YÖK Başkanı Özvar: Oranlar Türk yükseköğretiminin yüksek standartlarının açık bir göstergesidir
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, tercih döneminde kadın adayların yaklaşık yüzde 55'inin, erkek adayların ise yüzde 45'inin bir programa yerleşme hakkı elde ettiğini belirterek, 'Bu oranlar ve sayılar, Türk yükseköğretiminin erişim, kapsayıcılık ve fırsat eşitliği bakımından ulaştığı yüksek standartların açık bir göstergesidir.' dedi.
Özvar, Sapanca ilçesindeki bir otelde düzenlenen "Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) 2025-2029 Dönemi Stratejik Plan Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, Türk yükseköğretiminin güncel görünümü ve izledikleri politikalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin 208 üniversite, 185 bine yakın akademisyen ve yaklaşık 4 milyonu örgün eğitimde olmak üzere toplam 7 milyonun üzerinde öğrenciye sahip olduğuna dikkati çeken Özvar, bu güçlü kapasiteye ulaşmalarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yapılan yatırımların etkisinin belirleyici olduğunu vurguladı.
Özvar, 2023'te 3,5 milyondan fazla öğrencinin üniversite sınavlarına başvurduğunu, üniversite kontenjanlarının doluluk oranının, açık öğretim öğrencileriyle yüzde 99,8 gibi yüksek bir seviyeye ulaştığını aktardı.
Bu yıl Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na (YKS) yaklaşık 3 milyon adayın katıldığını anımsatan Özvar, şöyle devam etti:
"Sınava giren adaylardan yaklaşık 2 milyon 750 bininin yerleştirme puanları hesaplanmış, yaklaşık 1 milyon 670 bini, bu yıl için belirlenen 1 milyonun üzerindeki kontenjanlara yerleşmek için tercihte bulunmuştur. Neticede 2024 YKS tercih dönemi sonunda tercihte bulunan adayların toplam 980 bin küsuru bir yükseköğretim kurumuna yerleşme hakkı kazanmıştır. Programların doluluk oranı devlet üniversitelerinde yüzde 98,8 gibi yüksek bir seviyede gerçekleşmiştir. Dikkat çekici bir veri olarak, tercih dönemi sonunda kadın adaylar yaklaşık yüzde 55, erkeklerse yüzde 45'lik oranlarda bir programa yerleşme hakkı elde etmiştir. Bu oranlar ve sayılar, Türk yükseköğretiminin erişim, kapsayıcılık ve fırsat eşitliği bakımından ulaştığı yüksek standartların açık bir göstergesidir."
Özvar, YÖK'ün son yıllarda izlediği politikaların olumlu sonuçlar verdiğini, kadın öğrenci ve bilhassa kadın akademisyen oranlarının Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün (OECD) standartlarında olduğunu söyledi.
- "MEVCUT PROGRAMLARIN YÜZDE 17'Sİ AKREDİTE DURUMUNDA"
Bugün itibarıyla yükseköğretim kurumlarının yüzde 35'inin kurumsal akreditasyon almasının, katedilen mesafenin somut göstergesi olduğuna vurgu yapan Özvar, 2027'ye kadar tüm üniversitelerin akreditasyon sürecini tamamlaması yönündeki hedeflerine ulaşmak için çok daha hızlı hareket etmeleri gerektiğini dile getirdi.
Özvar, Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından değerlendirilen ulusal ve uluslararası kuruluşlarca verilen program akreditasyonlarına göre mevcut programların yüzde 17'sinin akredite durumunda olduğunu belirterek, "Bu oranları artırmak ve tüm öğrencilerimize akredite edilmiş programlarla eğitim sunmak için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Yükseköğretimde kalite ve akreditasyon odaklı anlayışımız çerçevesinde, geçtiğimiz dönemde lisansüstü programlar için getirdiğimiz 'akreditasyon' ve 'nitelikli yayın' koşulları da sistemimizin niteliğini artırmaya yönelik önemli adımlar olmuştur." değerlendirmesinde bulundu.
Gelecek dönemde fakülte, yüksekokul, enstitü, araştırma ve uygulama merkezi gibi birimlerin kurulmasının da akreditasyon şartına bağlanmasına yönelik çalışma yürüttükleri bilgisini paylaşan Özvar, bu yıl Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) logosunun, ilk kez Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'nda yer aldığını, 109 üniversitenin 898 programının, TYÇ logosunu kullanma hakkı elde ettiğini hatırlattı.
