ANASAYFA
TV PROGRAMLARI
PROGRAMLAR
YAYIN AKIŞI
CANLI YAYIN
24 RADYO
REKLAM
İLETİŞİM VE KÜNYE

İç cephenin dağılmasına izin vermeyiz

Akşam - Murat Çiçek - | Son Güncelleme Tarihi:
İç cephenin dağılmasına izin vermeyiz

Başkan Erdoğan, 30 Ağustos törenlerinde özellikle altını çizdiği ‘iç cephe'nin önemini bir kez daha vurguladı: “Bizim Kızıl Elmamızdır, bu ruhu çökertmeye çalışana fırsat vermeyeceğiz.”

Başkan Erdoğan, Netanyahu'nun BM çatısı altında yer almasının utanç olduğunu belirterek, "Bu, vahşice katledilen bebek ve çocuklara ihanettir. Kurul ya o katile hak ettiği gibi davranır ya da tarihe kara leke olarak geçer" dedi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, ABD'deki BM Genel Kurul temasları kapsamında Türkevi'nde gazetecilerle bir araya geldi. Başkan Erdoğan, New York ziyaretine ilişkin şu mesajları verdi:

ADİL SİSTEM ÇAĞRISI

BM'YE GAZZE TEPKİSİ: BM Genel Kurulu'na hitap ederek, insanlığı güvenli ve müreffeh bir geleceğe kavuşturmak için atılması gereken adımlara değindim. Küresel barış ve güvenliğin korunması açısından önem taşıyan temel meselelere dair görüşlerimizi paylaştım. Gazze özelinde mevcut uluslararası sistemin ve kurumların asli görevlerini yerine getirme noktasında sınıfta kaldıklarını bir kez daha açıkça ifade ettim. İnsanlığın, mazlumların sesine kulak veren çok daha adil bir dünyada yaşamasının mümkün olduğuna işaret ettim.

LÜBNAN SALDIRILARI: İkili görüşmelerimde Gazze'de kötüleşen insani krizin üzerinde özellikle durdum. İsrail üzerindeki baskıyı yoğunlaştırmamız gerektiğini tüm görüşmelerimde muhataplarıma ifade ettim. İsrail tam da bizim aylardır uyardığımız şekilde Gazze'deki ateşi tüm bölgeye yaymak için her yola başvuruyor. Lübnan'a yönelik saldırılar bunun en son örneği oldu. Son bir haftada 600'ün üzerinde Lübnanlı katledildi. Dünya sessiz kaldıkça ve Batılı ülkeler İsrail yönetimine silah desteği verdikçe, bu katliamlar maalesef devam edecek. Görüşmelerimizde bu tehlikey

BM İÇİN UTANÇ VERİCİ

NETANYAHU'NUN BM'YE KATILMASI: Filistin'de soykırım yapmış bir suçlunun Birleşmiş Milletler çatısı altında yer alabilmesi gerçekten bir utanç vesilesidir. Bu, vahşice katledilen bebeklerin, çocukların, annelerin, babaların Birleşmiş Milletler görevlilerinin, gazetecilerin ve daha nicelerinin hatıralarına ihanettir. Bu nedenle biz herkesi tarihin doğru tarafında durmaya çağırdık ve çağırıyoruz. Mazlumla zalimi, katille maktulü ayıramayan ve her birine hak ettiği muameleyi yapamayan bir düzen, çürümeye yüz tutmuş demektir. BM Genel Kurulu ya o katile hak ettiği gibi davranır ya da bu utanç verici durum BM tarihine bir kara leke olarak geçer. Maalesef olacak olan da budur.

REFORM ÇAĞRILARI: BM, güçlünün haklı olduğu bir düzene bekçilik yapan bir yapıya dönüşmüş ve işlevselliğini yitirmiş durumdadır. Mevcut düzende BMGK'nın dokunulmaz beş üyesi, istediğini acımasızca yapabiliyor. Zaten geçici üyelerin herhangi bir fonksiyonu yok. Konsey'e geçici üye olarak alınan devletler orada idare ediliyorlar. Peki bu daimi üyeler nerelerden? Asya, Avrupa, Amerika... Dini noktada da dünyada Müslüman ülkelerin sayısı belli ama Müslüman ülkelerden hiçbiri daimi üyeler arasında yer almıyor. Şimdi Afrika daimi üyelik istiyor. BMGK'da Afrikalıya yer var mı, yok. Japonya üyelik istiyor mu, istiyor. Peki yer var mı, yok. Avrupa'dan Almanya istiyor. Almanya'ya da yer yok. Türkiye olarak biz de istiyoruz. Bize de yer yok. Niye? Türkiye olarak biz, Almanya, Japonya burada istediğini alamayan ülkeler konumunda. Biz haklı talebimize devam edeceğiz.

