Enflasyonla mücadeleye CHP engeli

Yakın coğrafyamızda devam eden 2 büyük savaş. Peş peşe gelen seçimler ve pandemi sırasında piyasalara ucuz para pompalayan ekonomilerin bu parayı çekme süreci. İşte tüm bunlar Türkiye'nin enflasyonla mücadelesini zorlaştıran faktörler. Onlara şimdi bir de CHP'nin popülist siyaseti eklendi.

ENFLASYONLA MÜCADELE SEFERBERLİĞİ

Türkiye 2024 yılı ocak ayına kadar enflasyonla değil, enflasyonun yıkıcı etkilerini savuşturmak için mücadele etti. Asgari ücret artışları da bu kapsamda yılda iki kez güncellenmek zorundaydı. Ancak 2023 seçimlerinden sonra görev alan yeni ekonomi yönetimi faiz artışlarıyla birlikte uyguladığı sıkı para politikasıyla gerçek anlamda bir enflasyonla mücadele seferberliği başlattı. Ama para politikası mücadelenin sadece ilk ayağı. Kamuda tasarruf tedbirleri mücadelede 2. Aşamaya geçildiğine yönelik bir işaret

DEZENFLASYON SÜRECİ

Şimdi ekonomi yönetiminin önünde yeni ve zorlu bir sınav daha var. Yıl ortasında bir asgari ücret düzenlemesine gidilecek mi? Şu ana kadar ilgili birimlerce yapılan açıklamalar gidilmeyeceği yönünde bu ay sonu itibariyle dezenflasyon sürecine girecek Türkiye ekonomisinin ihtiyaç duyduğu da aslında bu.

CHP'NİN POPÜLİST POLİTİKALARI

İşte tam da bu kritik noktada CHP popülist politikalarla hükümeti zor duruma düşürme arayışında. Oysa hükümet normalleşe süreci kapsamında CHP'ye ekonomik düzlüğe çıkış yolunda çözümün bir parçası olma fırsatı tanıdı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in CHP'ye verdiği 4.5 saat süren brifing CHP'nin popülist çizgisini değiştirmedi. Özgür Özel bir çağrı yaparak vatandaşları düzenleyecekleri bir mitinge davet etti.

HALK CHP SORUN ÇÖZEMEZ DEDİ

CHP'nin ana muhalefet partisi olarak muhalefet etmek elbette ki en doğal hakkı ama bunun yolu popülizm olmayabilir. Sorumlu muhalefet anlayışı gereği hükümeti enflasyonu azdırıcı politikalarda baskılamak yerine halkı yormadan enflasyonist bölgeden nasıl çıkılacağına yönelik tedbir önerileri sunabilir ekonomiyi daha iyi yöneteceklerine ilişkin sinyal verebilirlerdi. Ancak CHP kendini talep eder konuma çekti ve çözüm bulan değil, geçici çözüm bekleyen kitlelerle aynı pozisyonda kaldı. Alternatif önerilerin kendilerinde bulunmadığına yönelik şüpheleri besledi ve bir nevi çözerse CHP değil Erdoğan çözer dedi.