Bakan Özhaseki 'nerede bu evler?' diyenlere seslendi: Gelsinler ben birebir gezdireceğim
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, deprem bölgesinde yapılan konutlara ilişkin, '75 bin evi teslim ediyoruz onlar diyor ki 'nerede bu evler?' Gelsinler ben birebir gezdireceğim.' dedi.
Bakan Özhaseki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Harran Üniversitesi Spor Salonu'nda düzenlenen "Deprem Konutları Kura ve Teslim Töreni"nde yaptığı konuşmada, depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek, bir daha böyle bir acının yaşanmamasını temenni etti.
Anadolu'nun bin yıllık tarihindeki en büyük felaketin yaşandığını ifade eden Özhaseki, herkesin güvenli evlerine geçinceye kadar gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
Özhaseki, Anadolu coğrafyasının dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Dünyanın en eski, kadim şehirleri bizde. Bütün dünyaya insanlık, vicdan, merhamet, bu topraklardan yayılmış. Ancak bu toprakların da iki dezavantajı var. Birisi yerin altındaki fitne örgütleri bir türlü bitmek bilmez bu topraklarda. İkincisi ise depremsellik. Şöyle bir düşünün, son 50 yılımızı PKK gibi bir bölücü örgüt, FETÖ gibi insanları din tarafından avlamaya çalışan, başka ülkelerin emrine girmiş, onlar ne derse yapmaya çalışan hoca kılıklı bir bozuntu. Bir başka taraftan IŞİD diye bir bela. Aşırı sol örgütler. Bunların hepsi dünyanın değişik yerlerinden bize dost gibi gözüken ülkeler tarafından destekleniyor ve başımıza bela ediliyor. Ama çok şükür Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde bütün bu örgütleri son 10 sene içerisinde toprağa gömdük. İnşallah bir daha çıkamayacaklar. Allah kahraman güvenlik güçlerimize kuvvet versin, ayaklarına taş dokundurmasın."
Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunun unutulmamasını isteyen Özhaseki, şu anda bile 500'e yakın hareketli fay hattının bulunduğunu aktardı.
Bakan Özhaseki, bu durumun bilinerek hareket edilmesinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Son yüzyılda bu topraklarda ve denizlerimizde meydana gelen yıkıcı deprem sayısı 231. Ölen insanlarımızın sayısı 130 bin, zararımız ise milyarlarca dolar, altından kalkılacak gibi değil. Her bir depremden sonra içimizdeki acıyı ise ölçecek bir alet çıkmadı daha. Halen her evde buram buram acı tütmeye devam ediyor. Tabii ki burada yapmamız gereken şu. Biz, Cenabıallah'ın yarattığı bu doğaya mani olamayız. Depreme engel olamayız, onunla da savaşamayız. Ama onu bilerek hareket etmek zorundayız. Ne yapıyorsak bu gerçekliği bilerek yapacağız. Bırakın evlerimizi, çoluk çocuğumuzu barındırdığımız o güzel mekanları, küçücük bir kulübe bile yapsak bu hareketliliği bilerek yapmak zorundayız. Yoksa durmadan dizlerimize vururuz. Hazreti Mevlana buyuruyor ki 'akıl dize vurup da ah etmek için değildir, akıl önceden olabilecek kötülükleri tahmin edip ona göre yola revan olmak içindir.' Evet biz de akıllı insanlarız çok şükür, çalışkan insanlarız. Ona göre bizim tedbir alıp önümüze bakmamız lazım. 6 Şubat'ta dokuz saat arayla iki tane şiddetli deprem yaşadık. Çok uzun süren bir depremdi. Bundan 11 ilimiz doğrudan etkilendi. 14 milyon kardeşimiz de zarar gördü. 850 bine yakın bağımsız birim hasarlıydı, yıkılmak zorundaydı. 53 bin canımızı da tabii ki toprağa verdik. Yine zararı sorarsanız hesaplamalara göre, ekonomistlere göre. Yüz milyar dolar üzerindeydi."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın depremin hemen ardından bölgeye vali ve bakanları görevlendirdiğini anımsatan Özhaseki, kendisinin de o dönemde AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olduğunu ve 810 belediyenin hepsini deprem bölgesinde görevlendirdiklerini ifade etti.
