ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE


Bayramda da onları unutmayın

Bir aylık oruçla ruhlarımızı ve bedenimizi arındırdık.

Nefis terbiyesi ve dualarla geçen Ramazan'ın ardından bayrama ulaştık.

Rabbimize hamdolsun.

Allah nicelerine sağlıkla huzurla ulaşmayı nasip etsin.

Türk milletinin müthiş bir özelliği var.

Şartlar ne olursa olsun yardımlaşma ve cömertlik bu milletin genlerine işlemiş durumda.

Bireysel çabaların yanında hem devlet hem özel teşebbüsler tarafından kurulan vakıf ve dernekler yıl boyunca olduğu gibi Ramazan'da da hem ülke içinde hem dünyanın farklı noktalarında mazlumlar ve muhtaçları yalnız bırakmadı.

Özellikle de Gazze'de.

Bayramda da onları unutmayın.

Yardımlarınızı, dualarınızı eksik etmeyin.

Dile kolay, altı ayı geçti.

Yılın yarısını İsrail'in bombaları, katliamları altında geçirdiler.

Sayılabilen 33 binden fazla şehit var.

Yarısından fazlası kadın ve çocuk.

Bu soykırım hala sürüyor.

Bombalar bu büyük dramın sadece bir parçası.

Ayrıca benzeri görülmemiş bir açık ve yokluğa da dayanmaya çalışıyorlar.

En temel yaşam malzemelerine, gıdaya, suya, ilaca ve tıbbi malzemelere erişmeleri İsrail tarafından sistematik şekilde kısıtlanıyor.

Kısıtlama ifadesi hafif kalıyor aslında...

İsrail onları açlıktan, susuzluktan ve hastalıktan da öldürmek istiyor.

Gelen uluslararası baskılar nedeniyle bir miktar gevşemeye mecbur kaldı.

Ancak ne acı ki bu zulüm yakında bitecek gibi görünmüyor.

Türkiye bayrama girerken İsrail'e yeni bir yaptırım açıkladı.

Açıklama Ticaret Bakanlığı'ndan.

İsrail'e ihracat kısıtlaması geldi.

54 ürün grubunu kapsıyor.

İnşaat demirinden yassı çeliğe, mermerden seramiğe kadar çok çeşitli kalemler var.

Burada çok hassas bir denge var.

İsrail'i cezalandırmak mutlaka gerekli.

Aynı zamanda Filistinlilerin zarar görmesine, hele ki Gazze halkının yardımsız kalmasına da mâni olmak şart.

Bugün Batı Şeria'da bir markete girseniz raflardaki ürünlerin çok büyük kısmının Türk malı olduğunu görürsünüz.

Yani Türk ürünlerinin o raflara ulaşması Filistinliler için son derece hayati.

Bunu yapabilmek için de tek bir yol var.

Filistin'in kendine ait hava ve deniz limanı yok.

Ürünlerin onlara ulaşabilmesi için İsrail gümrüğünden geçmesi gerekiyor.

İsrail limanlarına ulaşan ürünler haliyle resmen İsrail'e giriş yapmış görünüyor.

Burada "millîleştirilip" İsrail ürünü gibi Filistin'e gidiyor.

Gıda başta olmak üzere pek çok malzeme Filistinlilere bu yolla ulaşabiliyor çünkü başka bir yolu yok.

Bunu yapmazsanız da Filistinlileri cezalandırmış olacaksınız.

Benzer bir durum normalde Gazze için de geçerli.

Son dönemde İsrail'in katliamları nedeniyle Mısır üzerinden Gazze Şeridi'ne yoğun bir insani yardım akını var.

İsrail her ne kadar kısıtlı izin verse de yardımlar en sağlıklı şekilde buradan ulaştırılabiliyor.

Gazze'ye doğrudan deniz yolu henüz bir rota olmaktan uzakta.

Hatırlarsınız, birkaç gün öne İsrail yabancı yardım çalışanlarını katletti.

O yardım çalışanları Gazze'ye denizden doğrudan ulaşan insani yardımları alıp dağıtıyordu.

Saldırının ardından o da kesildi.

Türkiye şu anda Gazze Şeridi'ne en fazla insani yardım ulaştıran ikinci ülke konumunda.

Bunu sadece gıda ya da giyecek olarak düşünmeyin.

Jeneratörlerden akaryakıta, sahra hastanelerinden mobil mutfaklara, hatta ambulanslara kadar her türlü imkânı seferber ediyor.

Ve her fırsatta daha fazlasını yapmaya gayret ediyor.

İşte bu nedenle Ürdün üzerinden Gazze Şeridi'nde havadan yapılan yardım operasyonlarına da kendi uçaklarıyla katılmak istedi.

Ancak İsrail buna izin vermedi.

Son yaptırım kararı da bundan sonra geldi.

Türkiye bununla da kalmıyor.

İsrail hükümetinin işlediği insanlık suçlarının bedelini ödemesi için de elindeki tüm diplomatik ve hukuki araçları kullanıyor.

BM Genel Kurulu, BM Güvenlik Konseyi, BM İnsan Hakları Konseyi, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Uluslararası Adalet Divanı ilk başta akla gelen girişimlerden bazıları.

Şimdi tüm bunları bir kenara not edin.

Ve bir ülke düşünün.

O ülke ve lideri dünyanın her yerinde yüksek sesle İsrail'in soykırım yaptığını haykırıyor.

Bunun bir an önce bitmesi ve İsrail'in yaptıklarının bedelini ödemesi için çaba harcıyor.

Öte yandan Filistinlilere ve Gazzelilere her fırsatı zorlayarak destek oluyor.

Hamas'ın İsrail işgaline ve zulmüne karşı mücadele eden bir direniş hareketi olduğunu söylüyor.

Gerçekleri haykırdığı için dünyada "Hamas destekçisi" diye niteleniyor.

Ama aynı lider kendi ülkesinde bir güruh tarafından "İsrail destekçisi" olmakla itham ediliyor.

Kim olduğunu elbette anladınız.

Umarım atılan bu son adım bu maksatlı ama bir o kadar da saçma sesleri susturur.

Tarihi bağlarımız nedeniyle Filistin bizim için çok özel bir yere sahip.

Devletimizin İsrail'e ihracat kısıtlaması kararı alırken Filistinlileri zor durumda bırakmama konusundaki hassasiyet de mutlaka göz önünde bulundurduğuna inanıyorum.

Bayramınız kutlu olsun


Yazarın diğer yazıları