2024 Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü sahibi Gülşen Funda: Sessiz çoğunluğun atan kalbiydi

İlk öykülerinden itibaren dikkate değer bir üslup yakalayan Gülşen Funda, kendine has öykü evreni kurmayı başarmış genç bir isim. Buna ilaveten, hikâyelerinde Türk-İslam kültürünün imge dünyasıyla kurduğu sahih ilişkiler dolayısıyla Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü'ne layık bulundu. Akşam Gazetesi Kültür Sanat Editörü Bedir Acar, Gülşen Funda ile kendi iç dünyasındaki Necip Fazıl yankısını konuştu.

Necip Fazıl'ın mücadelesi ve hayat hikâyesi sizde nasıl bir etki uyandırıyor?

Hikâyesi zor bir dünya. Yunus Emre Hazretleri diyor ya, "Bir değirmendir bu dünya, insandır öğünen dane" diye. Necip Fazıl da değirmende dane olmanın ne anlama geldiğini tüm seyrüseferiyle gösteren, göstermekten öte yaşayan bir insan. Çehresine, ruhuna, hikayesine, yoluna anlayış ve hürmetle bakıyorum: Yaşam hikayesi, arayışı, iman ağrısı, fikir sancısı, pek çoklarından farklı yollarda yürümesi, dahası yürüyeceği yolu da kendisinin inşa etmek zorunda olması, Türk toplumunun buhranlarını anlamaya ve çözmeye yönelik çabası, sanatını ve fikri dünyasını inşa yolculuğu... Yaşım ilerledikçe ve tecrübelerim arttıkça kendisini daha çok anladığım hissine, belki de yanılgısına kapılıyor, Çile'siyle zaman zaman hasbihal ediyorum.

Necip Fazıl'ın 'özel' yapan nedir sizce?

Necip Fazıl'ın çilesi, Necip Fazıl'ı oluşturan esas şeydir. Öyle ki Necip Fazıl'ın düşünce dünyasını inşa ederkenki arayışları, ruhunu ve kainatı anlama çabaları, yaşamında -somut veya soyut- karşılaştığı merhale ve mertebeler, şairin hem hürmetle hatırlanan yolculuğunu oluşturmuş hem de kendisine o yolda yürüyecek kuvveti vermiştir.

Necip Fazıl adına ödül verilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

"Ne nedir?" diye soracak kadar ileri giden varoluşu ile arayışa tutsaklığı, doğruyu arama ve hikayenin sonuna kadar gitme cesaretiyle Necip Fazıl, hem kendi ruhunu berrakça görebileceği aynalara bakmış hem de toplumunun atan kalbi, işiten kulağı olmayı murat ederek başka başka aynalar yaratmıştır. Necip Fazıl adına ödül verilmesini kıymetli ve anlamlı buluyorum.

Ödülün size tevdi edilmesi hakkında neler söylersiniz?

Necip Fazıl'ı görme ve anlama biçimim dolayısıyla açıkçası onurlandırıldığımı hissettim: "Kendi ruhunu tanımada maharet", "kaybolma pahasına hakikat arayışı" ve "hikayesi gerçekten zor bir dünyada yaşama". Elbette bir insana baktığımızda esasen kendimizi ve kendimizden bildiklerimizi görürüz. Necip Fazıl aynasında bunları gördüğüm için tevdi edilen bu ödülü kıymetli buluyorum.