Özhaseki, belediyelerin 6 ay boyunca deprem bölgesinde geceli gündüzlü çalıştıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Sadece bizim çalışmalarımız değil, 85 milyon bir millet ayaktaydı. Evinde kimse huzurla bir çorbasını içmedi. Gözyaşları sel oldu. Elinde ne varsa herkes buraya yardım edebilmek için adeta seferberlik ilan ettiler. Böyle bir milletin üyesi olmak, onların içerisinden bir fert olmak, naçizane benim şahsım için de şereflerin en büyüğü. Elhamdülillah diyorum, çok şükür. Bunları söylerken de bir taraftan şunu da söylemeden geçemiyorum. Milyonlarca nüfusu olan bazı büyükşehirlerin belediye başkanları da bazı partilerin genel başkan ve çevresindekiler de deprem olduğunda önce 'oh iyi oldu' gibi sanki kendi aralarındaki konuşmalarda 'bu depremin altında hükümet kalır' gibi siyasi bir çıkar peşinde koştular. Bazı belediye başkanları özel jetlerle geldiler. 20-30 tane medya getirdiler, televizyoncu getirdiler. Ortalıkta biraz manzaraları çekip selfie çekinip deprem turisti olarak gittiler. Onları da elbette ki vatandaş biliyor, biz de onları Allah'a havale ediyoruz."
Depremin hemen ardından arama kurtarma çalışmalarının bölgede başladığını hatırlatan Özhaseki, çadırlar ve konteynerlerin kurulduğunu, daha sonra ise kalıcı konutların inşası için zemin tespiti yapıldığını aktardı.
"İNSANLARIN GELİP ACILARI ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAYIN"
Bakan Özhaseki, yapılan konutlardan bitenlerin teslimine başlandığını, diğer konutların ise inşaatının devam ettiğini ifade ederek, şehirlerin merkezlerinin ise kentin özgü mimarisine uygun olarak planlandığını söyledi.
Kendi evini yerinde yapmak isteyenlere 1,5 milyon liralık destek paketi açıkladıklarını anımsatan Özhaseki, konuşması şöyle sürdürdü:
"Şu ana kadar 250 bin vatandaşımız da 'hükümet siz bizi destekleyin biz kendi evimizi yavaş yavaş yaparız, komşularımızla birlikte yaparız' dediler. Onlar için de elimizden geleni yaptık. Bir taraftan da tam bütçeden 56 milyar lira ayrıldı, bu şehirlerimizde zarar gören bütün altyapıyı da yeniden sıfırlıyoruz. Şimdi bu birkaç gün içerisinde 46 bin konutu teslim edeceğiz. Sonra da bir ay içerisinde çekeceğimiz kuralarla teslim edeceğimiz konut sayısı 57 bini bulacak. Üzülerek söylüyorum, geçen hafta bir genel başkan 'nerede bu evler' diye bağırıyordu, dün bugün birileri... Köylerde yaptığımız çok güzel evler oldu, 'mis gibi evler' diyor vatandaş. Bakın vatandaş takdir ediyor. Allah razı olsun dediğimde bunu eleştirmişlerdi. Kardeşlerim diyorum ki 75 bin evi teslim ediyoruz onlar diyor ki nerede bu evler? Gelsinler ben birebir gezdireceğim. Köylerde yaptığımız, vatandaşın sevdiği, 'mis gibi evler' dedikleri evleri birebir götürüp onlara göstereceğim. Eğer hakikati söylemek isterlerse, görmek isterlerse. En azından yahu her türlü siyaseti yapıyorsunuz. Her türlü eleştiriyi getiriyorsunuz. Ama ne olur şu deprem üzerinden tepinmeyin. İnsanların gelip acıları üzerinden siyaset yapmayın. Yapılanları görün. Eğer eksik varsa dönün bize de deyin ki 'şunlar eksik', 'bunları da yapın' deyin. 'Eyvallah' diyelim 'başımızın üstüne' diyelim. Ama alışmışlar her işte siyaset, yarısı yalan yarısı dolan. Doğrusu onların yaptıklarını görünce de biz yolumuzdan vazgeçecek değiliz. Biz Cumhurbaşkanı'mızın yol arkadaşıyız. O ne söz verdiyse yapar Allah'ın izniyle. O ne söz vermişse biz yerine getiririz bundan kimsenin endişesi olmasın. İnşallah sizler evinize huzurla oturuncaya kadar buralardayız."
Özhaseki, Şanlıurfa'da 9 bin 799 kişinin hak sahibi olduğunu aktararak, 5 binden fazla konutun inşaatının devam ettiğini, bir ay içerisinde eksik kalan konutların ihalesinin yapılıp konutların inşa edileceğini söyledi.
Kurada isimleri çıkmayanların üzülmemesini isteyen Özhaseki, onların evlerini de en kısa süre içerisinde tamamlayacaklarını ve evi çıkanların da huzur içiresinde oturmalarını temenni etti.