BORU YETMEDİ!
Yerel seçim bitti. Seçim CHP'nin önemli zaferiyle sonuçlandı. Seçmen oy kullanırken mesajlarını çok net verdi. Seçim sonuçlarını değerlendiren uzmanlar, birçok neden sıraladı. Gerçekten de özellikle AK Parti'nin kaybettiği belediyelerle ilgili birçok bahane sıralanabilir. Ancak bana göre temel etken tartışmasız ekonomi oldu.
O meşhur fıkrada da anlatıldığı gibi "boru yetmedi". Fıkra özetle şöyle; Bir grup bilim adamı kış ayında ava gider. Avlanırken kar, tipi bastırır. Zar zor kendilerini bir köye atarlar ve rasgele köyün bir evinin kapısını çalarlar. Durumu anlatırlar. Yaşlı köylü ev sahibi onları içeriye buyur eder, çok üşüdükleri için onları sobanın etrafına oturtur ve yiyecek bir şeyler hazırlamak için yanlarından ayrılır. İçlerinde fizik profesörü olanın soba dikkatini çeker. Çünkü Soba yerden yarım metre yükseltilerek kurulmuştur. Fizik profesörü arkadaşlarına döner ve "görüyorsunuz değil mi, ne kadar akllı bir köylü, ısı tabana yayılsın diye sobayı yarım metre yükseğe kurmuş" der. Kimya profesörü arkadaşı itiraz eder "Hayır" der. "Bence sobaya odunu kolay atmak ve külü rahat almak için sobayı yerden yükseğe kurmuş" der. Tartışmaya diğer bilim adamları da katılır. Tam o sırada köylü ev sahibi içeriye girer. Fizikçi köylüye dönerek "ya biz işin içinden çıkamadık. Sobayı neden yarım metre yükseğe koydun" der, Köylü "sobanın borusu kısa gelince sobayı biraz yükselttim. Boru yetmedi" der.
KİM KAZANDI? KİM KAYBETTİ?
Emeklililerin artık yüksek sesle hoşnutsuzluklarını dile getirdiği, market fiyatlarının alıp gittiği bir ortamda yapıldı seçimler. CHP'nin belki de en dağınık, başıboş bir görüntü verdiği, parti içi muhalefetin küskün kaldığı bir dönem. Şartlar iktidar ve anamuhalefet için de pek uygun değildi anlayacağınız. Konuştuğum çoğu uzman "CHP kazanmadı, AK Parti kaybetti" görüşünde birleşti. Siz nasıl düşünüyorsunuz bilmem.
Sonuçlardan çıkan en net mesaj ise vatandaşın ekonominin gidişatından memnun olmadığı ve bundan dolayı çok hırpalandığını keskin bir biçimde anlattı. Yani sobanın borusu yetmedi.
NE YAPILMALI?
Hem seçimden zaferle çıkan CHP'nin hem de 23 yıldır girdiği tüm seçimleri açık ara kazanan ancak bu seçimden tarihinde ilk kez ikinci olarak çıkan AK Parti'nin çıkaracağı önemli dersler var. CHP 1977 seçimlerinden bu yana ilk kez ayağına gelen bu fırsatı düzgün belediyecilik yaparak, halkın değerlerini aşağılamadan, halka dokunarak değerlendirirse büyüyerek yoluna devam edebilir.
AK Parti ise hatalarını görerek, yeniden sokağa gerçek anlamıyla dönerek ve her şeyden önemlisi seçim sonuçlarından büyük dersler çıkararak, kısa bir es'ten sonra güçlenerek yeniden başlayabilir. Mümkün mü? Evek çok mümkün. Çünkü örneği var.
AK parti 2007 yılında yüzde 46,66'lık bir oy oranıyla Türkiye tarihinde hükümette bulunurken girdiği seçimlerde oy oranını artıran az sayıdaki partiden biri oldu ve 341 milletvekili aldı. AK Parti, Tunceli hariç tam 80 ilden milletvekili çıkardı. Ancak 2009 yerel seçimlerinde AK Parti yüzde 38'e düştü. Erdoğan o akşam yaptığı basın toplantısında "ben mesajı çok net aldım" dedi. Kabine ve Parti yönetiminde köklü bir revizyona gitti.
AK Parti, 2011 genel seçimlerinde oyunu yüzde 49,83'e çıkardı ve yoluna devam etti.
SADECE EKONOMİ Mİ?
Ekonomi ve geçim zorluğu temel etken oldu. Ankara ve İstanbul dışında Adıyaman,Yozgat, Şanlıurfa, Amasya, Afyon, Kastamonu, Kırıkkale, Sivas, Denizli, Giresun, Kırşehir, Nevşehir gibi iller tek başına ekonomiyle izah edilemeyen sonuçlar da var. Buralar da kuşkusuz temel etken ekonomi oldu ancak Parti yönetiminin yanlış aday tercihleri, il yönetimi ve milletvekillerinin kötü performansı seçmenin tercihini değiştirmesini çok kolaylaştırdı.