Yeni Anayasa mümkün mü?
Yerel Seçimler sonrası siyaset arenasında ılımlı rüzgarlar esiyor. 23 Nisan resepsiyonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in buluşmasından yansıyan olumlu hava sonrasında AK Parti Genel Merkezi'nden gerçekleşen 1 buçuk saatlik buluşma siyasette bir yumuşama dönemi başlattı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ziyaret etmesi beraberinde siyasette yeni bir dönem mi başlıyor? tartışmasını getirdi. Ancak en çok merak edilen konu, siyasetteki bu yeni dönem yeni, demokratik ve çağdaş bir Anayasa'nın da kapısını açar mı?
NUMAN KURTULMUŞ'UN ÇABASI
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş Yeni Anayasa sürecinin en önemli aktörlerinden biri konumunda. Zira Yeni Anayasa ancak Meclis zemininde partilerin ortak uzlaşısıyla mümkün olabilecek. Numan Kurtulmuş da bunun çok iyi farkında. O yüzden Meclis'te grubu bulunan tüm partileri ziyaret etti. Kurtulmuş'un ziyareti aslında bir ön yoklama niteliğinde. Numan Kurtulmuş öncelikle yeni Anayasa konusunda partilerin ne kadar istekli olduğunu test etti. Ziyaret trafiğinde ortaya çıkan tablo tüm partilerin Yeni Anayasa konusunda istekli olduğu yönünde. Bu istek ve arzu daha önce de ortaya çıktı ancak Fakat daha önce sonuca gidilemedi.
Cemil Çiçek'in Meclis Başkanlığı döneminde Anayasa Uzlaşma komisyonu kuruldu , belirle maddelerde mutabakat da sağlandı ancak masa dağıldı ve Yeni Anayasa yapılamadı.
USÜL ÖNEMLİ
Meclis Başkanı Cemil Çiçek döneminde Meclis'te grubu bulunan siyasi partiler sandalye çoğunluğuna bakılmaksızın Uzlaşma Komisyonuna eşit üyeyle temsil edildi. Yani 30 sandalyesi olan HDP de üç üyeyle temsil edildi, HDP'nin 10 katı sandalyesi olan 300 vekili olan AK Parti de üç üyeyle temsil edildi. Sandalye sayısına bakılmaksızın eşit üyeyle temsil hataydı. İkinci büyük hata maddelerin oylanmasına dair yapıldı.
Her madde için oybirliği şartı arandı. Yüzde yüz uzlaşı aslında fantastik bir demokrasi de arayışıydı ve kesinlikle gerçekçi değildi. Doğal olarak çalışma hayatı, çevre gibi teknik maddeler dışında uzlaşı sağlanamadı ve masa dağıldı.
YÖNTEM NE OLACAK?
Türkiye'nin Yeni Anayasa konusunda ciddi birikimi var. Çünkü 42 yıldır 12 Eylül Anayasası her zeminde tartışılıyor. Mevcut Anayasa tam 21 kez değiştirildi. Sadece AK Parti döneminde bile 6 kez değişikliğe gidildi. Ancak yine de istenilen düzeye hiç bir zaman gelinemedi. Tüm siyasi Partiler seçime giderken seçim beyannamelerine mutlaka Yeni Anayasa vaadini de koyarlar. Hatta öyle ki Türkiye'deki tüm STK'ların çekmecesinde bile mutlaka bir Yeni Anayasa taslağı vardır. Ancak 42 yıldır Yeni Anayasa bir türlü yapılamıyor. O yüzden Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş Yeni Anayasa'ya giden süreçte mutlakta doğru usulü belirlemek durumunda. Doğru yöntem ve sonuç odaklı bir çalışma prensibiyle yola çıkılması şart.
YENİ VE ÇAĞDAŞ
Yeni Anayasa tartışmaları sürerken, tüm partilerin üzerinde mutabık kaldığı çerçeve de aslında şekillendi. Toplumsal bir ihtiyaç haline gelen Anayasa 12 Eylül darbe ruhundan uzak yeni; çağın gereklerini karşılayan çağdaş; herkesin yönetimde söz sahibi olduğu katılımcı; Özgürlük ve güvenlik dengesinin iyi kurulduğu demokratik ve tüm toplumsal kesimlerin kendini bulabileceği şekilde kapsayıcı olmalıdır.
Çünkü Yeni Anayasa asla siyasi bir talep değil artık doğrudan doğruya toplumsal bir ihtiyaç halini aldı.