ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


1 ay misafirimiz var

İslam dünyasının sabırsızlıkla beklediği Ramazan ayı, bereketin, yardımlaşmanın ve manevi arınmanın en yoğun hissedildiği kutsal bir zaman dilimidir. Tarihin derinliklerine uzandığımızda, Ramazan'ın Müslümanlar için bir ibadet olduğu kadar, aynı zamanda bir dayanışma ve huzur mevsimi olduğu gerçeğiyle karşılaşırız. Osmanlı döneminde Ramazan ayı, bir nevi manevi şenlik havasında geçerdi. İftar saatini duyurmak için camilerde top atışları yapılır, iftar sofraları saraylardan fakir evlerine kadar her yerde bolluk içinde kurulur, padişahlar halkla birlikte iftar ederdi. Özellikle imarethanelerde fakirlere iftar sofraları düzenlenmesi Osmanlı'nın sosyal dayanışma anlayışının en güzel örneklerinden biridir. Zekat ve fitre ibadeti, fakirlere yardım eli uzatmak için bu ayda daha fazla önem kazanır. Paylaşmanın en güzel örneklerinden biri, Osmanlı'daki "zimem defteri" geleneğidir. Varlıklı kişiler, bakkallara giderek borç defterlerini kapatır ve kimseye hissettirmeden fakirlerin borçlarını öderdi. Bu anlayış, Ramazan'ın ruhunu en güzel şekilde yansıtan ve benimde en sevdiğim yardımseverlik örneklerinden biridir. Bugün de pek çok hayırsever, Ramazan boyunca ihtiyaç sahiplerine yardım elini uzatıyor, iftar çadırları kuruyor, erzak paketleri dağıtıyor. Çünkü Ramazan, yalnızca mideyi aç bırakmaktan ziyade, açların halinden anlamak ve paylaşmayı en güçlü şekilde hissetmek demektir.

Ramazan ayı, oruç ibadetinin yanı sıra, ruhen arınmanın da en yoğun hissedildiği bir dönemdir. Kur'an-ı Kerim'in bu ayda indirilmeye başlanması, Ramazan'ın manevi önemini daha da artırmaktadır. Müslümanlar, bu ay boyunca daha fazla ibadet etmeye yönelir, teravih namazlarıyla camileri doldurur, dualarına daha fazla zaman ayırır. Geceleri sahura kalkmak, gün boyu sabırla oruç tutmak ve iftar anında edilen dualarla huzura kavuşmak, Ramazan'ın uhrevi atmosferinin bir parçasıdır. Bu nedenle bu güzel ay nefsin terbiye edildiği, kötü alışkanlıklardan uzaklaşıldığı, Allah'a daha da yakınlaşmak için eşsiz bir fırsattır.

Ramazan ayı, insanlara sabrı, paylaşmayı, affetmeyi ve yardımlaşmayı öğretir. Oruç, sadece aç kalmak değil, nefsin sınırlarını aşarak ruhun arınmasıdır. İftar sofraları, aileleri ve dostları bir araya getirirken, yardımlaşma duygusu Müslüman toplumlarını birbirine daha da kenetler. Bu mübarek ay, geçmişten günümüze bir ibadet mevsimi olduğu kadar, toplumsal bir kaynaşma vesilesi olmuştur. Bugün de sahur davulları, camilerden yükselen teravih duaları, iftar sofralarındaki bereket ve yardımlaşma ruhu, Ramazan'ın tarihi ve uhrevi güzelliğini bizlere yaşatmaya devam etmektedir.

Ramazan'ın bereketi üzerimize olsun, dualarımız kabul, sofralarımız paylaşımın ve kardeşliğin mekanı olsun! Herkese hayırlı Ramazan'lar...


Yazarın diğer yazıları