ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Okey Masası

Siyaset sahnesinde bir kahve muhabbetidir dönüyor. Ama ne muhabbet! Çayın demiyle, kahvenin köpüğüyle hesaplar yapılıyor. CHP'de son dönemde yaşananlar tam bir okey masasına dönmüş durumda. Masada taş çalan var, hesabı ödemeyen var, hatta dem'in dozunu kaçıranlar bile var. Kimi kahvesini sade seviyor, kimi bol köpüklü, ama işin ilginç yanı kimse masayı toplamaya yanaşmıyor!

Mansur Yavaş, "Ben dem'li sevmem" derken, Özgür Özel dem'e bayılıyor. İmamoğlu ise bir yandan taş çalarken, diğer yandan en dem'lisinden içiyor. Ama hesap gelince masada bir sessizlik! CHP, içindeki ispiyonajlarla, usulsüzlüklerle, "leğen sandıklarla" kendi içinde bir kaos üretirken, dışarıda insanları "sokağa çıkın, polisle çatışın" diye çağırıyor. Peki bu hesap kime yazılacak? Kim ödeyecek bu adisyonu?

CHP, artık dem'li bir parti mi, yoksa tadı iyiden iyiye acıdı mı bilinmez. Ama belli ki kazanın altı fazla açılmış, fokur fokur kaynıyor. Parti içinde bir yanda "dem'lenelim" diyenler var, diğer yanda "fazla dem zarar" diyenler. Ama asıl mesele, Bu dem nereye akıyor? Siyaseti mahalle kahvesi sohbetine çevirirsen, sonunda çay da soğur, muhabbet de tatsızlaşır.

CHP, bir zamanlar "halkın partisi" olarak anılırken, şimdi içerideki hesaplaşmalarla, usulsüzlük iddialarıyla ve birbirini gammazlayan takım arkadaşlarıyla anılıyor. Bu kadar iç çekişmenin olduğu bir yerde, halkın derdi kimsenin umurunda olur mu? Çayın demi kaçtı, kahvenin köpüğü söndü.

Sokak çağrıları, polisle çatışma senaryoları, kaosun fitilini ateşleyen cümleler. Bu kime ne kazandırır? Türkiye'nin ihtiyacı olan şey sokak çatışmaları mı, yoksa istikrar mı? Halkın derdi ekonomi, geçim, güvenlik, sağlık... Ama CHP'nin masasında bunlar konuşulmuyor. Okey taşları dizilmiş, kimin eli güçlü, kimin taş çaldığı konuşuluyor.

Devlet aklından, vatanından, milletinden şaşan kişi yolundan şaşar, "yolsuz" olur. Bunu defalarca gördük. Siyasi kavgaların, iç hesaplaşmaların faturası hep millete kesildi. Şimdi de aynı filmi izliyoruz. CHP içindeki "bize bizden zarar gelir" modası hızla devam ediyor. Çayın demi kaçmış, kahvenin köpüğü sönmüş... Ama bu masada birileri hala "bir el daha" peşinde. Oyun devam eder, ama yine soruyorum hesabı kim ödeyecek?


Yazarın diğer yazıları