Deprem oldu, tellallar yine sahada
23 Nisan günü öğlen İstanbul'da yaşanan sarsıntıyla bir kez daha uyandık gerçekle. Yer titredi, duvarlar inledi, insanlar evlerinden kendini sokaklara attı, sosyal medya panik içinde kaynadı, gsm operatörleri kilitlendi herkes sevdiklerine ulaşmak için çaba içine girdi. Ve sahnede yine tanıdık oyuncular, deprem tellalları işbaşında... Biri fay hattını hatırlatıyor, diğeri kıyamet senaryoları yazıyor. Yetmedi, bazıları daha ileri gidiyor: "İstanbul depreme hazır değil çünkü İBB Başkanı hapiste!"
Soruyorum şimdi "Fay hatları Ekrem İmamoğlu'ndan mı talimat alıyor? Ya da deprem bilimi, belediye başkanının özgürlüğüyle mi işliyor? İmamoğlu dışarıda olsaydı deprem mi olmayacaktı? Yahut gizli bir hazırlık planı mı vardı da biz duymadık?" Yani gerçekten, afet riskini siyasi argümana çevirmek gibi bir mahareti nasıl gösteriyoruz? Takdire şayan(!)
Deprem gibi hayati bir mesele üzerinden siyaset üretmek aymazlıktan ziyade milletin aklıyla alay etmektir. Gerçekten bir bağlantı kurulacaksa, o da şudur, biz ne yapıyoruz? "Çök-kapan-tutun" dedik mi kendimize? Ailemizle bir acil durum planı yaptık mı? Evimizin sağlamlığını sorguladık mı? Mahallemizdeki toplanma alanlarını biliyor muyuz? Yoksa hâlâ bir başkasından medet mi umuyoruz?
Artık şu "deprem olursa kim suçlu olur?" polemiğini bırakmalıyız. Çünkü o gün geldiğinde suçlu arayacak vaktimiz olmayacak. Binalar üzerimize çökerken tweet atamayacağız. O yüzden şimdi soralım:
Bilime mi inanacağız, yoksa tellallara mı?
Gerçek çözümler mi, yoksa siyasi tiyatro mu?
Hazırlık için geç değil, ama geç kalmaya da tahammülümüz yok.
Yazarın diğer yazıları

"Türkiye'de tarım ve orman sektörü sürdürülebilir bir yapı üzerine oturmuştur"

Sırrı Süreyya Önder'in sağlık durumuna ilişkin yeni açıklama: Giderek refleksleri azalıyor

29 Nisan'da KKTC'de gökyüzü kırmızı beyaz olacak

Geri sayım başladı! TEKNOFEST KKTC, 1 Mayıs'ta kapılarını ziyaretçilerine açacak
