Suriye'de SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG'yle ilgili sorular üzerine Leaf, "Türk yetkililerle ve SDG ile görüşmelerde enerjik bir şekilde çalışıyoruz. Bölgedeki gerilimi azaltmak için çabalıyoruz. Önümüzdeki en iyi yolun Kobani çevresinde ateşkes sağlanması ve SDG'nin ülkenin o bölgesindeki rolü açısından yönetilen bir geçiş diyebileceğim bir yol bulmak için çalışmamız olduğunu düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
ABD Türkiye'yi işaret etti: Artık şartlar değişti
ABD, Türkiye'ye dikkat çekerek şartların değiştiğini vurguladı. Şam'da Suriyeli lider Ahmed eş-Şara ile bir araya gelen ABD Dışişleri Bakanlığının üst düzey yetkilisi Leaf, Türkiye'nin Suriye'deki güçlü tarihsel rolüne ve etkisine işaret etti. Leaf, Türkiye'nin bölgedeki bir komşu olarak Suriye'de ulusal güvenlik ve diğer çıkarlarının bulunduğunu ifade etti.
Şam'da Suriyeli lider Ahmed eş-Şara ile görüşen ABD Dışişleri Bakanlığının üst düzey diplomatı Leaf, "Türkiye'nin Suriye'de çok büyük tarihsel bir rolü, nüfuzu var ve bir komşu ülke, Suriye'de kendi ulusal güvenlik ve diğer çıkarları var." dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Barbara Leaf, 12 yıl ara ve Suriye'de Beşar Esed rejiminin yıkılmasından sonra Amerikan heyetinin Şam'a gerçekleştirdiği ilk ziyaretin ardından Washington'ın Suriyeli lider Ahmed eş-Şara'nın (Ebu Muhammed el-Culani) başına koyduğu 10 milyon dolar ödülün peşine düşmeyeceğini, "Suriye'nin ve bölgenin geleceğini tartıştığı birinin hükümeti tarafından başına ödül konmasının tutarsız olduğunu" ifade etti.
Leaf, beraberindeki heyetle Şam'a gerçekleştirdiği ziyaretin ardından düzenlediği çevrimiçi basın toplantısında Suriyeli lider Şara ile görüşmesinde ev sahibinden gelen pozitif mesajları olumlu karşıladıklarını, bu prensipler üzerinde sadece sözler değil eylemleri görmek için beklediklerini, kadınlar, tüm etnik ve dini unsurların içinde yer aldığı Suriyeliler liderliğinde tüm Suriyelilerin katılım sağlayacağı bir geçiş dönemi için katılımcılık ve geniş istişarenin önemini vurguladığını ifade etti.
ABD'nin Suriyelilerle birlikte çalışmaya hazır olduğunu ifade eden Leaf, geçici hükümet yetkilileriyle ABD ve bölgesel ortaklar tarafından üzerinde mutabık kalınan bir dizi ilkeyi görüştüklerini söyleyerek, "Olumlu mesajları memnuniyetle karşıladık. Bu prensipler konusunda yalnızca sözler değil, gelişmelere bakacağız." dedi.
Leaf, Ahmed eş-Şera için birkaç yıldır yürürlükte olan "10 milyon dolarlık ödülden" vazgeçileceğini söyleyerek, "Şunu söylemek mümkün; Suriye'nin ve bölgenin geleceğini tartıştığım birisinin başında ödül olması tutarsız kalıyor." diye konuştu.
ABD'nin Türkiye'nin de aralarında yer aldığı müttefik ülkelerle Ürdün'ün Akabe kentinde gerçekleştirilen Suriye zirvesinde üzerinde mutabakata varılan prensiplerin bugünkü görüşmelerinde ele alındığını aktaran Leaf, Suriyelilerin yıllardır süren savaşın ekonomik yıkımından kurtulması için katkı sağlamak istediklerini belirtti.
Leaf, ABD'nin Suriye rejimine getirdiği yaptırımların kaldırılmasına ilişkin, "herhangi bir beyanda bulunmayacağını ancak bölgesel konular ve yerel meselelere ilişkin iyi, kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdiğini, Şara'nın görüşmelerinde Suriye'nin ekonomik rehabilitasyonu öncelediğini anlattığını" vurguladı.
Yaptırımların kaldırılmasını değerlendiren Leaf, "Geçici hükümet ve bundan sonra gelecek hükümetler üzerinde, yaptırımların kaldırılması için gerekliliklerin sağlanması için oldukça büyük bir iç baskı olacağını düşünüyorum." ifadesini kullandı.
Suriye'nin yeniden yapılanması konusunda ABD'nin rol alabilmesi için Sezar Yasası'ndaki gerekliliklere ilişkin Şam'daki geçici yönetimin adım atması gerektiğine işaret eden Leaf, Suriye'ye yönelik insani yardımlarının devam edeceğini ve Şam'daki şartlara göre ziyaretlerinin sürebileceğini belirtti.
Leaf, Beşar Esed'in suçlarının ortaya çıkartılması, belgelenmesi ve hesap vermesinin Amerikan hükümeti için öncelik olacağını aktararak, Suriye'deki görüşmelerinde "birlik ve tüm Suriyeliler için bir Suriye" kavramının öne çıktığını kaydetti.
"TÜRKİYE'NİN ÇOK BÜYÜK TARİHSEL ROLÜ VAR"
İran'ın Suriye'de geçmişte ağırlıklı bir rol aldığını bu nedenle de geleceğinde herhangi bir rol alamayacağı görüşünü paylaşan Leaf, Tahran'ın savaş boyunca İran Devrim Muhafızları Gücü ordusu, yabancı milis grupları, Lübnan Hizbullahı'nı Suriye'ye getirerek buradaki "halka zalimlik ettiği" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin rolüne ilişkin konuşan Leaf, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin Suriye'de çok büyük tarihsel bir rolü, nüfuzu var ve bir komşu ülke, Suriye'de kendi ulusal güvenlik ve diğer çıkarları var. Hükümetimizin görmek istediği, Suriye'nin Irak gibi kendi ayakları üzerinde durabildiği, egemenliği kazandığı, komşularıyla yapıcı ilişkiler kurabildiği, Suriye'nin de aynı şekilde komşularına bir istikrarsızlık unsuru, uyuşturucu ticaretinin döndüğü bir ülke değil yapıcı bir ilişki kurabildiği bir ülke olması."
Leaf, Şara'yı "pragmatik bir kişi olarak bulduğunu, görüşmesinin olumlu atmosfer içinde geçtiğini, bölgesel ve yerel meseleleri ele aldıklarını paylaşarak, "sözler değil eylemlere göre hareket edeceklerini" yineledi.