Lübnan ile ikili ilişkide Türkiye'nin bölgesel gücüne vurgu: Lübnan için güven sağlıyor
Lübnanlı uzmanlar, Türkiye'nin Orta Doğu'da kilit bir güç olarak konumlandığını ve Türkiye-Lübnan ilişkilerinin bölgedeki gelişmelere paralel olarak daha da güçleneceğini ifade etti. Lübnan'da yayın yapan "El-Mudun" gazetesi başyazarı Munir er-Rebi, Türkiye'nin Lübnan'daki yüksek güvenilirliğine vurgu yaparak ortak ekonomi ve yatırım projelerinin önemine dikkat çekti.
Lübnan'da yayın yapan "El-Mudun" gazetesi başyazarı ve siyasi uzman Munir er-Rebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Türkiye-Lübnan ilişkileri yıllardır gelişmekte ve büyümekte. Türkiye'nin Lübnan halkı ve resmi makamları nezdinde yüksek bir güveni olduğu çok açık." dedi.
Rebi, Türkiye ile Lübnan arasında ortak ekonomi ve yatırım projeleri olduğunu belirterek, "Türkiye bölgede geniş nüfuza sahip bölgesel bir güç olarak öne çıktığından beri Lübnanlıların da büyük bir kısmı bu role güveniyor ve başta gelecekteki petrol ve gaz meseleleri olmak üzere Türkiye'nin icraatlarıyla bağ kurmaya çalışıyorlar. Çünkü Türkiye, Avrupa ve Lübnan'a gaz ihraç eden başlıca ülkelerden biri." diye konuştu.
Türkiye'nin petrol ve gaz keşfi, işleme ve ihraç etme konusunda istekli olduğunu söyleyen Rebi, Türkiye'nin Lübnan için bu konuda kilit rol oynayabileceğini ifade etti.
Rebi, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye jeopolitik açıdan merkezi, temel bölgesel bir ülke. Özellikle son dönemde Suriye'de yaşanan gelişmeler ve oradaki doğrudan Türk etkisi bunu kanıtlıyor. Bundan Lübnan da kesinlikle etkilenecektir çünkü Suriye'de kazanan veya Suriye'de nüfuzu olanın Lübnan'da da nüfuzu olmalı."
Rebi, Türkiye'nin Suriye'deki yönetim için çeşitli alanlarda Arap ülkeleri ile denge oluşturabileceğini savunarak bunun Arap ülkeleriyle yakınlaşmak için de fırsat olduğunu kaydetti.
"MİKATİ'NİN AÇIKLAMALARI TÜRKİYE'NİN LÜBNAN'A YÖNELİK DESTEĞİ AÇISINDAN ÖNEMLİ"
Lübnan-Türkiye ilişkileriyle ilgili siyasi aktivist Bahaddin Şehadi de "Başbakan Mikati'nin önemli açıklamaları, şehit Başbakan Refik Hariri'nin Lübnan ile Türkiye arasında başta ekonomik ve siyasi olmak üzere her düzeyde işbirliğini geliştirmeye yönelik stratejik vizyonuna dayanan tarihi ilişkiler bağlamında yer alıyor." ifadesini kullandı.
Mikati'nin açıklamalarına ilişkin Şehadi, "Başbakan Mikati'nin açıklamaları, yeni cumhurbaşkanı seçimi için Lübnan'ın hazır olması ve otoriteyi yeniden oluşturmasıyla örtüşürken, İsrail'in Lübnan'a saldırılarının ardından BMGK'nin 1701 sayılı kararının uygulanması için süren çalışmalar ve Türkiye'nin Lübnan'ı çeşitli düzeylerde desteklemesi açısından da önem arz ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Şehadi, şunları kaydetti:
"Özellikle Türkiye'nin Orta Doğu'da etkili bir role sahip olması sebebiyle Lübnan ve Türkiye ile iki ülkenin halkları arasında üst düzey ve derin ilişkiler oluştu. Bu nedenle Refik Hariri, Türkiye'yi bölgesel istikrarın güçlendirilmesine ve Lübnan meselelerinin desteklenmesine katkıda bulunabilecek bir müttefik olarak gördü."
Hariri'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile güçlü ilişkiler kurmaya istekli olduğunu hatırlatan Şehadi, Lübnanlı yetkililerin Türkiye ziyaretinin de Hariri'nin vizyonunun devamı olduğunu dile getirdi.
