ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İstanbul 5 yıl gibi kısa sürede çeyrek asırlık irtifa kaybetti

HABER MERKEZI - | Son Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İstanbul 5 yıl gibi kısa sürede çeyrek asırlık irtifa kaybetti

AK Parti'nin İstanbul'daki ilçe belediye başkan adayları, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından resmi olarak açıklandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Erdoğan, "Maalesef son 5 yılda İstanbul yeniden o eski günlerini hatırlatan ihmallere maruz kaldı. Tüm dünyanın göz bebeği olan bu güzel şehir 5 yıl gibi çok kısa sürede neredeyse çeyrek asırlık irtifa kaybı yaşadı" açıklamasında bulundu.

AK Parti'nin İstanbul'daki ilçe belediye başkan adaylarının tanıtımının yapıldığı program, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşti.

Programda, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, 37'si AK Parti, 2'si MHP olmak üzere 39 ilçenin belediye başkan adayını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Sevgili İstanbullular sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. AK Partimizi 31 Mart'ta temsil edecek adayları peyderpey milletimize takdim ediyoruz. 7 Ocak'ta Murat Kurum'un da aralarında olduğu 27 ilimizin adaylarını tanıtmıştık. Cumhur İttfakı'ndaki ortağımız MHP'nin adaylarını destekleyeceğimiz illeri de açıkladık.

Bugün İstanbul'da AK Partimizi ve Cumhur İttifakı'nı temsil edecek adaylarımızı açıklıyoruz.

Amacımız kimi yerlere bizzat giderek kimi yerlere ilçe başkanlarımızı göndererek aday tanıtım toplantılarımızı tamamlamaktır.

Biz seçim dönemlerini tempoyu daha da artmanın, muhabbet saflarını sıklaştırmanın vesilesi olarak görüyoruz. Hele söz konusu İstanbul olduğunda hem bizim için hem sizler için yaptığımız çalışmalar bir başka anlam taşıyor. Böyle bir şehri başka türlü kucaklamak mümkün değil.

BUNU ŞİMDİKİLER YAPABİLİR Mİ?

Yahya Kemal ne diyor;

Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul

Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiç bir yer

Ömrüm oldukça gönül tahtıma keyfince kurul

Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer

İşte biz böyle sevdik, böyle seviyoruz. Binlerce yıldır her cihangirin hayalini süsleyen İstanbul'a hizmet etmek bize de nasip oldu. Bu İstanbul'a hizmet etmek için 30 yıl önce milletimizin huzurunda karşımızda alt yapısı çökmüş, insanın hiçe sayıldığı bir şehir vardı. Haliç'in yanına kokudan yaklaşılmıyordu. Ben Kasımpaşalıyım Haliç'in kenarında doğdum, büyüdüm ve Haliç ile beraber yaşadım. Bu Haliç ne yazık ki biz temizlemeye başladık o zaman bugünkü Haliç oldu. Haliç'ten o zamanlar itibariyle 9,5 milyon metreküp pislik çıkardık. Bu çamuru bizler 9,5 km uzaklıkta Alibeyköy'de bir taş ocağına naklettik. Bunu şimdikiler yapabilir mi?

"İSTANBUL 5 YILDA ÇEYREK ASIRLIK İRTİFA KAYBI YAŞADI"

Bunlar temel atmama merasimi yapıyorlar. Böyle bir şey olur mu? Suyu akmayan, ulaşımı dökülen, sokaklarını pislik götüren, trafikte insanların ömrünü tükettiği, her tarafı tel tel dökülen bu İstanbul fotoğrafı bize üzmekle kalmadı, üstlendiğimiz sorumluluğu hatırlattı. Bu görüntüyü bitirmek için imkanları seferber ettik. Bahanelerin arkasında saklanmak yerine İstanbullunun derdine derman olmaya odaklandık. Hamd olsun kısa sürede temel sorunların hemen hepsini hal yoluna koyduk. Maalesef son 5 yılda İstanbul yeniden o ihmallere maruz kaldı. 5 yıl gibi çok kısa sürede neredeyse çeyrek asırlık irtifa kaydı yaşadı. İstanbul'un yönetimini devralanlar tuğla üstüne tuğla koyarak değil, temel atmama töreniyle başladılar. Arıtma yapılmayan sular Haliç'e boca edilince burası yeniden kokmaya başladı. 94'ten beri yürüttüğümüz beri yaptığımız çalışmaların parçasıydı Haliç. Dikey bahçeleri yok ederek bunu devam ettirdiler.

Murat Kurum'un deprem başta olmak üzere hayati öneme sahip projelerini kendi akıllarınca küçümseyip hafife alıyorlar. Bunların çevreden anladıkları şehri yakıp yıkanlara sahip çıkmaktır.