HİTLER'İN RÜYASINI GÖRÜYOR

Lübnan'da çok acımasız bir tablo var. Herkes at arabalarında ve çoluk çocuk bölgeyi boşaltıyorlar. Hakikaten canımız yanıyor. 6 milyon nüfusu olan Lübnan'dan söz ediyoruz. Bu insanlar nereye, nasıl kaçacaklar? İsrail bir rüya görüyor, o rüyasını gerçekleştirmek için bölgemizdeki halkların yaşamlarını kâbusa çevirmeyi de göze almış gibi görünüyor. Zamanında Hitler de bir rüya görmüştü ve o da çeşitli milletlere mensup halklara kâbus yaşatmıştı. Neticede gördüklerinin bir rüya olduğunu net bir şekilde anladı. Er ya da geç günümüzün Hitler'i Netanyahu da bu gerçekle yüz yüze gelecek. Herkesin bir planı var ama Allah'ın da bir hesabı var.

KENDİLERİNE GÖRE AT OYNATAMAZLAR

KILIÇLI YEMİN: Kılıç meselesi birkaç kendini bilmezin ortaya koyduğu bir karmaşaydı. Gerekli çalışmalar sürüyor, bu işin içerisindekiler kimlerse bunların hak ettikleri cezayı almasını temin edeceğiz. Burası kendini bilmezlerin at oynattığı bir meydan değil. Buna göre adımımızı atacağız.

NATO İLKELERİNDEN VAZGEÇMEMELİ

NATO'YA YOZLAŞMA UYARISI: Kurucu değerlerinden uzaklaşan ve onlara sahip çıkamayan uluslararası kuruluşlar ve ittifaklar yozlaşır. Bu temel arızayı gideremezlerse artık ana görevlerini dahi yapamaz hale gelirler. NATO eğer "hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için" ilkesini "hepimiz bazılarımız için, bazılarımız hepimiz için" gibi bir forma dönüştürme tehlikesi ile yüz yüze gelirse o yozlaşma başlar. Bunun için tedbirler almak ve vakit geçirmeden uygulamak gerekir. Türkiye'nin NATO için ne kadar kıymetli olduğunu Avrupa'nın bildiği ancak zaman zaman bunu göz ardı ettiğini görüyoruz.

ZOR GÜNLER GERİDE KALDI

EKONOMİ MESAJI: Ekonomide artık zor dönemleri geride bırakıyoruz. Uyguladığımız programın başarısını artık bizden çok uluslararası kuruluşlar ortaya koyuyor. Bizim şu an odaklandığımız konu, milletimizi zorlayan enflasyon meselesidir. Enflasyonu dizginlemeyi başladık ve kalıcı dezenflasyon sürecini başlattık. Enflasyonda anlık değil, ayakları yere sağlam basan bir gerileme görüyoruz ve bu hızlanarak devam edecek. Fırsatçılarla mücadelemizi de kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Onlara göz açtırmayacağız.

YENİDEN BİR DOĞUŞ HAMLESİ

AK PARTİ'DE DEĞİŞİM: Biz Türkiye'ye 23 yıldır yeniyi anlatıyor ve yeniyi sunuyoruz. O yeninin içinde bizi biz yapan değerlerimiz en taze biçimde yer alıyor. Hazreti Mevlana'nın dediği gibi pergelimizin bir bacağı işte o değerlerde sabit, diğer bacağımız alemi dolaşıyor. Biz, milletin mesajını en doğru biçimde okuduk, o mesajı gereğini yerine getirmek için değişim diyoruz. Sözünü ettiğimiz değişim bir yeniden doğuş hamlesidir. Yunus'un dediği gibi "Her dem yeniden doğarız. Bizden kim usanası?" Biz şimdi bunun gereğini yerine getiriyoruz.

İÇ CEPHEDE BİRLİK KIZIL ELMAMIZ

İç cephe hedeflerimiz, bizim 'Kızıl Elmamız'dır. Biz o iç cepheyi çökerttirmeyiz. Zorluk mu var, aşarız. Sorun mu var, çözeriz. Sıkıntı mı var, birlikte üstesinden geliriz. Düştük mü, birbirimize tutunur yeniden kalkarız. Renklerimiz, şeklimiz farklı olabilir ama bir araya gelir en eşsiz motifi oluştururuz. Bu ruhu paramparça etmeye çalışıyorlar. Biz bunlara bu fırsatı da kesinlikle vermeyeceğiz.