Şehadi, Lübnanlı siyasilerin Türkiye ziyaretine ilişkin de "Bu, bölgede art arda yaşanan gelişmelere ilişkin Lübnan'ın resmi anlayışının, istikrarı sağlamada ve gelecek dönemin özelliklerinin şekillenmesine katkıda bulunmada Türkiye'nin rolünün öneminin bir göstergesini temsil ediyor." yorumunu yaptı.
"TÜRKİYE İLE TARİHİ BAĞ LÜBNAN İÇİN BÜYÜK BİR GÜVENCE"
Lübnan ile Türkiye'nin kültürel ve tarihi bağlarına dikkati çeken Şehadi, Lübnan halkının 15 Temmuz 2016'da darbe girişiminin başarısız olmasının ardından yaşadığı sevinci hatırlattı.
Şehadi, Suriye'de son yaşananlarda Türkiye'nin etkisinden dolayı Lübnan halkının memnun olduğuna vurgu yaparak, "Lübnan-Suriye ilişkisini eskisinden farklı temeller üzerinde yönetecek olan, Türkiye'nin değişim sürecini sahiplenmesi ve Türk varlığının politikalara etkisidir." dedi.
"Lübnan ve Türkiye arasındaki tarihi bağ, her türlü değişim sürecinde Lübnan için büyük bir güvencedir." ifadesini kullanan Şehadi, Lübnan'ın Suriye ile ilişkilerinde temel desteği Türkiye'den alacağını belirtti.
"BİZİM BU BÖLGEDE TÜRKİYE'DEN BAŞKA DOSTUMUZ OLAMAZ"
Lübnan'daki Müstakbel Partisi'nin Türkiye Temsilcisi Rami Mahfud ise "Başbakan Mikati Ankara'ya yaptığı ziyarette önemli açıklamalarda bulundu. Biz Lübnan hükümeti olarak her zaman Türkiye ile daha sık işbirliği arzusundayız ve bu ziyaretlerin daha fazla olması gerektiğini düşünüyoruz." görüşünü dile getirdi.
Mikati'nin açıklamalarına dair Mahfud, "Daha önce de çok söyledik, bizim bu bölgede Türkiye'den başka dostumuz olamaz. Türkiye'nin hep güvenilir bir ülke olduğunu biliyorduk. Bizim devlet adamlarımız da bunu gördü umarım gelecekte de buna göre hareket ederler." diye konuştu.
Mahfud, "Biz her zaman Türkiye'nin güçlü olmasını isteriz çünkü Türkiye güçlü olduğu zaman biz Lübnan olarak kendimizi güvende hissederiz." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye-Lübnan ilişkileri gelecekte daha da güçlü olacak." diyen Mahfud, İsrail'in Lübnan'a saldırılarına dikkati çekti ve Türkiye'nin Lübnan'a daima yardım eli uzatan ülke olduğunu söyledi.
TÜRKİYE, LÜBNANLILAR İÇİN ÖZEL BİR SEYAHAT NOKTASI
Siyasi analist Tony Boulos, Türk halkı ile Lübnan halkı arasındaki tarihi ilişkilere işaret ederek, ticaret ve turizm alanındaki işbirliğinden söz etti.
Boulos, "Türkiye, Lübnanlı turistler için bir sığınak olarak görülüyor ve onlar için her zaman özel bir seyahat noktası." ifadesini kullandı.
Lübnan'daki siyasi duruma işaret eden Boulos, ülkedeki kesimlerin farklılıkları ve yönetimdeki anlaşmazlıklara rağmen Türkiye ile ilişkiler hususunda Lübnan halkının fikir birliği içinde olduğuna dikkati çekti.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, beraberindeki heyetle dün Türkiye'ye resmi ziyarette bulunarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüştü.
Mikati, görüşme sonrası Erdoğan ile ortak basın toplantısında, "Belki de ekonomik, mali ve sosyal her anlamda çok kötü diyebileceğimiz bir kriz yaşadı. Ancak şunu öğrendik, önce Allah'a, daha sonra Lübnan'ın dostlarına ve özellikle de Türkiye'ye güvenmemiz gerektiğini öğrendik." ifadelerini kullanmıştı.