YÖK'ün uluslararasılaşma hedefinden de bahseden Özvar, "Türkiye yaklaşık 350 bin uluslararası öğrenciye ev sahipliği yapan, dünyanın en önde gelen ilk 10 ülkesinden birisidir. Hedefimiz ev sahipliğimizi daha da artırmak olacaktır." dedi.
Özvar, başlattıkları yeşil ve dijital beceriler inisiyatifinin, mezunlara çok daha kısa sürede, belki daha yüksek ücretlerle iş bulma imkanı sunacağını da sözlerine ekledi.
Sakarya Valisi Rahmi Doğan da şehrin coğrafi konumunun önemine değinerek, tarım kenti Sakarya'nın yapılan atılımlarla sanayi şehri olmaya başladığını söyledi.
İlin sanayi sektöründe yatırım alanı olarak görüldüğünü vurgulayan Doğan, üniversite-sanayi işbirliğinin öneminden bahsetti.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar ise yaşam standartlarının yükseltilmesi, teknolojinin geliştirilmesi ve planlanan hedeflere ulaşılabilmesi için istişare ve çalışmanın elden bırakılmaması gerektiğini anlattı.
Alemdar, Türkiye'de son yıllarda üniversiteler, bakanlıklar ve akademisyenlerin gayretli çalışmalarıyla hedef ve vizyon belirlendiğini, hedefe kilitlenen çalışmaların yürütüldüğünü ifade etti.
-"İNDEKSLİ YAYIN VE ATIF SAYILARIMIZDA DÜZENLİ BİR ARTIŞ SÖZ KONUSU"
SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık da üniversitenin yürüttüğü çalışmalar ve elde ettiği başarıları aktararak, iş dünyasının sorunlarına çözüm üreten AR-GE yapma ve ihtiyaç duyulan nitelikli öğrenciler yetiştirme hedeflerinin yeni stratejik planda da yer almasını arzuladıklarını kaydetti.
Çalıştayın sonunda üniversitenin gelecek 5 yılını planlayacaklarından bahseden Sarıbıyık, SUBÜ'de araştırma merkezi sayısının 20'ye ulaştığını bildirdi.
Sarıbıyık, ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesinde yer alan University Ranking by Academic Performance (URAP) Araştırma Laboratuvarınca açıklanan sıralamaya değinerek şunları söyledi:
"URAP sıralamasında ilk olarak 3 yıl önce yer almıştık. Tıp fakültesi olmayan üniversiteler arasında 3 yılda 37 basamak yükseldik. Yıllara göre indeksli yayın ve atıf sayılarımızda düzenli artış söz konusu. İlk yüzde 10'luk dergilerdeki yayın oranında Türkiye ortalamasının üzerindeyiz. ISO kalite belgesini aldık. YÖK Engelsiz Üniversite ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Turuncu ve mavi bayrak aldık. Akreditasyona başvurma yeterliliğine sahip tüm birimlerimizde ya akredite olduk ya da devam eden başvurumuz bulunuyor. YÖK İzleme ve Değerlendirme Raporu'nun 3 başlığında ilklerde yer aldık."
Sarıbıyık, YÖKAK'ın kendilerini genç ve dinamik bir üniversite olarak tanımladığına işaret ederek, üniversitenin sosyal alanda yürüttüğü çalışmaları anlattı.
Dijital dönüşüm ve veriye dayalı yönetim hedefleri kapsamında birçok uygulamayı hayata geçirdiklerinin altını çizen Sarıbıyık, "Kurumsal zeka uygulamasını, bütün sistemin birbiriyle konuşacak şekilde kurguladık. İş dünyasının sorunlarına çözüm üreten AR-GE yapma ve ihtiyaç duyulan nitelikli öğrenciler yetiştirme arzusuyla hareket ediyoruz. Değerli katılımcılarımızın görüşlerine de ihtiyaç duyuyoruz. Bu hedeflerin 2025-2029 Stratejik Planı'nda yer almasını arzuluyoruz." ifadelerini kullandı.
Programa, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamza Al, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, YÖK Yürütme Kurulu üyeleri, akademisyenler, bürokratlar, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve iş insanları katıldı.