PROBLEMİMİZ DARBECİ ZİHNİYET

İLK DÖRT MADDE: Türkiye'yi geleceğe uygun, sivil, kapsayıcı, özgürlükçü yeni bir anayasa ortaya koymadan hazırlayamayız. Bizim anayasanın ilk 4 maddesiyle herhangi bir sorunumuz söz konusu değil. Anayasanın satırları arasında dolaşan darbeci zihniyetle bizim problemimiz var.

GELEN GİDENİ ARATMASIN

ABD'DEKİ SEÇİMLER: Temennim odur ki gelen gideni aratmasın. Çünkü, Amerika'da F-35 konusunu bizler yalnız Sayın Donald Trump döneminde yaşamadık, sonrasında da devam etti. Hepsi de bize bu hayal kırıklığını yaşattı. Cumhuriyetçiler de yaşattı, Demokratlar da... Şimdi yeni süreçte bunun sürüp sürmeyeceğini göreceğiz. 1 milyar 450 milyon dolar alacağımız var. Kasım seçiminin neticesi ne getirecek ne götürecek? Bunu da görmemiz lazım. Adımlarımızı da ona göre atacağız. Umarız netice hayırlı olur.

KAFKASYA İÇİN YENİ FIRSAT

ERMENİSTAN'LA İLİŞKİLER: Paşinyan'ın yaklaşımı olumsuz bir havada görünmüyor. Bizden Ermenistan-Azerbaycan arasındaki barış anlaşmasını, huzur içinde komşular olarak yaşamalarını bir an önce sağlamamızı istiyorlar. Biz de zaten bunun peşindeyiz, sıkıntıları aşmak suretiyle artık yola revan olalım.

BRICS VE ASEAN ÜYELİĞİ BÖLGE ARİTMETİĞİNİ DEĞİŞTİRECEK

Bizim BRICS ve ASEAN'da yer almamız, buralarda görünmemiz, bölgelerin aritmetiğini de değiştirecek. Çok daha farklı bir yapının inşasına vesile olacak. Orta Asya, Rusya, Baltık bölgesi ya da Uzakdoğu ile ilişkilerimiz kadar Kıta Avrupası ve Amerika ile de bağlarımızın bulunduğunu bir kenara koyamayız. Arap coğrafyası ve Körfez ülkeleriyle köklü bir geçmişimiz bulunurken Afrika ile de yakın ilişkilerimiz mevcut.

BAĞIMIZI KOPARAMAYIZ

Biz bir NATO ülkesiyiz diye Türk dünyası ve İslam dünyası ile bağlantımızı kopartamayız. BRICS ve ASEAN bizim için özellikle ekonomik işbirliklerimizi geliştirmek için fırsatlar barındıran yapılar. Bu yapıların içinde yer almak NATO'dan vazgeçmek anlamına da gelmiyor. Bu ittifak ve işbirliklerinin, özellikle birbirinin alternatifi olduğunu düşünmüyoruz. Bugünün dünyasında bazı uluslararası gerilimler olsa da soğuk savaş dönemi çok geride kaldı. Bize "BRICS'e ya da başka bir yapıya girmeyin" diyenlere baktığınızda yıllardır parçası olmak için çalıştığımız Avrupa Birliği'nin kapısında bizi yıllarca bekletenlerle aynı kişiler. Bunlara bakarak geleceğimizi belirleyemeyiz.

DİPLOMASİYLE KRİZİ ÇÖZERİZ

UKRAYNA BARIŞI: Temennimiz odur ki bölgeye bu barışı getirebilme noktasında Türkiye olarak biz bu işin bir yerinde yer alırız. Elimizi taşın altına koymaktan çekinmedik ve barış için çabalıyoruz. Bu savaşın diplomasi ve diyalog yoluyla sona ermesi mümkündür. Yeter ki sorunları bu yolla çözebileceğimize hem savaşan taraflar hem diğer aktörler inansın. Şu anda maalesef buna yakın değiliz.

İNOVASYONLA İFTİHAR EDİYORUZ

Başkan Erdoğan, Küresel İnovasyon Göstergeleri Etkinliği'ne video mesaj gönderdi. İnovasyon alanında yıllar içerisinde gelinen seviyeden iftihar ettiğini belirten Erdoğan, "Küresel Yenilik Endeksi sıralamasında son 11 yılda 31 basamak yükselmiş durumdayız. Hedefimiz en iyi 10 ülke arasında yer almaktır" dedi.