Gürsel Tekin vakası ve CHP
Cumhurbaşkanlığı seçimindeki büyük hezimetten sonra "değişim" denilerek Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanlık koltuğundan indirildi. Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özçel işbirliğiyle sahneye konulan "değişim oyunu" tutmadı. Deyim yerindeyse Dimyat'a pirinçe giderken evdeki bulgurdan da olmaları an meselesi. Aday belirlemedeki tartışmalar, kavgalar, kayırmalar en son 40 yıllık CHP'li ve Genel Başkanlık haricinde partinin tüm kademelerinde görev almış Gürsel Tekin'i bile yol ayrımına getirdi.
"İLKE KALMADI, DOST AKRABA KAYRILIYOR"
40 yıllık CHP'li Gürsel Tekin istifa ederken zehir zemberek bir de açıklama yaptı. Açıklamasında part içi iktidar mücadelesinin özenle altını çizdi, "CHP'nin ilke gibi bir derdi kalmadı dost akraba kayrılıyor" dedi.
Gürsel Tekin uzun süredir CHP'nin ciddi bir savrulma yaşayabileceğine aslında dikkat çekmişti, yerel seçimdeki aday belirleme sürecinin "değişim" diyerek gelen yeni yönetimin önünde ciddi bir sınav olarak durduğunu söylemişti. Ancak Tekin'in açıklamasında CHP'deki kavganın siyasi, idelolojik değil çıkar sağlama amaçlı olduğu dikkat çekiyor.
Gürsel Tekin; "CHP ekipleşme ilişkileri ile makam ve mevkilerin dağıtıldığı, Türkiye'de iktidar mücadelesi yerine parti içi iktidar mücadelesinin yeğ tutulduğu, ilke yerine ahbap - çavuş, eş, dost, akraba ilişkilerinin her düzeyde belirleyici olduğu bir yapı haline dönüşmüştür" sözleri, değişimin aslında kocaman bir yalan olduğunu, Kemal Kılıçdaroğlu'nun devrilmesinin temel sebebinin "sen kalk biraz da ben oturayım" kavgası olduğunu gün yüzüne çıkardı.
"BÜYÜK HESAP"
Partideki tüm hesaplar 31 Mart seçimin biteceği hemen ertesi günü olan 1 Nisan'ı gösteriyor. Yerel Seçimlerde ortaya çıkacak tabloya göre CHP'de bir olağanüstü kurultay kaçınılmaz görünüyor. Yerel seçimdeki tabloya göre de farklı senaryolar devreye girebilir. Birinci senaryoya göre Ekrem İmamoğlu İstanbul seçimini yeniden kazanırsa partiye tam anlamıyla damgasını vuracak. Özgür Özel'e ya tam biat ettirecek ya da onu değiştirecek. İkinci senaryoya göre İstanbul seçimi kaybedilirse Özgür Özel ve ekibi İmamoğlu'nu CHP'den tam anlamıyla kazıyacak. Bir senaryo daha var ki hiç de yabana atılacak cinsten değil. Üçüncü senaryoya göre İstanbul'la birlikte Antalya, Hatay, Adana ve Mersin kaybedilecek Kemal Kılıçdaroğlu geri gelecek. Kulislerde konuşulanlara göre hele bir de bu illerle birlikte Ankara ve İzmir de kaybedilirse zaten Kemal Kılıçdaroğlu'nun hiçbir çaba sarfetmesine gerek kalmadan "nerede kalmıştık" diyerek geri gelir.
1 NİSAN
CHP'de tüm hesaplar 1 Nisan'a göre yapılıyor. Üç parça haline gelen CHP'de 1 Nisan'da yaylar gerilecek, oklar atılacak.
Özgür Özelciler mi, Ekremciler mi yoksa Kemalciler mi kazanacak? Bunu şimdiden kestirmek gerçekten çok zor görünüyor ancak bu parçalanmış, bölünmüş, yönetilmeyen yapısıyla CHP'nin bir hezimet daha alacağı kesin gibi.