Küresel ve Bölgesel sorunların tartışıldığı ve arayış konferanslarıyla temel sorunlara çözümlerin arandığı Antalya Diplomasi Forumunun üçüncüsü 1- 3 Mart tarihleri arasında yapılacak. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın himayesinde ve Dışişleri Bakanlığının inisiyatifiyle yapılacak olan forumun bu yıl Antalya'da üçüncüsü yapılacak. Kriz döneminde çatışma değil diplomasinin öne çıkarılarak çözümlerin bulunması temel fikir olarak forum masasında olacak.

TÜRKİYE'NİN KİLİT ROLÜ

Geçen yıl yapılan forumda savaş halinde olan Rusya ve Ukrayna'nın Dışişleri Bakanları aynı masada buluşturuldu. Antalya forumunda Türkiye, Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanlarını aynı masada buluşturarak çözümün diyalogla bulunabileceğini tüm Dünya'ya gösterdi. Türkiye Antalya Diplomasi forumuyla sadece bölgesinde değil, Dünya'da da kilit meselelerde anahtar rolü gösterebileceğini çok net ortaya koydu.

"Krizler Döneminde Diplomasiyi Öne Çıkarmak" ana temasıyla düzenlenecek olan forumda devlet ve hükümet başkanları, bakanlar, diplomatlar, iş insanları, akademisyenler ile düşünce kuruluşları, gençlik ve medya temsilcileri geniş kapsamlı görüş alışverişinde bulunacak ve Dünya'nın majör meselelerine çözümler ortaya koyacak.

"BARIŞÇIL ÇIKIŞ MÜMKÜN"

"Krizler Döneminde Diplomasiyi Öne Çıkarmak" ana temasıyla düzenlenecek olan forumda, içinden geçmekte olduğumuz bu çalkantılı dönemden barışçıl bir çıkış arayışında ortak düşünme zemini sunmayı amaçlıyor. Savaşlar, terörizm, düzensiz göç, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığı, yapay zekanın getirdiği öngörülemeyen riskler, iklim değişikliği, doğal afetler ve pandemiler, genişleyen sosyo ekonomik uçurumlar tespit edilen ve forumda enine boyuna masaya yatırılacak temel başlıklar olacak.

"ÇÖZÜM DİPLOMASİDE"

Birleşmiş Milletler başta olmak üzere kurallara dayalı uluslararası kurumlar son dönemde yaşanan krizlerde iyi sınav veremedi. Rusya- Ukrayna savaşı ve İsrail'in uluslararası tüm hukuk kurallarını alt üst ederek yaptığı insanlık dışı saldırılar en somut örnekler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu somut durum uluslararası düzene duyulan güveni ciddi anlamda aşındırırken, aynı zamanda devletlerin faaliyet gösterdiği ortamın öngörülebilirliğini de zayıflatan oldukça endişe verici bir durum. Mevcut gidişatta küresel sınamalara diplomasiyle yanıt verebilmenin kapısı Antalya'da aralanabilir ancak bu hiç şüphesiz, geleneksel diyalog çerçevesinin ötesine uzanan yeni bir diplomasi anlayışının benimsenmesinde saklıdır.