İSTANBUL DOĞRU TERCİHLE KENDİSİNE YENİ UFUK AÇACAK

Çevreye, insana dair meselelerin niçin öncelikli olduğuna dair fikirleri yoktur. Yeşil panolara bile tahammül edemeyip betona boğan kafanın böyle bir derdinin olmadığı açıktır. Deprem tehdidine karşı üzerine düşeni yerine getirmediği gibi bunu sırıtarak dalga konusu yapabiliyor. Böyle bir meselede bile aymazlık yapanların şehrin diğer sorunlarında ne hassasiyeti olabilir. Tek dertleri İstanbul nimetini kendi şahsi çıkarları, kendi kariyerleri için kullanabildikleri kadar kullanmak, sömürebildikleri kadar sömürmektir. İstanbul bu zulmü, bu riyakarlığı hak etmiyor. İstanbul aklı da gözü de gönlü de başka yerlerde olanların yedeği olmayı hak etmiyor. Beceriksizlikleri hak etmiyor. İstanbul dünyanın en gözde şehri iken son birkaç yıldır yaşanması en zor yerler arasında zikredilmeyi hak etmiyor. 31 Mart'ta hak etmediklerinden kurtulup büyükşehir hizmetleri konusundaki hasreti sona erecek. İstanbul doğru tercihle kendisine yeni ufuk açacak, 5 yıllık fetret devri son bulup şahlanış devri başlayacak. 31 Mart'ta İstanbul tekrar gerçek belediyecilikle buluşacak.

"BU AYNI ZAMANDA FAŞİZMDİR"

En ufak aykırı ses duyunca karşısındakinin gırtlağına çöküyorlar. Büyükçekmece'de Yaşlı teyzeye vurdular ve bir de gırtlağına sarıldılar. Basın mensubunu yere yatırıp dövmeye kalktılar. Hani bunlar basına saygılıydı. Gırtlağına sarıldığınız bu millet size sandıkta cevabı verecektir. Kadınlar size ettiğiniz hakaretlerin hesabını soracaktır. Hem kadın hakları diyeceksiniz hem de yaşlı kadına saldıran edepsize hiçbir tepki göstermeyeceksiniz. Basın özgürlüğü deyip hem de militanlarınıza linç ettireceksiniz. bu aynı zamanda faşizmdir.

Bize düşen işimizi düzgün şekilde yapmak, icraatlarımızla göz doldurmaktır. Milletimizin kalbini kazanmaktır. Hiçbir alanda boşluk bırakmamaktır. Düzgün çalışırsak, insanların gönlüne girersek, polemikle nefes harcamayıp milletimize kendimizi anlatırsak eğri zaten belasını bulacaktır.

İstanbul başta olmak üzere en kıymetli coğrafyalardan birini vatan eylemiş milletiz. Bu topraklarda yaşamanın elbet bir bedeli var. Her gün bu bedelleri ödedik ödüyoruz. Ayağımıza takılan çelmelerin nedeni aynıdır. Bu ülkeyi üzerinde her türlü ameliyatın yapılacağı kıvama getirmektir. Türkiye hedef ülkedir. Sömürge düzeninde elde ettikleri kazancı tehlikede görenlerin hedefinde Türkiye var. Türkiye hedefimizi engellemeye çalışıyorlar, gönüllerden korkanların hedefinde Türkiye var.

Ülkemizi hedef alanlar içeride kendilerine ortak arıyor. Bizi tecrit etmek isteyenlerin en önemli aracı bölücü örgüt. Onların sivil görünümlü uzantıları da aynı amaca hizmet ediyor. Asıl üzücü olan CHP'nin bu kirli oyunda kendisine biçilen role razı olmasıdır.

CHP'de her seferinde gelen gideni arattı. Baykal ile anlaşamazdık ama siyasi birikimini takdir ederdik. Bay Kemal ile anlaşamazdık ama onun da bir usulü vardır. Özgür efendi listenin en altına gelmeyi başardı. CHP uzunca süredir bölücü bir örgütün güdümündeki parti ile el altından iş birliği yapıyordu. Bu iş birliğinden rahatsızlık duyup saklıyorlardı. Özgür efendi bölücü örgütün aparatlığına devam eden DEM ile bütünleşmiş durumdadır. Bu iş birliği ile her iki parti de kendi ayaklarına utanç prangası vurmaktadır.

39 İLÇENİN ADAYLARI ŞU İSİMLER

Adalar - Uğur Sina Şen

Arnavutköy - Mustafa Candaroğlu

Ataşehir - Mustafa Naim Yağcı

Avcılar - Abdullah Küçükoğlu

Bağcılar - Abdullah Özdemir

Bahçelievler - Hakan Bahadır

Bakırköy - Ali Talip Özdemir

Başakşehir - Yasin Kartoğlu

Bayrampaşa - İlknur Kovaç Bayraktar

Beşiktaş - Serkan Toper (MHP)

Beykoz - Murat Aydın

Beylikdüzü - Mustafa Günaydın

Beyoğlu - Haydar Ali Yıldız

Büyükçekmece - Recep Erol

Çatalca - Mesut Üner

Çekmeköy - Ahmet Poyraz

Esenler - Tevfik Göksu

Esenyurt - Hamit Öncü

Eyüpsultan - Deniz Köken

Fatih - Mehmet Ergün Turan

Gaziosmanpaşa - Hasan Tahsin Usta

Güngören - Bünyamin Demir

Kadıköy - Veli Arslan

Kağıthane - Mevlüt Öztekin

Kartal - Hüseyin Karakaya

Küçükçekmece - Aziz Yeniyay

Maltepe - Kadem Ekşi

Pendik - Ahmet Cin

Sarıyer - Hüseyin Coşkun

Silivri - Volkan Yılmaz (MHP)

Sultanbeyli - Ali Tombaş

Sultangazi - Abdurrahman Dursun

Şile - İlhan Ocaklı

Şişli - Gökhan Yüksel

Tuzla - Şadi Yazıcı

Ümraniye - İsmet Yıldırım

Üsküdar - Hilmi Türkmen

Zeytinburnu - Ömer Arısoy