurtsever öldü mü, neden öldü? Şinasi Yurtsever kimdir, kaç yaşındaydı?

Putin'den barış açıklaması: Savaşın sona ermesinde hemfikiriz
