İsrail 'vurmayacağız' dediği kilise ve manastırı da bombaladı
ABD kongresi çalışanlarının, İsrail'in abluka altındaki Gazze'de sürdürdüğü saldırılarında hedef aldığı kilise ve manastırı vurmaması için öncesinde koordinatlarını İsrailli yetkililere gönderdiği belirtildi.
Merkezi ABD'de bulunan yayın kuruluşu Politico'nun haberine göre, Gazze'deki Katolik Yardım Hizmetleri adlı kuruluş ile kongre çalışanları, Hristiyanlara ait bazı kurumların İsrail'in saldırılarından korunması için bir dizi e-posta yazışmaları gerçekleştirdi.
E-postalara göre Katolik Yardım Hizmetleri kuruluşunun ilgili koordinatları kongre çalışanlarına gönderdiği, onların da bu bilgileri İsrail ordusuna ilettiği kaydedildi.
Kongre çalışanlarının, İsrail'in 4 binanın koordinat listesini aldığını doğruladığı e-postalarda, İsrailli yetkililerin içerideki düzinelerce sivilin güvenliğini "garanti edemeyeceklerini" söylediği aktarıldı.
Haberde koordinatları verilen 4 binadan 2'sinin daha sonra İsrail'in hedefi olduğu da belirtildi.
ABD'li yetkilerden gelen bir elektronik postada, "İsrailliler grubunuzun taşınması gerektiğini yineliyor" mesajının yer aldığı belirtilirken, Hristiyan kurumun temsilcilerinin ise "birçoğunun engelli ve yaşlı olması nedeniyle kurumun binalardaki insanları taşıyamadığının" altını çizdiği ifade ediliyor.
- İSRAİL ORDUSU KİLİSELERİ DE HEDEF ALDI
Gazze'deki kiliselerin, hedef alınmasına ilişkin Kudüs Latin Patrikhanesinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun keskin nişancılarının Rahibeler Manastırına giden 2 kadını öldürdüğü belirtilmişti.
Açıklamada, İsrail'in saldırılarının başlangıcından bu yana Hristiyan ailelerin Gazze'deki Kutsal Aile Katolik Kilisesine sığındığına işaret edilerek, şu ifadeler kullanılmıştı:
"(İsrail ordusunun saldırılarında) 7 kişi daha kilise yerleşkesi içindeki diğer kişileri korumaya çalışırken vuruldu ve yaralandı. Hiçbir uyarı yapılmadı, hiçbir bildirimde bulunulmadı. Savaşan tarafların bulunmadığı cemaat binasının içinde kan aktı. Soğukkanlılıkla vuruldular."
Bu olayın ardından Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus, 17 Aralık'ta geleneksel pazar duasında "Gazze'den çok ciddi ve acı verici haberler almaya devam ediyorum. Silahsız siviller bombalanıyor ve vuruluyor." diye konuşmuştu.
İsrail ordusunun Gazze'de Hristiyanları ve kiliseleri hedef almasından söz ederken "terör" ifadesini kullanması dikkati çeken Papa Franciscus, "Bir anne ve bir kızı; Nahida Halil Anton ve kızı Samar Kamal Anton, tuvalete gittikleri sırada keskin nişancılar tarafından öldürüldü, çok sayıda kişi de yaralandı. Rahibe Teresa'nın rahibelerinin evi hasar aldı, jeneratör vuruldu. Bazıları, 'Bu terör, bu savaş.' diyor. Evet, bu savaş, bu terördür." yorumunu yapmıştı.
Gazze'deki hükümetin medya ofisine göre, İsrail ordusu 21 Ekim'de de, Gazze'de dünyanın en eski kiliselerinden Aziz Porphyrios Rum Ortodoks Kilisesini hedef alarak, en az 18 kişiyi öldürmüştü.
İsrail ordusu ayrıca Gazze şehrinin güneybatısındaki er-Rimal Mahallesinde bulunan ve içinde çok sayıda tesis, salon ve bir spor kulübünün bulunduğu Ortodoks Kültür Merkezini de vurmuştu. Saldırıda Ortodoks Kültür Merkezinin büyük bölümünde tahribat meydana gelmişti.
- FİLİSTİNLİ RAHİP, İSRAİL'İN SALDIRILARINDA GAZZE'DEKİ HRİSTİYANLARIN "YOK OLABİLECEĞİNİ" SÖYLEDİ
Filistinli rahip Mitri Raheb, "Şimdi Demokrasi" adlı internet sitesine yaptığı açıklamada, "Gazze'deki Hıristiyan varlığı 2000 yıllık bir varlıktır. İsrail'in Gazze'ye savaşı nedeniyle bu topluluğun yok olacağını düşünüyorum. 75 günde Gazze'deki Hristiyan topluluğunun yüzde 3'ü öldürüldü." ifadelerini kullanmıştı.
Beytüllahim'deki Noel Bayramı kutlama ve şenliklerinin iptal edildiğine işaret eden Raheb, her kilisede "dünyada barış" sözlerinin duyulduğu bu dönemde, ABD'nin ateşkesi veto etmesinin "utanç verici" olduğunun altını çizmişti.
Raheb, "Netanyahu'nun iktidarda kalması için Gazze'de 8 binden fazla çocuk öldürüldü. İsrail kiliselere, camilere, hastanelere, okullara, üniversitelere saldırıyor. İster inanın ister inanmayın, bu savaşta 11 üniversite yıkıldı. 200'den fazla okul yıkıldı." demişti.