Ödev yapan çocuk mu ödev yapmayan çocuk mu daha başarılı? Uzmanı açıkladı
Okullar başlayınca velilerin ve öğrencilerin ödev mesaisi de başladı. Sayfalarca süren ödevlerden şikâyetçi olan milyonlarca veli ve öğrenci var. Peki, dünya kadar ödev yapan çocuk daha mı başarılı? Merve Kantarcı Çulha'ya açıklamalarda bulunan Psikolojik Danışman Doç. Dr. Mehmet Kaya, ödev konusuna açıklık getirdi. İşte ilkokulda ödev mücadelesinde ebeveynlere ve öğretmenlere öneriler…
İlkokulda ödev konusu yıllardan beri tartışılır. Ebeveynler sayfalarca süren ödevlerden şikâyetçi. Peki, ödev çocuklarda bir başarının anahtarı mı?
1. Sınıf çocuklarına ödev yaptırmak kolay değil. Durum böyle olunca okul süreci ebeveynler için yıpratıcı oluyor.
Merve Kantarcı Çulha'ya açıklamalarda bulunan Psikolojik Danışman Doç. Dr. Mehmet Kaya, "Özellikle de ilkokulda ödev vermenin mantığında birinci planda öğrencinin "Öğrenmeye ilişkin olumlu tutum geliştirmesi" ve "Sorumluluk duygusunu kazanması" olmalıdır." dedi.
Bal yiyen çocuk mu pekmez yiyen çocuk mu daha zeki?
HASTALIKLI BAŞARI ZEHİRLENMESİ VAR
"Çocuğa her gün bir dünya ödev veren veya yüzlerce soru çözdüren öğretmen değil, bu iki gelişim görevini kazandıran öğretmen başarılıdır." Diyen Mehmet Kaya, günümüz dünyasında velilerin "Hastalıklı başarı" kavramıyla zehirlendiğine dikkat çekti.
VELİLER ÖĞRETMENİ ETKİLİYOR
Velilerin "Çocuğun kafasını dersten kaldırmayan, çok soru çözdüren öğretmen iyi öğretmendir" şeklindeki algısının ister istemez öğretmeni etkilediğini belirten Kaya, şunları söyledi:
"Öğrenciye ödev vererek, onun için çok önemli otorite figürü olarak öğretmen, bir görev vermekte ve sorumluluk duygusunu da geliştirmeye çalışmaktadır. Bugün evinize herhangi bir şeyi tamir için çağırdığınız kişi veya otomobilinizi bıraktığınız tamirci bugün hallederim dediği işi yarına, bir sonraki güne hatta şanslıysanız haftaya hallediyorsa veya halletmeden size teslim ediyorsa bilin ki bu usta ilkokulda da ödevlerini düzgün yapmıyordu. Çünkü sorumluluk duygusunun (Ödev/görev bilinci) gelişimi büyük ölçüde ilkokul sonunda şekillenir. Bir başka deyişle "İlkokuldan çıkıştaki sorumluluk duygunuz ne ise ilerleyen yıllarda aynı sorumluluk duygusuyla hareket edersiniz. İlkokulda sorumlulukların bezdirici bunaltıcı olduğunu içselleştiren bir çocuk yetişkinliğinde de sorumluluklarına aynı şekilde yaklaşacaktır."
AŞIRI ÖDEV NEDEN ZARARLI?
Aşırı ödevlerin ilkokul çocuğunun öğrenme hevesine zarar verdiğini belirten Mehmet Kaya, şu şekilde konuştu:
"Fazla ödev vererek çocuğa sorumluluğu değil "ahlaksızlığı" ve öğrenmenin ne kadar itici bir şey olduğunu öğretiyoruz. Çünkü ödevden bunalan çocuk ödev yapmadığında öğretmenine veya anne-babasına yalan söyleyecek. Ödev yapmamak için bahaneler bulmayı/uydurmayı öğrenecek. Ödevini başkasından kopyalamayı veya başkasına yaptırmayı öğrenecektir. Örneğin anne-babasına. Artık günümüzde çocuğunun ödevini onun yerine yapmayan kaç veli var? İşte bu yüzden ne yazık ki "Kaç çocuğunuz var ise o kadar kez ilkokul mezunu oluyorsunuz."
ÇOCUKLARA ÖDEV VERİLMESİN Mİ?
Çocuklara sorumluluk duygusunun gelişimi için mutlaka ödev verilmesi gerektiğini ifade eden Kaya, şöyle devam etti:
"Bu bir ifrat-tefrit meselesi. Çocuk, öğretmenim bana bir görev verdi ve ben bu görevi yerine getirdiğim için beni takdir edecek, beni daha çok sevecek duygusunu yaşamalı. Bunu yaşayabilmesi için de ortalama bir hızda ödevini yapan öğrencisini dikkate alarak yarım saati geçmeyecek düzeyde bir ödev vermeli öğretmen. Böylelikle hem sorumluluğunu yerine getirmesi pekiştirilmiş olur hem de gelişimi için daha önemli bir konuya zaman kalmış olur. Oyuna... Çünkü çocuk ödevle değil bundan ziyade oyunla hayatı öğrenir."