Gazze'ye bakınca adeta gözlerine mil çekilmiş gibi davrananlar görmezler ama insanlığın bağrında açılan yara her gün kanıyor...

Gazze bir yara...

İnsanlığın yarası...

Bizim yaramız...

İşgalci İsrail ordusu ve Batılı destekçileri son masumun da kanı akıtılmadan durmayacak gibi görünüyor.

Ortada adil bir savaş yok.

Cinnette tutulmuş siyonistlerin her gün dozunu artırdığı bir soykırım var.

Gazze'de bir avuç mücahid, terör ordusuna karşı direnişin destanını yazmaya devam ediyor.

Üzerlerine yağan bombalara inat kelle koltukta savaşıyor.

Eli silah tutmayan, tutamayan çocuk, kadın, ihtiyar, hasta Gazzeliler ise Allah'a el açarak zafer için dua ediyor.

"Hasbünallahü ve ni'me'l-vekîl" ayet-i kerimesine sarılıyor.

Teknolojinin tüm imkanlarını dünyada benzeri görülmemiş bir barbarlıkla Müslüman kanı akıtmak için kullanan terör ordusuna karşı "Hasbünallahü ve ni'me'l-vekîl" diyorlar.

Kuruyan boğazlarını ıslatacak bir damla su bulduklarında, açlıklarını bastıracak bir lokma ekmeğe ulaştıklarında Allah'a şükür ediyorlar.

Sabıra sarılıyorlar..

Cihada güveniyorlar...

Ve zafere inanıyorlar...

Biz gazeteciler, Filistin halkının haklı davalarını için başlattıkları cihada cephede şahitlik ediyoruz.

Gazze'de yaşanan dramı dünyaya duyurmaya çalışırken, dilimizden yardım ve zafer isteyen duaları eksik etmiyoruz...