Trump'ın Ukrayna savaşını bitirme taahüdünün arkasındaki yol haritası: “Kellogg Planı”

Dünyadaki çok sayıdaki çatışma noktasındaki savaşları bitireceği vaadiyle dikkat çeken Trump'ın Ukrayna konusunda nasıl bir yol izleyeceği ise en çok merak edilen başlıklardan birisi olarak göze çarpıyor.

Zira Trump; özellikle başkanlık süreci boyunca yaptığı konuşmalarda, Ukrayna ve Rusya arasında artık ikinci yılını geride bırakan savaşı çok kısa bir süre içerisinde bitireceğini iddia etti.

Keith Kellogg kimdir?

Trump, seçim kampanyası boyunca 20 Ocak'ta göreve başladıktan sonraki 24 saat içinde savaşı sona erdireceğine dair taahhütte bulunmuş ancak bunu nasıl yapacağına dair bir plan açıklamamıştı.

Ancak yeni yönetiminde Ukrayna Özel Temsilcisi olarak Keith Kellogg'u atamasıyla birlikte, Trump'ın olası planına dair yol haritası da şekillenmeye başladı.

Şu anda 80 yaşında olan eski bir Genaral olan Kellogg, Trump'ın ilk döneminde Başkan Yardımcısı Mike Pence'in Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak göreve başlamış ve daha sonra da Trump'ın güvenlik danışmanlığı ve ABD Ulusal Güvenlik Konseyi'nin özel kalem müdürlüğü görevlerinde bulunmuştu.

ABD basınına yansımaya bilgilere göre Kellogg'un Ukrayna'daki savaşı bitirmek için bir planı var bu planı Trump'a aylar öncesinden sundu.

Peki plan, savaşın sona ermesi için nasıl bir yol haritası öngörüyor?

Ukrayna için "Kellogg Planı"

Planın ön değerlendirmesinde; "Biden ve yönetiminin beceriksiz politikaları, ABD'yi sonu olmayan bir savaşa sürükledi. Ancak bu önlenebilir bir kriz" ifadeleri yer alıyor.

Planın içeriği de; "krizin önlenmesi" sırasında atılacak olan adımların, Ukrayna'yı pek de memnun etmeyeceğini gösteriyor.

Zira Kellogg'un planına göre; ABD'nin böyle bir çatışmaya taraf olmaya ihtiyacı yok ve ABD, Ukrayna'ya yaptığı yardımlar nedeniyle silah stoklarını tüketerek, Tayvan konusunda Çin'le yaşanacak olası bir çatışmada savunmasız hale geliyor.

Trump'ın Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky için kullandığı; "O iyi bir pazarlamacı. Her geldiğinde ülkemden milyarlarca dolar alıp gidiyor" ifadeleri de düşünüldüğünde, Kellogg'un planındaki bu yaklaşımın Trump'ın düşüncesi ile birebir örtüştüğü görülüyor.

Plan ayrıca; Trump'ın ilk döneminde de sıkça dile getirdiği "Güç yoluyla uzlaşı" stratejisini destekliyor.

Taraflar nasıl masaya getirilecek?

Ateşkesin uygulanması için hem Moskova hem de Kiev'e baskı yapılacak ve barış müzakerelerinin başlatılması için ABD'nin "özel temsilcisi" taraflara müzakere masasına oturma çağrısı gerçekleştirecek.

- Ukrayna üzerindeki baskı, ABD'nin Kiev'e desteğini durdurma yaklaşımı üzerinden şekillendirilecek. Ukrayna'nın barış görüşmelerine başlamayı reddetmesi halinde ABD, Ukrayna'ya askeri yardım tamamen kesecek.

- Rusya'ya baskı ise; tam tersi bir mantıkla ilerleyecek. Rusya'nın barış görüşmelerini reddetmesi durumunda ABD, Ukrayna'yı askeri desteğini artıracak ve Ukrayna'nın savunma yeteneklerini güçlendirmesine yönelik daha fazla adım atacak. Hatta Ukrayna'nın uzun vadeli güvenlik garantileri almasını sağlayacak adımlar atacak.

Taraflar masaya geldiğinde Kellogg Planı ne diyor?

Tarafların baskı ve "güç yoluyla uzlaşı" stratejisi ile masaya gelmesinin ardından plan şu maddelerin hayata geçirilmesini öngörüyor.

-Rusya'nın siyasi izolasyonu sona erdirilecek ve Rusya ile diplomatik temasın önündeki engeller kaldırılacak.

- ABD ve NATO, Ukrayna'nın NATO üyeliğine dair süreci en az 10 yıl yada daha fazla süre erteleyecek.

- Rusya ilk aşamada, şu ana kadar işgal ettiği toprakları elinde tutmaya devam edecek. Ancak bu topraklar ile ilgili müzakereler barış masasında görüşülecek.

- Rusya'ya yönelik yaptırımlar, Rusya'nın masaya oturması ile birlikte kısmen kaldırılacak. Barış anlaşmasının imzalanması halinde ise yaptırımlar tamamen rafa kalkacak.

- Ukrayna'nın Rusya'nın ilhaklarını resmen tanıması gerekmeyecek ancak mevcut statükoyu değiştirmeye çalışmayacağını taahhüt edecek.

- Ukrayna, ABD'den askeri yardım almaya devam edecek ancak bu yardımlar faizsiz kredi şeklinde ve teminat garantileri ile gerçekleştirilecek.

- Rusya'nın enerji ihracatına gümrük vergisi getirilecek ve buradan elde edilecek gelir, Ukrayna'nın yeniden inşası için kullanılacak.

Sonuç:

Planın değerlendirme kısımlarında, Batı'nın yorgunluğu, Avrupa ülkelerinin ABD'nin silah üretimine ayak uyduramaması ve Batı'nın izlediği stratejinin savurgan olduğu belirtiliyor.

Ayrıca geride kalan süreçte, Rusya'nın hedeflerini ortadan kaldırmak için neler yapabileceği konusunda Batı'nın net bir planı olmadığını iddia ediyor.

Maddelerden de anlaşılacağı üzere plan; büyük oranda Batı'nın Putin'e karşı geri adım atması anlamına geliyor.

Trump'ın "güç yoluyla uzlaşı" stratejisini yansıtan bu planın hayata geçip geçmeyeceğini ve daha da önemlisi, kendisini "Rus tehdidi" altında hisseden Avrupa ülkeleri ve Ukrayna'nın plana nasıl yaklaşacağını ise, 20 Ocak sonrasındaki günler belirleyecek.