Altılı Masa'daki partiler kurdukları masanın başarısızlığının bedelini siyaseten tek tek ödüyor. Kemal Kılıçdaroğlu masanın en büyük aktörü olarak ilk bedel ödeyen isim oldu. Kılıçdaroğlu kurultayda hiç beklemediği bir hezimetle genel başanlık koltuğunu kaybetti. Hem de çok ihtimal verilmeyen bir isme, CHP içinde majör aktör sayılmayan Özgür Özel'e yenildi. Masa'daki ikinci aktör olan Meral Akşener'de olağanüstü kurultay kararı aldı ve aday olmayacağını açıklayarak kendi payına düşen bedeli üstlendi. Peki 500 bin oy alabilen Temel Karamollaoğlu, cüsselerinin kapladığı hacimden daha büyük gürültü çıkaran ancak 150 bin oy alan Ali Babacan, sadece bir mahalle muhtarı kadar 34 bin oy alan Ahmet Davutoğlu ve 92 bin oy alan Gültekin Uysal da bedel ödeyecek mi?

BİRLİKTE YENİLDİLER

Altılı masa aylarca masanın şeklini tartıştı. Yuvarlak mı, kare mi, dikdörtgen mi, yoksa L şeklinde mi olsun diye. Masada oturanların hepsinin egosu öylesine kaf dağını aşmıştı ki yuvarlak masaya karar verdiler.

Yani hiyerarşinin olmadığı, herkesin eşit olduğu bir masa. Öyle ki komedi filmlerine konu olacak sahneler bile yaşandı. Birlikte yaptıkları ortak toplantı için bile yan yana yürüdüler, herkes birbirinin ayağını kontrol ederek adım attı. Aman biri diğerinin önüne geçmesin diye. İzlerken kahkahalarla güldük, "bu iş böyle olmaz" dedik. Ancak her seferinde ya aklını peynir ekmekle yemiş trollerin, ya da siyasilerin sözlü saldırılarına maruz kaldık. Onlarca istikşafi, istişarı toplantı yapıldı. Cetvelle çizdiler, pergelle çevirdiler, göyneyle hesapladılar. Yediler, içtiler dağıldılar. Her seferinde "asıl konuşmanız gereken Tayyip Erdoğan'ı kiminle yeneceğizdir, yanlış yapıyorsunuz" dedik ancak yine koro halinde "aday önemli değil biz voltranı oluşturduk, korkun bizden" deyip saldırdılar. Peki ne oldu? Kendi seçmenleri "bizi trollediniz" deyip onları cezalandırdı.

HESAP VERECEKLER Mİ?

Altılı masa dağıldı, CHP DEM Parti yönetimi ve İYİ Parti tabanıyla kurduğu ittifaklarla başarı sağladı. Sonuç "bizsiz CHP hayatta başarılı olamaz" diyen Ali Babacan sadece 150 bin oy, Gültekin Uysal 92 bin oy,

Ahmet Davutoğlu 34 bin oy, Temel Karamollaoğlu 500 bin oy aldı. Seçimde sadece yenilmediler ezim ezim ezildiler. Şimdi CHP'den 15 milletvekili araklayan Ali Babacan, 10 milletvekili araklayan Davutoğlu,

10 milletvekili araklayan Temel Karamollaoğlu "bu vekilleri haketmemişiz geri veriyoruz" diyemeyeecğine göre, en azından "kandırdık, arakladık, helal et ey CHP seçmeni" demesi gerekmiyor mu?

"AK Parti'deki başarının mimarı benim" diyen ancak sadece 150 bin, yazıyla da yüzelli bin oy alan Ali Babacan ve "bir selamımla Anadolu ayağa kalkar" diyen ancak selamıyla bırakın Anadalu'yu benim köyümün bile ayağa kalkmadığı ve 34 bin evet yanlış duymadınız yazıyla da sadece otuzdört bin oy alan Davutoğlu bedel ödemeyecek mi? Peki Milli görüşün mirasçısı olduğunu söyleyen ve Türkiye genelinden sadece Yeniden Refah'ın Şanlıurfa adayı Kasım Gülpınar kadar bile oy alamayan Temel Karamollaoğlu bedel ödemeyecek mi? Türkiye genelinde sadece ve sadece 92 bin oy alan Gültekin Uysal ödemeyecek mi? Firesiz topu bedel ödemeli. Hatta mümkünse parti tabelalarını da alıp evlerine gitmeliler.

MASA NE OLACAK?

Bu arada aylarca Türkiye'yi meşgul eden o yuvarlak masa da mümkünse etrafında toplanılıp yakılmalı.Yuvarlak çizerek ve hiyerarşisiz etrafında toplanılmalı ama... 17 milyorn 391 bin 548 oy alan CHP'nin Genel Başkanı ve sadece 34 bin oy alan Ahmet Davutoğlu yanan masanın etrafında eşit durmalı. Madem egolarınızda hiyerarşi yok, günahlarınızda da olmamalı.